• 176
    ülkenin yarısının takip ettiği branş olmasına karşın futbolda faroe adaları gibi takımların tokatladığı ülkemizin, futbolun aksine yüz akı takımlarından biridir.

    kadın voleybolu ülkemizde gerek kulüp, gerek milli takımlar bazında en üst seviyede bulunuyor. bu takıma ve ekibe neden gaz verilmemesi gerektiğine dair tek bir mantıklı açıklama bulamazsınız kadın düşmanlığı veya irtica dışında.
  • 177
    uzun zaman sonra bir yaz dönemini* madalyadız kapatan takım. başarılara alıştırdılar, bu sebeple en ufak başarısızlıklarda takip etmeye başarılar sebebiyle başlayan kitle tarafından twitter başta olmak üzere her yerde içi boş yaftalama yazıları yazma trendi başlayacaktır, bir süre detoksta fayda var.

    kızların teker teker hepsinin emeğine ve özverisine teşekkürler.
  • 178
    çok fazla antrenman yapan ve çok fazla maç oynayan oyuncu grubu.

    üst düzey voleybol takımlarının tamamı turnuva seçiyor ve bazı organizasyonlarda as oyuncularını dinlendiriyor. biz ise istisnasız her turnuvada komple as ekiple yer alıyor, sezon boyunca zaten çok sıkı bir takvimden geçen sporcularımıza zerre tazelenme imkanı tanımıyoruz. sporcuların fiziksel ve mental açılardan nefes almalarını sağlayabilmemiz elzem.
  • 179
    savunma yapmayı beceremeyen voleybolculardan kurtulmadığı sürece hiçbir turnuvada madalya kazanamayacak olan kadın voleybol milli takımımızdır.
    hande: bir olumlu iş yapsa peşine bir hata yapar.
    meliha: hiçbir olumlu özelliği yok. manşet alamıyor.
    eda: çok başarılı ama artık performansı düştü.
    meryem: performansı çok düştü milli takımda yeri olmamalı.
    simge: 2022 dünya şampiyonasında performansı hiç iyi değildi.
    zehra: güzelliği sayesinde ön planda yoksa gayet sıradan voleybolcu.
    ebrar: daha 22 yaşında topa abanmanın bir fayda etmediğini önemli olanın boşluklara vurmak olduğunu belki anlar.
  • 181
    oncelikle bugunku maclarini izlemedim, izlemis olanlarin duygu yogunlugu ve siniri yok ustumde, bu yuzden sakin kafayla yorum yapabiliyorum. sportif elestirilere katiliyorum, yani oyuncularimizin bazi eksiklikleri var, yildiz oyuncumuz yok buyuk mac getirebilecek, belki koc degisimi gerekliligi var, hepsinden daha onemlisi mental olarak gercekten baska takimlarda pek gormedigimiz bir zayiflik var. ama bunlarin bir adim otesinde gidip bu takima basarisiz demek, oyunculara yuksek perdeden bir tutum gostermek bence biraz insafsizlik. evet, bir esik problemimiz var, bir turlu asamiyoruz onu, hedefimiz de bu olmali. ama bu esik asilamiyor diye bu takim basarisiz degil, yapilan yatirimlarin karsligini vermiyor degil bana gore. oyle veya boyle bu takim yenebilecegi takimlari da yeniyor turnuvalarda ve son yillarda hep belli bir noktaya da geliyor. yani avrupa veya dunya siralamasinda rahat ilk 10 ulke icindeyiz. acikcasi sanat, muzik, bilim, sporun herhangi bir bransinda, veya herhangi bir gelismislik siralamasinda olumlu anlamda kac tane kategoride ilk 10'a girebildigi mechul olan bir ulkede, boyle bir voleybol milli takimimiz olmasi bence gayet basarili bir durum. hatta takim sporlarinda en basarili milli takimimiz, bu bir gercek. gonuller sampiyonluk istiyor tabi, ama bu seviye de kesinlikle buyuk bir basari. keske futbol takimimiz da bir seviye oturtsa, varsin finale gitmeyelim de her turnuvada yer alma istikrarini gosterelim. basketbol takimlarimiz, erkek voleybol takimimiz da gelse keske bu seviyelere. insafsizlik yapmayalim bence bu yuzden, evet sinir bozucu bir durum, her turnuvada gelip gelip ayni rakiplere elenmek, ama saygiyi da kaybetmemek, gercekleri saptirmamak gerekiyor bu takima.
  • 182
    guidetti'ye emekleri için teşekkür edip, yeni bir yapılanmaya gidilmesi gereken takım. iyi bir kadromuz var fakat bir türlü basamak atlayamıyoruz. önümüzdeki sene vargas'ın katılımıyla daha tehlikeli bir hücum gücümüz olacak. takıma seviye atlatabilecek bir antrenör ile bir türlü alamadığımız madalyalar gelebilir. antrenör adayım imoco'nun antrenörüydü ama onu sırbistan kaptı. çok da elit antrenör yok piyasada. federasyon iyi düşünüp karar vermeli. ülkenin en gözde sporu olmak üzere olan kadın voleybolunda artık geriye bakmamak gerek.
  • 183
    türkiye'nin toksik eleştiri kültüründen nasibini almış takım. nereye baksam instagirller, reklamcılar, mimik şov, hande çöp, koç istifa vs vs yazılıyor. doğru düzgün bir eleştiri, öneri vs. göremedim. türkiye'de genel kitle, başarıdan ziyade başarısızlıktan ve arkasından gelen linç kültüründen zevk alıyor.

    türkiye kadın milli voleybol takımı dünya kupası tarihinde hiç yarı final oynamamış. bu ihtimalin olduğu maçtan önce devlet kanalında hoca tartışılıyor.

    voleybol nedir ne değildir bilmeyen, daha doğrusu sporun ne olduğunu bilmeyen insanlar, türk spor tarihinin en başarılı organizasyonlarından birini, yok etmeye çalışmaktan zevk alıyorlar. işin kötüsü buna o kadar alışkınlar ki doğal reflekslerle bunu yapıyorlar.

    bakın, türkiye kadın milli voleybol takımı mevcut durumda dünyanın en iyi 6. takımı. bu sıra 2 ileri-2 geri gider en fazla. ve bir süredir böyle, tek seferlik bir şey değil. herhangi bir takım branşında 10 sene boyunca ilk 8'de yer alan bir milli takımımız oldu mu daha önce? üstelik kadın sporu bu. anadoluda kızlarının voleybol oynamasına izin vermeyen milyonlarca aile varken niye abd'yi yenemedin diye bu kızlara hakaret etmek en hafifinden ayıp. acaba voleybol oynamak isteyip oynayamayan bir abd'li, sırp, brezilyalı, italyan kız çocuğu var mıdır?

    voleybol oyuncu kalitesinin çok daha ön plana çıktığı bir oyun. yani başarılı olmak istiyorsanız en üst düzeyde oyuncular yetiştirmeniz lazım. abd ve çin zaten bu konuda sınırsız kaynağa sahip ve yatırım yapıyorlar. italya ve brezilya'da ciddi bir kültür ve kaynak var. sırbistan ise her spor dalında başarılı olan, akademik tezlere konu olmuş bir ülke. bunları geçebilmek için uzun yıllara dayalı stratejiler üretmeniz lazım. o gitsin, bu gelsin ile bu iş çözülmüyor.

    şimdi guidetti tartışılıyr. yok onu oynattı, bunu oynatmadı diye. gerçek şu ki kimi oynatsa sonuç aynı kalacaktı. oyuncuların seviyesi belli. burada guidetti üzerinde tartışmak, milli alışkanlığımız hoca yemek, sorunu çözmez, hatta geriye bile götürebilir.

    guidetti bu takımı bir yere getirdi. en iyi ilk 8 takım arasına soktu. bunu yaparken, eşinden de dolayı, anadoluyu şehir şehir gezdi, altyapılara önem verdi, kız çocuklarına umut oldu. yerine getireceğin adam daha iyi taktik ve oyuncu seçimiyle seni ilk 4'e sokar belki ama tek seferlik sokar. guidetti gibi bu işe kendini adayacak yabancı bulamazsın, yerli zaten yok. ama diyorsan ki ben artık organizasyonu kendim yönetirim, daha iyi taktisyen getiriyim, saha içine baksın, o zaman tamam. ama bunun olmayacağını hepimiz biliyoruz.
  • 184
    en büyük problemi kerem öncel iki maç daha fazla bönürsün, kravatlı abilerimiz takım kaptanına iki defa daha fazla o malum telefonu uzatsın, federasyondaki abilerimiz iki gün daha fazla şov yapabisin diye dünyanın en iyi takımıymış gibi pohpohlanması olan takım.

    son 3-4 senedir tartışmasız şekilde dünyanın en iyi 6. milli takımı konumundadır. mevcut fivb sıralamasıyla gidersek amerika, brezilya, italya, çin ve sırbistan bizim kızlardan bir ya da birkaç seviye üst takımlar. bizim ne italya ve sırbistan'ınkiler kadar ölümcül bir oyuncumuz var, ne amerika ve çin kadar bozulmaz makine düzenimiz var, ne de brezilya gibi ikisinin sentezi bir kadromuz var.

    bunu salonları bok eden futbol seyircisi olarak, şenkardeşler kıraathanesi bilgi birikimimle ben bile biliyorsam bu takım da, staff'ı da, idarecileri de gayet iyi biliyordur.

    bu takımın dünya sıralamasındaki yeri aslında potansiyelinin tam olarak karşılığı olan yer. ilk 5'teki takımlardan set bile almamız çok zor iken listenin geri kalanındaki ülkelerde ise diş geçiremeyeceğimiz bir takım bulunmuyor. var olan potansiyelini gerçeğe dönüştürmek bile bu topraklarda bir başarı sebebidir aslında. ve bu açıdan bakınca bile aslında bu takım zoru başarmıştır.

    kaldı ki dünyanın en iyi 6. takımı olmak hiç de yabana atılabilecek bir başarı değildir. hele hele türkiye gibi bir ülkede daha da bir yabana atılabilecek bir başarı değildir. iktidar yanlısı gazetelerin sırf rüzgara uymak için galibiyet haberini manşete çektiği ama kızların kıyafetinden dolayı sadece voleybol topu fotoğrafıyla paylaştığı bir ülkede daha da önemlidir.

    potanın perilerinin amerika ve ispanya'nın arkasında avustralya ve fransa ile itişip durduğu bir dönem vardı. onu bir kenara koyarsak türk sporunun milli takımlar bazında, seviye anlamında çıktığı en yüksek mertebe bu kızların 3-4 senedir durduğu yerdir. ata sporumuz, en kıymetlimiz futbolda dünya üçüncülüğü madalyası alınmış olsa bile böyle bir konuma hiçbir zaman gelinememiştir.

    hepsini bir kenara bırakınca da dünyanın en iyi 6 takımından biri olmaktan bahsediyoruz. ülkenin spor geçmişinden bağımsız olarak sonuna kadar övülmeyi hak eden biri durumdur.

    ama işte bizim çocuklar sıçıp sıvadıkça devletin spora bakan tarafının ve medyanın bu kızlara sarılması ne yazık ki bu kızların önündeki en büyük engel. sporcuların olduğundan iyiymiş gibi gösterilmesi, olumlu yönde de olsa algının yanlış şekilde yapılması kamuoyuyla olan ilişkileri çok yanlış şekilde etkiliyor. günümüzün etkileşim çağında bunun etkileri daha da yakıcı oluyor. hatta ve hatta kendi psikolojik ve mental durumlarına da gereğinden fazla yük bindiriyor.

    bu takıma dair en güncel ve popüler eleştiri sahada işler kötü gittiği zaman anında oyundan kopmalar başladığına dair yapılanlar. sahada 4-5 tane voleybol mucizesi birden yaşanmazsa set bile alamayacağı 5 takım varken "altın madalya" diye reklamı yapılan bir takımın* iki sayı yiyince "hani biz alemin kralıydık" rüyasından uyanması kadar doğal bir olay yok.

    hadi diğer takımlara karşı o bir şekilde aşılır, takım toparlanmasa bile bireysel bir iki performansla olay çözülür. ancak bu 5 takımla yapılan maçlar aslında takımın en çok keyif alması gereken maçlar. kaybetme stresinin asgari olması gereken maçlar. ancak kendilerinin dışında yaratılan bu hava ve beklenti sayesinde bu maçlar ızdırap oluyor bu kızlara. aslında alamayacaklarını bildikleri o madalyanın sözü, sağda solda bangır bangır yapılan abartı reklamlar ve belki de kameralara yansımayan bölümde yaşatılan stres sahada kendini gösteriyor.

    oysa yazılı ve görsel medyada takımın gerçek yeri ve durumu üstüne basarak anlatılsa, buralara nasıl gelindiği ve nasıl kalınacağına odaklanılsa eminim ki mental olarak bu takım çok daha rahat ve üst seviyede kalacaktır. ilk 5 takımlar karşısında en azından oynayabileceği en iyi oyunu oynayabilecek, yaşanabilecek bir sürpriz için uygun şartları sağlayabilecektir.

    yoksa bu yeni nesil milliyetçilik akımının etkisinde ceddin deden nettin baban mentalitesiyle yanlış yaratılan atmosferin hayal kırıklığı ve onun karşısında* doğlallığında yükselen kamuoyu çoğu yirmili yaşların başında olan bu büyük sporcuları otuzuna gelmeden berduşa çevirecek, yetmeyecek bir daha dönmemecesine bu seviyelerden uzaklaşılan bir jenerasyon yaratacaktır.
  • 185
    (bkz: #3466307)

    maalesef yine korktuğumuz başımıza gelmiş ve sürpriz yapma hayali bile kurdurmadan çeyrek finalde elenmiş takımımız.

    bu takımla ilgili 2 temel sorun var bence.
    birincisi bu takım olduğundan çok büyük gösteriliyor ve bu da gereksiz bir beklenti yaratıyor. tabi burada belki de en suçsuzu oyuncular ve teknik kadro. en azından kendi adıma hiçbir zaman dünyanın en iyi 2-3 takımından birisiyiz vs diye demeçlerini duymadım bu kadronun. en iyi takımlarından birisiyiz denmiştir ki üstteki entry'de zaten çok güzel açıklanmış bu durum, ortada yalan ya da abartı birşey yok o konuda da.

    ilk sorun açıkcası tamamen sosyal medya gazlaması, reklam-pazarlama vs olduğundan birşey yapılamaz belki ama bence asıl sorun bu takım çok klasik olacak ama mental anlamda çok güçsüz ki en çok da bu üzüyor insanları.

    tabiki bir egonu-boskovic-haak vs gibi süperstarımız yok, uzun yıllardır gelen bir voleybol kültürümüz yok (son yıllarda ilgi arttı bu spora) vs ama bu kadar da mağlubiyeti erkenden kabullenmeyi sindiremiyor insanlar haklı olarak. dün federasyon başkanı da buna benzer bir açıklama yaptı:

    --- alıntı ---
    erkek voleybol milli takımı'nın da gliwice'deki salonda abd'ye 3-2 yenildiğini anımsatan üstündağ, şu ifadeleri kullandı:
    "onlar mücadeleyle yenilmişti. ama bugün kızlar için aynı şeyi söyleyemem. çok mücadele edemedik. bana göre rakibin üstünlüğünü kabul ettik.
    --- alıntı ---

    şu ifade bu takımla ilgili herşeyi özetliyor aslında. kendilerinden güçlü bir takıma karşı mücadele bile etmeden daha maça çıkmadan kabulleniyorlar yenilgiyi.

    bu takımla ilgili en büyük sorun, üzerlerine yapışan 'zor ve kritik maçlarda sinen ve mağlubiyeti kabullenen takım' anlayışı.

    ve bu durum düzeleceğine daha da kötüye gidiyor. insanlar da bu pes etmişlik ve vurdumduymazlığı görünce sosyal medyanın yıldızları-influencer liginin yıldızları damgasını yapıştırıyor oyunculara.

    bir de beni bu takımla ilgili en çok umutsuzluğa götüren nokta, futbolda premier lig neyse voleybolda da bizim lig o durumda.
    dünyanın en iyi oyuncularının yarısından fazlası bizim ligde neredeyse ve buna rağmen sürekli bu oyuncularla birlikte oynayıp, antrenman yapıp hala aynı mental gelişimi gösteremediğimizi görünce doğal olarak eleştirilerin de şiddeti artıyor.

    belli ki bu jenerasyondan da madalya zorlayacak bir oyun ve inanç göremeyeceğiz, o yüzden dün tvf başkanının da dediği gibi belki takviyelerle düzeltebiliriz bu durumu.

    galiba vargas devşirilecek, belki bizi bir nebze kriz anlarında ayakta tutabilen bir hamle olur.
  • 186
    imkansızlıklar içerisinde, önemli toplumsal engelleri aşıp başarılı oldukları gibi bir peri masalının uydurma olduğu milli takım.

    öncelikle bu milli takım başarısız değil. onu kenara koyalım, öyle bir iddiam olmayacak çünkü dünya sıralamasında 6-7-8. bandında gidip geliyoruz. fena iş sayılmaz. fakat kızların kendisi ve federasyon yetkililerinin çıtayı ısrarla çıkamayacakları bir seviyeye çekmek istemesi ve bundan etkilenen seyircinin hayal kırıklığı var ortada. bu durumda en az suçlu seyirci bence.

    ben televizyonu açtığımda red bull’dan tut, kripto parasında. head&shoulders’ına kadar türlü türlü reklamda bu sporcuları gördüğümde sporculardan bazılarının elit seviyede olduğu/olması gerektiği illüzyonuna kapılıyorum. insanlar bu illüzyona kapılıp maç izliyorlar. halbuki bu kadro vasatı tutturacak bir kadro, kötü değil, iyiye yakın ama iyi de sayılmaz. eksiği çok.

    guidetti bence bunun farkında, röportajlarında “bu takım bu kadar” minvalinde şeyler söyleyince çıldırıyor bizim vatandaş. bunlar hep marketing çalışması işte. kabullenmiyorlar bazı şeyleri.

    bu döngü biraz olsun devşirme melissa vargas’ın takıma katılmasıyla kırılabilir. o vakit belki abd’den, sırbistan’dan şanslı günümüzde maç alabiliriz.

    son olarak, bu ülkede özellikle istanbul/ankara’da voleybola tesisleşme ve ilgi bakımından muazzam ilgi var. bazı voleybol maçları seyirci bakımından basketbol maçlarını geçiyor. aileler kız çocuklarını spora yönlendirecekse evvela voleybola yönlendiriyorlar. ülkede her sporun altyapısı kötü önkabulu var ama voleybolda bu fakir edebiyatı geçerli değil. imkanlar sunuluyor yani. imkansızdan gelen bir başarı öyküsü yok burada. olması da şart değil zaten. zehra gider mehra gelir, ebrar gider mebrar gelir hiç sıkıntı değil. önemli bir insan kaynağı gelecek yatırımlarla beraber. kimse özel değil, sıradışı bir şey yok ve bu milli takım “ortanca” bir takım. uçup kaçmaz, çok da üzmez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın