• 186
    imkansızlıklar içerisinde, önemli toplumsal engelleri aşıp başarılı oldukları gibi bir peri masalının uydurma olduğu milli takım.

    öncelikle bu milli takım başarısız değil. onu kenara koyalım, öyle bir iddiam olmayacak çünkü dünya sıralamasında 6-7-8. bandında gidip geliyoruz. fena iş sayılmaz. fakat kızların kendisi ve federasyon yetkililerinin çıtayı ısrarla çıkamayacakları bir seviyeye çekmek istemesi ve bundan etkilenen seyircinin hayal kırıklığı var ortada. bu durumda en az suçlu seyirci bence.

    ben televizyonu açtığımda red bull’dan tut, kripto parasında. head&shoulders’ına kadar türlü türlü reklamda bu sporcuları gördüğümde sporculardan bazılarının elit seviyede olduğu/olması gerektiği illüzyonuna kapılıyorum. insanlar bu illüzyona kapılıp maç izliyorlar. halbuki bu kadro vasatı tutturacak bir kadro, kötü değil, iyiye yakın ama iyi de sayılmaz. eksiği çok.

    guidetti bence bunun farkında, röportajlarında “bu takım bu kadar” minvalinde şeyler söyleyince çıldırıyor bizim vatandaş. bunlar hep marketing çalışması işte. kabullenmiyorlar bazı şeyleri.

    bu döngü biraz olsun devşirme melissa vargas’ın takıma katılmasıyla kırılabilir. o vakit belki abd’den, sırbistan’dan şanslı günümüzde maç alabiliriz.

    son olarak, bu ülkede özellikle istanbul/ankara’da voleybola tesisleşme ve ilgi bakımından muazzam ilgi var. bazı voleybol maçları seyirci bakımından basketbol maçlarını geçiyor. aileler kız çocuklarını spora yönlendirecekse evvela voleybola yönlendiriyorlar. ülkede her sporun altyapısı kötü önkabulu var ama voleybolda bu fakir edebiyatı geçerli değil. imkanlar sunuluyor yani. imkansızdan gelen bir başarı öyküsü yok burada. olması da şart değil zaten. zehra gider mehra gelir, ebrar gider mebrar gelir hiç sıkıntı değil. önemli bir insan kaynağı gelecek yatırımlarla beraber. kimse özel değil, sıradışı bir şey yok ve bu milli takım “ortanca” bir takım. uçup kaçmaz, çok da üzmez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın