352
vaktiyle buna katılan kulüplerin ışık hızında geri vites yapmasına %0,0000000000000001'lik bir katkı yaptığım ucube lig.
zannedersem 2020 başlarıydı. o dönem çalıştığım taştaşlı bir finans şirketi bu ucube lige katılan bir kulübe sponsordu. futbola olan ilgim sayesinde bu sponsorluğun pazarlama tarafında kendime ufakçana ama önemli bir rol kapmıştım. söz konusu kulübün efsane futbolcularıyla- ki bunlara marka elçisi deniyordu, arada bir görüntülü görüşüyordum. q&a etkinliklerine falan katılıyordum. koca şirkette futbolla ilgili utanç verici derecede saçmalamayacak tek marketing profeşionalı olduğum için ekseriyetle ben konuşuyordum. hoş, o işle ilgili keyif aldığım tek şey de buydu.
merak eden renktaşlar için bir ipucu: malum finalde penaltıyı kaçırınca ne hissettin dediğim sarışın bir efsane hayli bozulmuştu. canlı yayındaydık. bizim taraftan konuyu ayıkan olmadığı için yanıma kar kaldı.
neyse, bizim şirketin bu kulüple sponsorluk anlaşması bitiyordu ve en iyi teklifi veren yine bizdik. bu arada sponsorluk dediysem öyle forma sponsorluğu değil. o tip anlaşmalar için 100m£/yıl gibi hayvani paralar istiyor malum çapta olan kulüpler. bizimki ufacık bir şeydi, birkaç milyoncuk.
sonra bir gün bu süper lig muhabbeti patladı ve şirkette oklar bana döndü. ne yapacağız? katılan kulüpler müthiş backlash alıyor, bu lig ne ayak diye bana geldi ensesi kalın abiler.
son derece önemsiz pozisyonum bir anda önemli oluvermişti. o anda futbol tarihini değiştirecek gizli kahramanlardan biri olduğumu idrak ettim.
bir ipucu daha, bu kulüp sportif olarak beklenenin çok altında performans veriyor ve büyük arenalara uzunca zamandır çıkamıyordu.
ilmek ilmek işlediğim bir mail attım bizim c-level'ları cc'leyerek.
"kulübe ilettiğimiz teklif hali hazırda gayet iyi. süper lig konusu problemli bir durum ve dünya çapında tepki çekti. (buraya bir sürü kaynak ekledim)
teklifi kabul etmezlerse kendileri bilir, şu anda görüşmekte olduğumuz başka bir kulübe antrenman kiti sponsoru olalım görsünler ebelerini hörekesini. (mevcut sponsorluk anlaşması sadece stadtaki panolara reklam vermemize izin veriyordu.)
saygılarımla,
nitratdarjan"
takip eden saatler içinde ilgili kulübe usulünce bir mail atarak fiyat kırdı bizimkiler ve guess what...
o kulüp birkaç saat sonra super ligden çekildiğini açıkladı. tabii ki demiyorum ki o kulüp benim sikko mailime bakıp "hassi.... çık çık çık" dedi, ama ucundan kıyısında da olsa bu ucube lige çelme takmak hoşuma gitti. iki ay sonra ben de şirketten ayrıldım uzaktan çalışma dalgası başlayınca. şimdilerde ofise gitmeler falan yok, mis gibiyim. profesyonel hayat...
16 "elit kulüp" kendi arasında oynayacakmış. yok ya. hak eden gelip sizi eleyecek paşam. futbol bu kafada oynanagelseydi bizim uefa kupamız da olmazdı manu'yu cl'den de eleyemezdik, juve'ye arivederci de diyemezdik.
zannedersem 2020 başlarıydı. o dönem çalıştığım taştaşlı bir finans şirketi bu ucube lige katılan bir kulübe sponsordu. futbola olan ilgim sayesinde bu sponsorluğun pazarlama tarafında kendime ufakçana ama önemli bir rol kapmıştım. söz konusu kulübün efsane futbolcularıyla- ki bunlara marka elçisi deniyordu, arada bir görüntülü görüşüyordum. q&a etkinliklerine falan katılıyordum. koca şirkette futbolla ilgili utanç verici derecede saçmalamayacak tek marketing profeşionalı olduğum için ekseriyetle ben konuşuyordum. hoş, o işle ilgili keyif aldığım tek şey de buydu.
merak eden renktaşlar için bir ipucu: malum finalde penaltıyı kaçırınca ne hissettin dediğim sarışın bir efsane hayli bozulmuştu. canlı yayındaydık. bizim taraftan konuyu ayıkan olmadığı için yanıma kar kaldı.
neyse, bizim şirketin bu kulüple sponsorluk anlaşması bitiyordu ve en iyi teklifi veren yine bizdik. bu arada sponsorluk dediysem öyle forma sponsorluğu değil. o tip anlaşmalar için 100m£/yıl gibi hayvani paralar istiyor malum çapta olan kulüpler. bizimki ufacık bir şeydi, birkaç milyoncuk.
sonra bir gün bu süper lig muhabbeti patladı ve şirkette oklar bana döndü. ne yapacağız? katılan kulüpler müthiş backlash alıyor, bu lig ne ayak diye bana geldi ensesi kalın abiler.
son derece önemsiz pozisyonum bir anda önemli oluvermişti. o anda futbol tarihini değiştirecek gizli kahramanlardan biri olduğumu idrak ettim.
bir ipucu daha, bu kulüp sportif olarak beklenenin çok altında performans veriyor ve büyük arenalara uzunca zamandır çıkamıyordu.
ilmek ilmek işlediğim bir mail attım bizim c-level'ları cc'leyerek.
"kulübe ilettiğimiz teklif hali hazırda gayet iyi. süper lig konusu problemli bir durum ve dünya çapında tepki çekti. (buraya bir sürü kaynak ekledim)
teklifi kabul etmezlerse kendileri bilir, şu anda görüşmekte olduğumuz başka bir kulübe antrenman kiti sponsoru olalım görsünler ebelerini hörekesini. (mevcut sponsorluk anlaşması sadece stadtaki panolara reklam vermemize izin veriyordu.)
saygılarımla,
nitratdarjan"
takip eden saatler içinde ilgili kulübe usulünce bir mail atarak fiyat kırdı bizimkiler ve guess what...
o kulüp birkaç saat sonra super ligden çekildiğini açıkladı. tabii ki demiyorum ki o kulüp benim sikko mailime bakıp "hassi.... çık çık çık" dedi, ama ucundan kıyısında da olsa bu ucube lige çelme takmak hoşuma gitti. iki ay sonra ben de şirketten ayrıldım uzaktan çalışma dalgası başlayınca. şimdilerde ofise gitmeler falan yok, mis gibiyim. profesyonel hayat...
16 "elit kulüp" kendi arasında oynayacakmış. yok ya. hak eden gelip sizi eleyecek paşam. futbol bu kafada oynanagelseydi bizim uefa kupamız da olmazdı manu'yu cl'den de eleyemezdik, juve'ye arivederci de diyemezdik.
