5108
sevgili harrow school, harvard universitesi ve rice universitesi'nin akademik görevlileri, kürsü sahipleri, bu okulların kafelerini işleten kıymetli küçük ve orta ölçekli esnaflar, ana kapının dışında faaliyet gösterip evine ekmek götüren copy centercılar, temizlik ve güvenlik görevlileri, çimlerini budayan taşeron peysaj firmaları... hepiniz zan altındasınız.
bu adamın parasını verip, haksız ve hukuksuz şekilde kurumları ele geçirip (istatistik,transfer değer,haber siteleri) yalan haberler pompalayıp, haketmediği şekilde başarılı olmaya çalışmasına olumlu sinyal veren beyin hücrelerinin gelişmemesinde ve şeytani planlar kurmasında emeği olan kim varsa... verin istifanızı kardeşim.
harvard kürsülerinde söz sahibi olan ekonomi profesörleri; siz bu adamın kafasında oluşturduğu bu şizofrenik dünyanın bir sorumlusu olabilir misiniz? tamam bu çocuk artık mezun olabilir, çok iyi bir ekonomist dediğiniz nokta tam olarak neresi olmuştur?
harrow school'un okul müdürü; bu istediği her şeyi yapabileceğini zanneden biyolojik yaşı 50 ama zihinsel yaşı henüz 13 olan kibir abidesinin eline bir cetvel ile vuruldu mu acaba? okulda kendisinden daha başarılı olan çocukların sandalyelerine çaktırmadan bali sürüp pantolonlarını yırtmış olması kuvvetle muhtemel, iki kopya alabilmek için çocuklara el altından rüşvetler teklif edebilecek kalbredeki bu çocuğun bir disiplin soruşturması oldu mu?
tüm bu okulların güvenlik görevlileri; sınıf turnuvalarında yenildiklerinde, karşı okulun müdürüne "nazi bunlar" deme olasılığı azımsanmayacak derecede fazla olan bu zat hakkında adli bir işlem yapıldı mı?
herkes şapkasını önüne koyup biraz düşünmeli. sadece bir şeyleri kazanabilmek için seviyeyi en dibe çeken, seviyeyi çektiği yere inip cevap vermeye kalkınca da, ortalığı ayağa kaldıran garip bir şahıs.
kendisine, kendi camiası da inanmıyor işin ilginç yanı bu. mesela erden timur çıkıp konuşunca diyoruz ki, bu adam doğru söylüyordur. doğru değilse de yanlış bilgilendirilmiştir.
ama bu adam konuşunca kendi divan kurulu başkanı bile üzerine yorum yapmıyordur. biliyor çünkü doğru değil, algı yaptığını. ama o gelmeyen şampiyonluk varya, işte o bir şeyler söyleme refleksini satın alıyor. yalandan desteklemeye çalışıyorsun işte...
ayakkabınızın altındaki delik görünüyor. kerpeten ali'nin de dediği gibi "ne kadar takım elbiseleri giyip, milyonluk viskiler içsen de, o varoş kokunu alırım ben senin."
bu adamın parasını verip, haksız ve hukuksuz şekilde kurumları ele geçirip (istatistik,transfer değer,haber siteleri) yalan haberler pompalayıp, haketmediği şekilde başarılı olmaya çalışmasına olumlu sinyal veren beyin hücrelerinin gelişmemesinde ve şeytani planlar kurmasında emeği olan kim varsa... verin istifanızı kardeşim.
harvard kürsülerinde söz sahibi olan ekonomi profesörleri; siz bu adamın kafasında oluşturduğu bu şizofrenik dünyanın bir sorumlusu olabilir misiniz? tamam bu çocuk artık mezun olabilir, çok iyi bir ekonomist dediğiniz nokta tam olarak neresi olmuştur?
harrow school'un okul müdürü; bu istediği her şeyi yapabileceğini zanneden biyolojik yaşı 50 ama zihinsel yaşı henüz 13 olan kibir abidesinin eline bir cetvel ile vuruldu mu acaba? okulda kendisinden daha başarılı olan çocukların sandalyelerine çaktırmadan bali sürüp pantolonlarını yırtmış olması kuvvetle muhtemel, iki kopya alabilmek için çocuklara el altından rüşvetler teklif edebilecek kalbredeki bu çocuğun bir disiplin soruşturması oldu mu?
tüm bu okulların güvenlik görevlileri; sınıf turnuvalarında yenildiklerinde, karşı okulun müdürüne "nazi bunlar" deme olasılığı azımsanmayacak derecede fazla olan bu zat hakkında adli bir işlem yapıldı mı?
herkes şapkasını önüne koyup biraz düşünmeli. sadece bir şeyleri kazanabilmek için seviyeyi en dibe çeken, seviyeyi çektiği yere inip cevap vermeye kalkınca da, ortalığı ayağa kaldıran garip bir şahıs.
kendisine, kendi camiası da inanmıyor işin ilginç yanı bu. mesela erden timur çıkıp konuşunca diyoruz ki, bu adam doğru söylüyordur. doğru değilse de yanlış bilgilendirilmiştir.
ama bu adam konuşunca kendi divan kurulu başkanı bile üzerine yorum yapmıyordur. biliyor çünkü doğru değil, algı yaptığını. ama o gelmeyen şampiyonluk varya, işte o bir şeyler söyleme refleksini satın alıyor. yalandan desteklemeye çalışıyorsun işte...
ayakkabınızın altındaki delik görünüyor. kerpeten ali'nin de dediği gibi "ne kadar takım elbiseleri giyip, milyonluk viskiler içsen de, o varoş kokunu alırım ben senin."
