35081
senaryo 1: para harcamaktan kaçınılır. sol beke acuna alınıp, sağ beke dubois geri çağrılır. orta sahada berkan-ndombele ikilisine güvenilir yahut kiralık geçici bir hamle yapılır. yedek kulübesini berkan, halil dervişoğlu kaplar. şampiyonluk kaçırılır, avrupa'ya erken veda edilir. ligi 2. bitirdiğimiz için şampiyonlar liginde tonla eleme maçları başlar, ayrılanlar yüzünden psv maçındakine benzer bir kadroyla sahaya çıkarız. temmuz'da pahalı diye önemli takviyeler yapamayacağımız ve seri başı olmadığımız için play-off turunda muhtemelen adaya veda ederiz. avrupa liginden devam. sonuç: şampiyonlar liginden ve ona bağlı artacak fer'i gelirlerden** minimum 30 milyon euro'luk zarar.
senaryo 2: nokta atışı hamleler için aşırıya kaçmadan para harcanır. beklere ve merkez orta sahaya kaliteli oyuncular alınıp, diğer bölgelerde rotasyon derinleştirilir. lig şampiyon olarak tamamlanır, şampiyonlar ligine daha az elemelerle katılıp, play-off turuna seri başı gidilir. ocak ayında gereken takviyeler yapıldığı için maçlara saçma sapan kadro ile çıkılmaz, temmuz'da fellik fellik oyuncu aranmaz. sonuç: bu sezonki gibi minimum 30 milyon euro kar.
şimdi mevcut perspektiften bakalım. yönetim seçimler dolayısıyla harcama yapmaktan imtina ediyor. yeterli takviye yapılacak mı muamma. yapılan takviyeler de daha çok günü kurtaracak hamleler gibi duruyor. bu gidişat bizi 1. senaryoya ulaştırır.
galatasaray ve hatta türk futbol tarihinde hangi senaryonun daha sık yaşandığını hepimiz biliyoruz. hatta 2. senaryonun tek istisnası belki de içinde bulunduğumuz yıl. bile bile lades olmaya gerek yok.
1. senaryo yaşanırsa bugün idare edelim, güvenelim, destek olalım, içim rahat diyen ne kadar taraftar varsa yarın erden timur'un, okan hocanın, dursun özbek'in tepesine çıkacak. testi kırıldıktan sonra tokat atmanın anlamı yok. testi kırılmadan beklentiler karşılanmalı. bu demek değil ki oburca transfer yapalım, sağa sola para saçalım. hayır. yalnızca 3-4 aylık kiralık vasatlarla, kendi içimizden çözerizlerle geçiştirmeyelim. çok sayıda değil, nokta atışı hamleler yapalım.
senaryo 2: nokta atışı hamleler için aşırıya kaçmadan para harcanır. beklere ve merkez orta sahaya kaliteli oyuncular alınıp, diğer bölgelerde rotasyon derinleştirilir. lig şampiyon olarak tamamlanır, şampiyonlar ligine daha az elemelerle katılıp, play-off turuna seri başı gidilir. ocak ayında gereken takviyeler yapıldığı için maçlara saçma sapan kadro ile çıkılmaz, temmuz'da fellik fellik oyuncu aranmaz. sonuç: bu sezonki gibi minimum 30 milyon euro kar.
şimdi mevcut perspektiften bakalım. yönetim seçimler dolayısıyla harcama yapmaktan imtina ediyor. yeterli takviye yapılacak mı muamma. yapılan takviyeler de daha çok günü kurtaracak hamleler gibi duruyor. bu gidişat bizi 1. senaryoya ulaştırır.
galatasaray ve hatta türk futbol tarihinde hangi senaryonun daha sık yaşandığını hepimiz biliyoruz. hatta 2. senaryonun tek istisnası belki de içinde bulunduğumuz yıl. bile bile lades olmaya gerek yok.
1. senaryo yaşanırsa bugün idare edelim, güvenelim, destek olalım, içim rahat diyen ne kadar taraftar varsa yarın erden timur'un, okan hocanın, dursun özbek'in tepesine çıkacak. testi kırıldıktan sonra tokat atmanın anlamı yok. testi kırılmadan beklentiler karşılanmalı. bu demek değil ki oburca transfer yapalım, sağa sola para saçalım. hayır. yalnızca 3-4 aylık kiralık vasatlarla, kendi içimizden çözerizlerle geçiştirmeyelim. çok sayıda değil, nokta atışı hamleler yapalım.
