69
dozunu takımdan çok hocanın tarzının belirlediği etki. nitekim bazı hocalar vardır ki, bilinçli olarak takıma fazla dokunmak istemezler. gerçekten de bir yöntemdir bu. takıma özgürlüğü verip, sadece karar veren olmak yönetsel bir seçimdir.
aslında doğru örnek olmayabilir ama sir alex ferguson'un takımla çok fazla idmana çıkmadığı konuşulurdu. ama bu durumda kendisinin bizim alıştığımız teknik direktör tanımından çok teknik ekibi yöneten bir "manager" olmasının da etkisi var. bazı insanlar üst düzey yönetim kabiliyetinden dolayı başarılı olur.
kendimden örnek vereyim. şu an ben orta halli bir şehirde yedek subayım. her türden insanla frekans yakalayabilen bir iletişim ustası olduğum söylenemez. hatta yumuşak yüzlü, pozitif enerjili bir insanım. bu yüzden dışarıdan bakıldığında kötü bir komutan olarak görebilirsiniz. ama rütbeli personeli ve olayları iyi yönettiğim için ne mesaimde ne de nöbetlerimde hiçbir yönetim zaafiyeti yaşamıyoruz.
kısacası yönetici konumdaki kişinin karakteristik yapısı gereği, takıma bilinçli olarak etki etmeden de başarılı olunabilir. hatta bu gözler takıma bilinçli olarak kötü etki ederek başarılı olmaya çalışan ve bazen bunu başaran teknik adamlar da gördü.*
(bkz: igor tudor)
aslında doğru örnek olmayabilir ama sir alex ferguson'un takımla çok fazla idmana çıkmadığı konuşulurdu. ama bu durumda kendisinin bizim alıştığımız teknik direktör tanımından çok teknik ekibi yöneten bir "manager" olmasının da etkisi var. bazı insanlar üst düzey yönetim kabiliyetinden dolayı başarılı olur.
kendimden örnek vereyim. şu an ben orta halli bir şehirde yedek subayım. her türden insanla frekans yakalayabilen bir iletişim ustası olduğum söylenemez. hatta yumuşak yüzlü, pozitif enerjili bir insanım. bu yüzden dışarıdan bakıldığında kötü bir komutan olarak görebilirsiniz. ama rütbeli personeli ve olayları iyi yönettiğim için ne mesaimde ne de nöbetlerimde hiçbir yönetim zaafiyeti yaşamıyoruz.
kısacası yönetici konumdaki kişinin karakteristik yapısı gereği, takıma bilinçli olarak etki etmeden de başarılı olunabilir. hatta bu gözler takıma bilinçli olarak kötü etki ederek başarılı olmaya çalışan ve bazen bunu başaran teknik adamlar da gördü.*
(bkz: igor tudor)