510
galatasaray taraftarı olarak artık üst üste başarılı sezonlar geçirip arkasından avrupa'ya bile gidilemeyecek sezonlar görmeye alıştım.
hoş gerçi üst üste şampiyonlukları da hep fatih terim sayesinde yaşadık bu da bir gerçek. 1996'dan itibaren bakarsak fatih terim'siz geçen onca sezona rağmen terim dışında yalnızca 4 tane şampiyonluğumuz var; 2001-02, 2005-06, 2007-08 ve 2014-15. hiçbiri üst üste değil. oysa onun dönemlrinde üç tane periyot var; 1996-2000, 2011-2013 ve 2017-2019. yani galatasaray'dan başında fatih terim yoksa üst üste şampiyonluk beklememek lazım. o imparatorun yeteneği tamamen. bir kere onu bir geçelim.
neyse derdim o değil. özellikle 2011-2012 ve 2012-2013 sezonları gibi ya da 2017-2018 ve 2018-2019 sezonları gibi avrupa'ya gidilemeyip şampiyon olunan ve ertesi sezon hem şampiyonluk hem de şampiyonlar ligi için kurulan kadrolarla oluşan sezonlara alıştım çünkü galatasaraylı olmak bunu gerektirir.
işte bu alışkanlık neticesinde bana göre kötü geçen ve avrupa'ya gidilemeyen bir sezon sonrası kadro kurulurken şampiyonluk hedefleniyorsa o kadronun ertesi sene şampiyonlar ligi'ne gidecek bir kadro olması gözetilerek iskeleti oluşturulmalı. bence şampiyonlar ligi'nde başarılı olmanın sırrı buradan geçiyor; oturmuş, bir arada oynamaya alışmış kaliteli bir kadro iskeleti.
galatasaray mesela 2012-13 sezonunda şampiyonlar liginde bu sayede çeyrek finale kadar yükseldi. çünkü 2011-12 sezonunda sıfırdan öyle bir kadro kurdu ve o kadroyu ertesi sezonda korudu ki, bir arada ve başarılı şekilde oynamaya alışan kadro işte 3-0'lık mağlubiyetin rövaşında bile bize yarı final hayalleri kurdurabiliyordu. hatırlayalım o kadroyu; muslera-eboue-ujfalusi-semih-balta-engin-melo-selçuk-riera(e.çolak)-elmander-necati(baros). bu kadroya çok doğru bulduğum şekilde hamit, burak, sneijder ve drogba takviyeleri yapıldı. yedek olarak da yine danny, umut ve amrabat alınmıştı. tahminimce galatasaray'ın 2012-13 sezonundaki talihsizliği ujfalusi'yi sakatlığa kurban vermek ve elmander'den de sakatlık yüzünden tam verim alamamaktı. özellikle ujfalusi sakatlanmayıp o sezon danny'nin yerine oynayabilse biz belki real madrid'i de eleyebilirdik. özellikle 3-0'lık maçta semih dışında mecburen danny ve gökhan zan ile filan oynamıştık.
ama dediğim gibi işte 2011-12'den 2012-13'e geçerken kadro iskeleti değişmemişti, sadece birkaç kaliteli oyuncu eklenmişti; muslera-eboue-semih-riera-melo-selçuk aynı isimlerdi. elmander ve ujfalusi sakatlık kurbanıydılar. hamit, burak, drogba ve sneijder ise kaliteli isimlerdi (burak hariç, o formda oluşu nedeniyle oralara gelebilmişti ve doğru bir hamleydi).
mesela biz 2011-2012'de şampiyon olduktan sonra en çok para getirecek oyuncumuz o deyip muslera'yı marcao gibi satsak, melo'yu çok uzayan transfer görüşmelerinden sıkılıp gedson gibi tekrar kiralamasak, birkaç oyuncuyu daha böyle değiştirsek 2012-13 sezonunda şampiyonlar ligi'nde başarılı olabilir miydik? cevabını hepimiz biliyoruz ki hayır olamazdık.
şimdi konumuza dönersek; ben hissiyat olarak 2011-2012 sezonunu 2022-2023 sezonuna benzetiyorum. ama kurulan kadronun gelecek seneki iskeleti koruyup koruyamayacağından endişeliyim. ama endişelerimi dile getirirken benim bir taraftar olarak beklentimin ve istediğim vizyonun, şampiyonlar ligi düzeyinde istikrarlı ve sürdürülebilen başarı olduğunu göz önünde bulundurmanızı, tüm yazıyı bunu unutmadan okumanızı ve eleştirecekseniz ona göre eleştirmenizi rica ediyorum.
2022-2023 sezonunda şampiyon olduğumuzu ve 2023-2024 sezonunda şampiyonlar ligi'ne gidebileceğimizi varsayarsak. oluşturduğumuz iskeletin bozulma ihtimalleri var;
1) kaleci: seneye muslera 37 yaşına gelmiş olacak ve muhtemelen şampiyonlar ligi seviyesi için artık zorlanacak. galatasaray'ın geçmişte çok sancısını çektiği kaleci açısından kafasını 12 sene rahat ettirmiş, sayısız şampiyonluk kazandırmış bir efsaneden bahsediyoruz. onun boşluğunu doldurabilecek yerli bir kaleci olduğunu sanmıyorum bu ülkede. alelade bir yabancı kalecinin de onun boşluğunu doldurması beklenemez. kaleci işini mümkünse taffarel'e de danışarak çözmek lazım ama muslera 1-2 sene daha idare edebilseydi çok güzel olurdu. galatasaray bunca yıl orta saha, forvet sıkıntısı çekmiş, bu yüzden şampiyonluklar kaçırmışken bir de tam her şey düzeldi derken kaleci sıkıntısı yaşamamalıdır. özellikle şampiyonlar ligi'nde insanın karşısına ronaldo,messi, lewandowski çıktığı için ciddi şekilde kalecinizin buffon, van der sar, taffarel veya muslera gibi bir kalitede olması gerekiyor.
2) stoperler: bence nelsson-marcao ikilisi müthiş bir ikiliydi. böyle ikilileri yakalamak 10 yılda bir filan mümkün oluyor. o rezil geçen 2021-2022 sezonunda takımın tek işleyen yanı olan bu bölgeyi bozmak ancak dursun özbek ve yönetiminin yapabileceği bir şeydi zaten. marcao satıldı. nelsson gitti gidiyor deniyor ki kalsa bile nelsson-abdülkerim uyumsuzluğu hafiften yüzünü gösteriyor. nelsson bütün sezonu kendi oyununu oynamanın dışında abdülkerim'in açıklarını kapamakla mı geçirecek? ee diyelim ki nelsson da gitti. bu takım iskeletini bozmak demek değil midir? ertesi sene şampiyonlar ligine oturmuş bir tandem yerine yeni oluşturulan bir tandemle gitmek çok fark eder. tekrar altını çiziyorum, 2012-13'teki esas başarı sırrı, 2011-2012'deki ki oturmuş başarılı kadroyu bozmamaktı. bence seneye şampiyonlar ligi'ne gidersek nelsson-marcao ikilisini gözlerimiz çok arayacak. ligi idare etsin işte denilen abdülkerim'i şampiyonlar ligi'nde seyretmek ister misiniz?
3) van aanholt seneye 33 yaşında, mertens 36 yaşında olacak. bu isimlerle şampiyonlar ligi'ne gidilebilir mi? belki gidilebilir. gidilmesin denilirse bu isimlerin de yerine transfer yapılırsa önceki sezondan kadro iskeleti diye bir şey kalmayacak. yeni oluşan kadrolarla şampiyonlar ligi'nde başarılı olmak zor. özellikle doğu avrupa takımları için neredeyse imkansız.
4) muhtemelen seneye "seferovic şampiyonlar ligi için tek başına yeterli olmaz, mertens de yaşlı, buraya bir transfer yapalım" denilecektir. etti bir transfer daha.
5) kanatlara daha takviye olur mu bilmiyorum ama seneye şampiyonlar ligi için en az 1 tane daha kanat istenecektir.
ee şimdi hesaplayalım, seneye aşağı yukarı (tahminen) almamız gereken oyuncu mevkileri; 1 kaleci, en az 1 stoper, belki 1 sol bek, en az 1 forvet, 1 tane sağ ya da sol kanat. en az 5 transfer yapıyor. o da bu sezon yaptığımız tüm transferler tutar ve her şey yolunda giderse.
özetle sanki yine günü kurtarıyoruz gibi geliyor. şampiyon olup seneye şampiyonlar ligi'ne oturmuş bir kadroyu güçlendirerek gitmek yerine sadece şampiyon olmayı hedefliyor gibiyiz. bu da seneye tekrar kadro oluşturup şampiyonlar ligi'ne gitmeyi beraberinde getirecektir ki o da ya grup dördüncülüğü ya da olabilirsek üçüncü olup avrupa ligi'ne gitmekten fazlası olmaz.
mutluyum güzel transferler yaptık, şampiyonluk için güçlü hale geldik ve akıllıca kullanabilirsek şampiyon da olabileceğimiz bir kadromuz oluyor ama bir yandan da mutsuzum, nelsson-marcao tandemini bozduk, muslera emekliliğe doğru koşuyor ve mertens de yaşı nedeniyle seneye bizimle olmayabilir, olsa da verimli olmayabilir. tüm bunlar da beni şampiyonlar ligi'nde yine başarı gelmeyecek düşüncesiyle üzüyor. bir de başkanımız dursun özbek, o da içimin %100 rahat olmasını engelleyen bir faktör :((
strateji oluştururken bir kısa vadeli bir de uzun vadeli planı sentezleyerek bir hedef belirlersiniz. bu kadro tamamen kısa vadeli bir strateji ile kurulmuş gibi. oysa bu kadro seneye şampiyonlar ligi'ne gidebileceği de hesaba katılarak oluşturulsa gönlüm daha rahat olurdu :)
neyse ya biz taraftarız, boşverelim. geleceği değil bugünü düşünerek yaşayalım. varsın tüm bunları yöneticilerimiz düşünsün.
hoş gerçi üst üste şampiyonlukları da hep fatih terim sayesinde yaşadık bu da bir gerçek. 1996'dan itibaren bakarsak fatih terim'siz geçen onca sezona rağmen terim dışında yalnızca 4 tane şampiyonluğumuz var; 2001-02, 2005-06, 2007-08 ve 2014-15. hiçbiri üst üste değil. oysa onun dönemlrinde üç tane periyot var; 1996-2000, 2011-2013 ve 2017-2019. yani galatasaray'dan başında fatih terim yoksa üst üste şampiyonluk beklememek lazım. o imparatorun yeteneği tamamen. bir kere onu bir geçelim.
neyse derdim o değil. özellikle 2011-2012 ve 2012-2013 sezonları gibi ya da 2017-2018 ve 2018-2019 sezonları gibi avrupa'ya gidilemeyip şampiyon olunan ve ertesi sezon hem şampiyonluk hem de şampiyonlar ligi için kurulan kadrolarla oluşan sezonlara alıştım çünkü galatasaraylı olmak bunu gerektirir.
işte bu alışkanlık neticesinde bana göre kötü geçen ve avrupa'ya gidilemeyen bir sezon sonrası kadro kurulurken şampiyonluk hedefleniyorsa o kadronun ertesi sene şampiyonlar ligi'ne gidecek bir kadro olması gözetilerek iskeleti oluşturulmalı. bence şampiyonlar ligi'nde başarılı olmanın sırrı buradan geçiyor; oturmuş, bir arada oynamaya alışmış kaliteli bir kadro iskeleti.
galatasaray mesela 2012-13 sezonunda şampiyonlar liginde bu sayede çeyrek finale kadar yükseldi. çünkü 2011-12 sezonunda sıfırdan öyle bir kadro kurdu ve o kadroyu ertesi sezonda korudu ki, bir arada ve başarılı şekilde oynamaya alışan kadro işte 3-0'lık mağlubiyetin rövaşında bile bize yarı final hayalleri kurdurabiliyordu. hatırlayalım o kadroyu; muslera-eboue-ujfalusi-semih-balta-engin-melo-selçuk-riera(e.çolak)-elmander-necati(baros). bu kadroya çok doğru bulduğum şekilde hamit, burak, sneijder ve drogba takviyeleri yapıldı. yedek olarak da yine danny, umut ve amrabat alınmıştı. tahminimce galatasaray'ın 2012-13 sezonundaki talihsizliği ujfalusi'yi sakatlığa kurban vermek ve elmander'den de sakatlık yüzünden tam verim alamamaktı. özellikle ujfalusi sakatlanmayıp o sezon danny'nin yerine oynayabilse biz belki real madrid'i de eleyebilirdik. özellikle 3-0'lık maçta semih dışında mecburen danny ve gökhan zan ile filan oynamıştık.
ama dediğim gibi işte 2011-12'den 2012-13'e geçerken kadro iskeleti değişmemişti, sadece birkaç kaliteli oyuncu eklenmişti; muslera-eboue-semih-riera-melo-selçuk aynı isimlerdi. elmander ve ujfalusi sakatlık kurbanıydılar. hamit, burak, drogba ve sneijder ise kaliteli isimlerdi (burak hariç, o formda oluşu nedeniyle oralara gelebilmişti ve doğru bir hamleydi).
mesela biz 2011-2012'de şampiyon olduktan sonra en çok para getirecek oyuncumuz o deyip muslera'yı marcao gibi satsak, melo'yu çok uzayan transfer görüşmelerinden sıkılıp gedson gibi tekrar kiralamasak, birkaç oyuncuyu daha böyle değiştirsek 2012-13 sezonunda şampiyonlar ligi'nde başarılı olabilir miydik? cevabını hepimiz biliyoruz ki hayır olamazdık.
şimdi konumuza dönersek; ben hissiyat olarak 2011-2012 sezonunu 2022-2023 sezonuna benzetiyorum. ama kurulan kadronun gelecek seneki iskeleti koruyup koruyamayacağından endişeliyim. ama endişelerimi dile getirirken benim bir taraftar olarak beklentimin ve istediğim vizyonun, şampiyonlar ligi düzeyinde istikrarlı ve sürdürülebilen başarı olduğunu göz önünde bulundurmanızı, tüm yazıyı bunu unutmadan okumanızı ve eleştirecekseniz ona göre eleştirmenizi rica ediyorum.
2022-2023 sezonunda şampiyon olduğumuzu ve 2023-2024 sezonunda şampiyonlar ligi'ne gidebileceğimizi varsayarsak. oluşturduğumuz iskeletin bozulma ihtimalleri var;
1) kaleci: seneye muslera 37 yaşına gelmiş olacak ve muhtemelen şampiyonlar ligi seviyesi için artık zorlanacak. galatasaray'ın geçmişte çok sancısını çektiği kaleci açısından kafasını 12 sene rahat ettirmiş, sayısız şampiyonluk kazandırmış bir efsaneden bahsediyoruz. onun boşluğunu doldurabilecek yerli bir kaleci olduğunu sanmıyorum bu ülkede. alelade bir yabancı kalecinin de onun boşluğunu doldurması beklenemez. kaleci işini mümkünse taffarel'e de danışarak çözmek lazım ama muslera 1-2 sene daha idare edebilseydi çok güzel olurdu. galatasaray bunca yıl orta saha, forvet sıkıntısı çekmiş, bu yüzden şampiyonluklar kaçırmışken bir de tam her şey düzeldi derken kaleci sıkıntısı yaşamamalıdır. özellikle şampiyonlar ligi'nde insanın karşısına ronaldo,messi, lewandowski çıktığı için ciddi şekilde kalecinizin buffon, van der sar, taffarel veya muslera gibi bir kalitede olması gerekiyor.
2) stoperler: bence nelsson-marcao ikilisi müthiş bir ikiliydi. böyle ikilileri yakalamak 10 yılda bir filan mümkün oluyor. o rezil geçen 2021-2022 sezonunda takımın tek işleyen yanı olan bu bölgeyi bozmak ancak dursun özbek ve yönetiminin yapabileceği bir şeydi zaten. marcao satıldı. nelsson gitti gidiyor deniyor ki kalsa bile nelsson-abdülkerim uyumsuzluğu hafiften yüzünü gösteriyor. nelsson bütün sezonu kendi oyununu oynamanın dışında abdülkerim'in açıklarını kapamakla mı geçirecek? ee diyelim ki nelsson da gitti. bu takım iskeletini bozmak demek değil midir? ertesi sene şampiyonlar ligine oturmuş bir tandem yerine yeni oluşturulan bir tandemle gitmek çok fark eder. tekrar altını çiziyorum, 2012-13'teki esas başarı sırrı, 2011-2012'deki ki oturmuş başarılı kadroyu bozmamaktı. bence seneye şampiyonlar ligi'ne gidersek nelsson-marcao ikilisini gözlerimiz çok arayacak. ligi idare etsin işte denilen abdülkerim'i şampiyonlar ligi'nde seyretmek ister misiniz?
3) van aanholt seneye 33 yaşında, mertens 36 yaşında olacak. bu isimlerle şampiyonlar ligi'ne gidilebilir mi? belki gidilebilir. gidilmesin denilirse bu isimlerin de yerine transfer yapılırsa önceki sezondan kadro iskeleti diye bir şey kalmayacak. yeni oluşan kadrolarla şampiyonlar ligi'nde başarılı olmak zor. özellikle doğu avrupa takımları için neredeyse imkansız.
4) muhtemelen seneye "seferovic şampiyonlar ligi için tek başına yeterli olmaz, mertens de yaşlı, buraya bir transfer yapalım" denilecektir. etti bir transfer daha.
5) kanatlara daha takviye olur mu bilmiyorum ama seneye şampiyonlar ligi için en az 1 tane daha kanat istenecektir.
ee şimdi hesaplayalım, seneye aşağı yukarı (tahminen) almamız gereken oyuncu mevkileri; 1 kaleci, en az 1 stoper, belki 1 sol bek, en az 1 forvet, 1 tane sağ ya da sol kanat. en az 5 transfer yapıyor. o da bu sezon yaptığımız tüm transferler tutar ve her şey yolunda giderse.
özetle sanki yine günü kurtarıyoruz gibi geliyor. şampiyon olup seneye şampiyonlar ligi'ne oturmuş bir kadroyu güçlendirerek gitmek yerine sadece şampiyon olmayı hedefliyor gibiyiz. bu da seneye tekrar kadro oluşturup şampiyonlar ligi'ne gitmeyi beraberinde getirecektir ki o da ya grup dördüncülüğü ya da olabilirsek üçüncü olup avrupa ligi'ne gitmekten fazlası olmaz.
mutluyum güzel transferler yaptık, şampiyonluk için güçlü hale geldik ve akıllıca kullanabilirsek şampiyon da olabileceğimiz bir kadromuz oluyor ama bir yandan da mutsuzum, nelsson-marcao tandemini bozduk, muslera emekliliğe doğru koşuyor ve mertens de yaşı nedeniyle seneye bizimle olmayabilir, olsa da verimli olmayabilir. tüm bunlar da beni şampiyonlar ligi'nde yine başarı gelmeyecek düşüncesiyle üzüyor. bir de başkanımız dursun özbek, o da içimin %100 rahat olmasını engelleyen bir faktör :((
strateji oluştururken bir kısa vadeli bir de uzun vadeli planı sentezleyerek bir hedef belirlersiniz. bu kadro tamamen kısa vadeli bir strateji ile kurulmuş gibi. oysa bu kadro seneye şampiyonlar ligi'ne gidebileceği de hesaba katılarak oluşturulsa gönlüm daha rahat olurdu :)
neyse ya biz taraftarız, boşverelim. geleceği değil bugünü düşünerek yaşayalım. varsın tüm bunları yöneticilerimiz düşünsün.