• 501
    aralarına katılmak istediğim taraftar grubu. dursun özbek'in seçildiği gün tarafımı belli etmiş biri olarak yine de yönetimi toptan eleştirmek için zaman var. ancak transfer konusunda yangın yaparak bir nebze olsun rahatlayabilirim.

    beşiktaş defans, orta saha, forveti bitirdi.
    fenerbahçe iyi kötü orta saha, kanatları çözdü.
    trabzon şampiyon kadroya takviye yaptı.
    galatasaray sezonu açalı bir hafta oldu. bir sol bek yedeği bir de marcao kalırsa onun yedeğini aldık. 9 temmuz'da avusturya kampı başlıyor. erden timur'un dediğine göre: "hoca 6-8-10, forvet ve sağ ya da sol açıkta oynayan oyuncu istiyor." elde ne var? olmayanı söyleyelim; orta saha.

    bu sezon zor geçecek. sezon başlamadan en azından psikolojik olarak ezilmemek lazım.
    3 gün içinde kampa iki orta saha katılmazsa bir taraftar olarak sana* laflar hazırladım!
  • 503
    2021 yaz transfer döneminde de ortaya çıkmış, takımlarının iyiliğinden başka bir düşüncesi olmayan galatasaray taraftarın bir grubudur. ilginçtir ki yangıncılıkla suçlanan bu grubun geçen sene neden bu kadar yangın yaptığı, 2021-2022 sezonunun bütününde anlaşılmış ve takım küme düşmekten birkaç hafta önce kurtulmuştur. ayrıca uğruna yemin edebileceğim ama ispat edemeyeceğim şey şudur ki, birçoğu şu an kulübü yönetenlerden çok ama çok daha fazla futbol bilgisine ve futbolcu datasına sahiptir. ama gelin görün ki o yöneticilere göre tamamen fakir olduklarından dolayı hindistan’daki kast sisteminin en alt tabakası olan parya gibi görülürler ve düşünceleri ya da önerileri dikkate dahi alınmaz.
  • 504
    bu yanginci taraftardan cok, "yine yangin yapiyorsunuz lan, sakin olun"cu taraftar zararli bir kulup icin.
    gundelik hayatta da hep sallarlar ya isini bilen adama: "sakin ol olm yaa, on kere sorma bi'seyi yaa" diye.
    o is o k.cini yirtan adam sayesinde olur, digerleri de pay cikarir kendine. ha bak bu yanginci taraftar faydali demek degil. o da zararli. ama yanginciya sallayan daha zararli. dozunu bilip, rahat olmayacaksin. sonra uzulursun.
  • 505
    acil devreye girmesi gereken taraftar tipidir. kimse kendini kandırmasın dursun’u çok iyi biliyoruz. midtsjö’den sonra 6 numara olarak kimseyi almayabilir.

    acil olarak 6 numara yangını, bu transferin tek başına yeterli olmayacağının yangını yapılmalı. tartışılmaz bir 6 numara gelene kadar da dursun’a hiçbir taviz verilmemeli. taraftar yumuşamamalı.

    bu akşam, yarın akşam, önümüzdeki hafta, 2. kamp derken sezon başlıyor ortada 6 numara yok. zamanı geldi de geçiyor bile. cüzdan sallayan adam bassın parayı alsın kimi alıyorsa. gueye, carvalho, grillitsch, ndombele falan dedikten sonra midstjö ile çocuk bile kandıramazsın. yakalım ortalığı.
  • 508
    rahmetli mustafa cengiz döneminde kızdığım ama daha sonra hak verdiğim, şimdiyse aralarında olup en önde bayrak salladığım taraftar tipi. yönetimimize güvenin, mutlaka gereğini yerine getireceklerdir salaklığına kapılırsak orta sahada taylan biraderler olacak yine. eğer ikisi olursa geçen sezon başaramadıklarını bu sezon başarıp bizi küme düşürürler. olay bu kadar açık ve net. yeni sezona taylan-berkan-cicaldau orta sahasıyla girmek sana silah çekene tokatla karşılık vermeye çalışmakla eşdeğer.
  • 510
    galatasaray taraftarı olarak artık üst üste başarılı sezonlar geçirip arkasından avrupa'ya bile gidilemeyecek sezonlar görmeye alıştım.

    hoş gerçi üst üste şampiyonlukları da hep fatih terim sayesinde yaşadık bu da bir gerçek. 1996'dan itibaren bakarsak fatih terim'siz geçen onca sezona rağmen terim dışında yalnızca 4 tane şampiyonluğumuz var; 2001-02, 2005-06, 2007-08 ve 2014-15. hiçbiri üst üste değil. oysa onun dönemlrinde üç tane periyot var; 1996-2000, 2011-2013 ve 2017-2019. yani galatasaray'dan başında fatih terim yoksa üst üste şampiyonluk beklememek lazım. o imparatorun yeteneği tamamen. bir kere onu bir geçelim.

    neyse derdim o değil. özellikle 2011-2012 ve 2012-2013 sezonları gibi ya da 2017-2018 ve 2018-2019 sezonları gibi avrupa'ya gidilemeyip şampiyon olunan ve ertesi sezon hem şampiyonluk hem de şampiyonlar ligi için kurulan kadrolarla oluşan sezonlara alıştım çünkü galatasaraylı olmak bunu gerektirir.

    işte bu alışkanlık neticesinde bana göre kötü geçen ve avrupa'ya gidilemeyen bir sezon sonrası kadro kurulurken şampiyonluk hedefleniyorsa o kadronun ertesi sene şampiyonlar ligi'ne gidecek bir kadro olması gözetilerek iskeleti oluşturulmalı. bence şampiyonlar ligi'nde başarılı olmanın sırrı buradan geçiyor; oturmuş, bir arada oynamaya alışmış kaliteli bir kadro iskeleti.

    galatasaray mesela 2012-13 sezonunda şampiyonlar liginde bu sayede çeyrek finale kadar yükseldi. çünkü 2011-12 sezonunda sıfırdan öyle bir kadro kurdu ve o kadroyu ertesi sezonda korudu ki, bir arada ve başarılı şekilde oynamaya alışan kadro işte 3-0'lık mağlubiyetin rövaşında bile bize yarı final hayalleri kurdurabiliyordu. hatırlayalım o kadroyu; muslera-eboue-ujfalusi-semih-balta-engin-melo-selçuk-riera(e.çolak)-elmander-necati(baros). bu kadroya çok doğru bulduğum şekilde hamit, burak, sneijder ve drogba takviyeleri yapıldı. yedek olarak da yine danny, umut ve amrabat alınmıştı. tahminimce galatasaray'ın 2012-13 sezonundaki talihsizliği ujfalusi'yi sakatlığa kurban vermek ve elmander'den de sakatlık yüzünden tam verim alamamaktı. özellikle ujfalusi sakatlanmayıp o sezon danny'nin yerine oynayabilse biz belki real madrid'i de eleyebilirdik. özellikle 3-0'lık maçta semih dışında mecburen danny ve gökhan zan ile filan oynamıştık.

    ama dediğim gibi işte 2011-12'den 2012-13'e geçerken kadro iskeleti değişmemişti, sadece birkaç kaliteli oyuncu eklenmişti; muslera-eboue-semih-riera-melo-selçuk aynı isimlerdi. elmander ve ujfalusi sakatlık kurbanıydılar. hamit, burak, drogba ve sneijder ise kaliteli isimlerdi (burak hariç, o formda oluşu nedeniyle oralara gelebilmişti ve doğru bir hamleydi).

    mesela biz 2011-2012'de şampiyon olduktan sonra en çok para getirecek oyuncumuz o deyip muslera'yı marcao gibi satsak, melo'yu çok uzayan transfer görüşmelerinden sıkılıp gedson gibi tekrar kiralamasak, birkaç oyuncuyu daha böyle değiştirsek 2012-13 sezonunda şampiyonlar ligi'nde başarılı olabilir miydik? cevabını hepimiz biliyoruz ki hayır olamazdık.

    şimdi konumuza dönersek; ben hissiyat olarak 2011-2012 sezonunu 2022-2023 sezonuna benzetiyorum. ama kurulan kadronun gelecek seneki iskeleti koruyup koruyamayacağından endişeliyim. ama endişelerimi dile getirirken benim bir taraftar olarak beklentimin ve istediğim vizyonun, şampiyonlar ligi düzeyinde istikrarlı ve sürdürülebilen başarı olduğunu göz önünde bulundurmanızı, tüm yazıyı bunu unutmadan okumanızı ve eleştirecekseniz ona göre eleştirmenizi rica ediyorum.

    2022-2023 sezonunda şampiyon olduğumuzu ve 2023-2024 sezonunda şampiyonlar ligi'ne gidebileceğimizi varsayarsak. oluşturduğumuz iskeletin bozulma ihtimalleri var;

    1) kaleci: seneye muslera 37 yaşına gelmiş olacak ve muhtemelen şampiyonlar ligi seviyesi için artık zorlanacak. galatasaray'ın geçmişte çok sancısını çektiği kaleci açısından kafasını 12 sene rahat ettirmiş, sayısız şampiyonluk kazandırmış bir efsaneden bahsediyoruz. onun boşluğunu doldurabilecek yerli bir kaleci olduğunu sanmıyorum bu ülkede. alelade bir yabancı kalecinin de onun boşluğunu doldurması beklenemez. kaleci işini mümkünse taffarel'e de danışarak çözmek lazım ama muslera 1-2 sene daha idare edebilseydi çok güzel olurdu. galatasaray bunca yıl orta saha, forvet sıkıntısı çekmiş, bu yüzden şampiyonluklar kaçırmışken bir de tam her şey düzeldi derken kaleci sıkıntısı yaşamamalıdır. özellikle şampiyonlar ligi'nde insanın karşısına ronaldo,messi, lewandowski çıktığı için ciddi şekilde kalecinizin buffon, van der sar, taffarel veya muslera gibi bir kalitede olması gerekiyor.

    2) stoperler: bence nelsson-marcao ikilisi müthiş bir ikiliydi. böyle ikilileri yakalamak 10 yılda bir filan mümkün oluyor. o rezil geçen 2021-2022 sezonunda takımın tek işleyen yanı olan bu bölgeyi bozmak ancak dursun özbek ve yönetiminin yapabileceği bir şeydi zaten. marcao satıldı. nelsson gitti gidiyor deniyor ki kalsa bile nelsson-abdülkerim uyumsuzluğu hafiften yüzünü gösteriyor. nelsson bütün sezonu kendi oyununu oynamanın dışında abdülkerim'in açıklarını kapamakla mı geçirecek? ee diyelim ki nelsson da gitti. bu takım iskeletini bozmak demek değil midir? ertesi sene şampiyonlar ligine oturmuş bir tandem yerine yeni oluşturulan bir tandemle gitmek çok fark eder. tekrar altını çiziyorum, 2012-13'teki esas başarı sırrı, 2011-2012'deki ki oturmuş başarılı kadroyu bozmamaktı. bence seneye şampiyonlar ligi'ne gidersek nelsson-marcao ikilisini gözlerimiz çok arayacak. ligi idare etsin işte denilen abdülkerim'i şampiyonlar ligi'nde seyretmek ister misiniz?

    3) van aanholt seneye 33 yaşında, mertens 36 yaşında olacak. bu isimlerle şampiyonlar ligi'ne gidilebilir mi? belki gidilebilir. gidilmesin denilirse bu isimlerin de yerine transfer yapılırsa önceki sezondan kadro iskeleti diye bir şey kalmayacak. yeni oluşan kadrolarla şampiyonlar ligi'nde başarılı olmak zor. özellikle doğu avrupa takımları için neredeyse imkansız.

    4) muhtemelen seneye "seferovic şampiyonlar ligi için tek başına yeterli olmaz, mertens de yaşlı, buraya bir transfer yapalım" denilecektir. etti bir transfer daha.

    5) kanatlara daha takviye olur mu bilmiyorum ama seneye şampiyonlar ligi için en az 1 tane daha kanat istenecektir.

    ee şimdi hesaplayalım, seneye aşağı yukarı (tahminen) almamız gereken oyuncu mevkileri; 1 kaleci, en az 1 stoper, belki 1 sol bek, en az 1 forvet, 1 tane sağ ya da sol kanat. en az 5 transfer yapıyor. o da bu sezon yaptığımız tüm transferler tutar ve her şey yolunda giderse.

    özetle sanki yine günü kurtarıyoruz gibi geliyor. şampiyon olup seneye şampiyonlar ligi'ne oturmuş bir kadroyu güçlendirerek gitmek yerine sadece şampiyon olmayı hedefliyor gibiyiz. bu da seneye tekrar kadro oluşturup şampiyonlar ligi'ne gitmeyi beraberinde getirecektir ki o da ya grup dördüncülüğü ya da olabilirsek üçüncü olup avrupa ligi'ne gitmekten fazlası olmaz.

    mutluyum güzel transferler yaptık, şampiyonluk için güçlü hale geldik ve akıllıca kullanabilirsek şampiyon da olabileceğimiz bir kadromuz oluyor ama bir yandan da mutsuzum, nelsson-marcao tandemini bozduk, muslera emekliliğe doğru koşuyor ve mertens de yaşı nedeniyle seneye bizimle olmayabilir, olsa da verimli olmayabilir. tüm bunlar da beni şampiyonlar ligi'nde yine başarı gelmeyecek düşüncesiyle üzüyor. bir de başkanımız dursun özbek, o da içimin %100 rahat olmasını engelleyen bir faktör :((

    strateji oluştururken bir kısa vadeli bir de uzun vadeli planı sentezleyerek bir hedef belirlersiniz. bu kadro tamamen kısa vadeli bir strateji ile kurulmuş gibi. oysa bu kadro seneye şampiyonlar ligi'ne gidebileceği de hesaba katılarak oluşturulsa gönlüm daha rahat olurdu :)

    neyse ya biz taraftarız, boşverelim. geleceği değil bugünü düşünerek yaşayalım. varsın tüm bunları yöneticilerimiz düşünsün.
  • 511
    henüz sezonun 2. maçında* gün yüzüne çıkıp yeni transferlerimizi takıma karşı küstürüp takıma olan aidiyatını kaybettirmeye başlamış olan belki de en zararlı grup. eleştirilecek şeyler eleştirilmeli fakat daha sezonun 2. maçınca, takımla birlikte çıktığı 2. maçında bir oyuncuya çöp demek, bir teknik direktöre yetersiz demek hangi akla hizmet çözemedim.
    (bkz: çocuklar utanın)
  • 513
    koca bir transfer sezonu sonucunda yine elinde 90 dakika oynayabilecek net bir santraforu bulunmadığı için yönetimi baskı altına alma zorunluluğu hissetmekte haklı olan taraftardır. sağ beke 3. yabancı oyuncu takviyesi yapana, eldeki 2 hazır santraforumuzu gönderene kadar bir tane çok net, tartışmasız isim yaratabilmeliydik.

    tarih tekerrür etmeye yakın. meşaleleri yakın.
  • 514
    36'da 36 olsun ister. puan kaybına tahammülü yoktur. oyun, kaybettiysen önemsizdir. rakibe karşı çok üstün oynamışsındır, dönen topları almışsındır, defalarca çizgiye inmişsindir, gol pozisyonuna girmişsindir, topu içeri sokamamışsındır. geleceğe dair umutla bakmak yerine, başlarlar topçuları kalaylamaya. kötü olan ve eleştirilmeyi hak eden yerlilerin yanında muslera da nasibini alır bu saldırılardan. yerine okan oynasın denir. aynı ekip okan'ı bir maçta yerin dibine gömer. kazımcan oynasın denir, bir maçta futbol hayatını bitirirler. masöre kadar eleştirirler. bir maçta göklere çıkardıkları barış alper artık topçu değildir. geçen haftalarda virtüöz olan oliveira ıskartaya çıkartılır. bir sonraki puan kaybında mertens'e de sıra gelecektir. bunları da "takımın iyiliği için" yaptıklarını söylerler. favori cümleleri "ben demiştim"dir. bir sonraki maç kazanılırsa bunların tamamı unutulur.
  • 515
    sadece taraftar degil, geleneksel medyada yanginci yorumcu ve yazar da çok var. örnegin levent tüzemen 15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçı için boey yerine dubois'yi düsünmemek hataydi yazmis. boey ligin en formda sag beki yav, insaf. aklima hep rahmetli cem karaca'nin sarkisi geliyor bu durumlarda:
    düştüm mapus damlarına öğüt veren bol olur
    toplasam o öğütleri burdan köye yol olur
  • 516
    sık sık fenerbahçe’nin sahamızda kupa kaldırmasından endişe eden taraftardır. arkadaşlar kendinize gelin. kupalar şampiyon ilan edildiğinde verilmiyor uzun süredir. fenerbahçe’nin sahasında kupa kaldırmak, fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için dizayn edilmiş bir kurgu idi. fenerbahçe sahamızda şampiyon olsa bile kupa kaldıramayacak rahat olun.
  • 518
    son haftalarda yine ortaya çıkmış olan taraftar. bu sefer mesele galatasaray’ın kazanamaması değil, fenerbahçe’nin hakem kararlarıyla yarışta tutulması. bunun üzerinden tepki seviyesini aşan bir yangın başlatıldı 2-3 haftadır sözlükte.

    değerli galatasaraylı yazarlar, bunlar galatasaray’ı durduramayacaklarını bizden daha iyi biliyorlar. amaçları; geçen sene trabzon arayı açınca ticaret ve reyting zararlarına uğradıklarından ötürü bu seneyi de benzer bir şekilde kapatmamak. bu kanalize kararlar olmasaydı fener ve bjk lehine şu an galatasaray 12 puan farkla ligi bitirmişti. futbol tüccarları bunun böyle olmasını istemez değil mi?

    elbette ki galatasaray’ın şampiyon olmasını istemiyorlar, elbette ki ellerinden gelse bizim galibiyetlerimize 3 puan yerine 1 puan verirler, elbette ki galatasaray onları senelerdir hayal kırıklığına uğrattığı için her türlü kozlarını oynuyorlar. ancak, fener maçından sonra bir şeyi onlar da anladı. futbolculardaki bu kolej havası, kulüpteki bu inanmışlık, camiadaki bu kenetlenme olduğu sürece galatasaray’ı asla durduramayacakları gerçeği bir kez daha suratlarına vuruldu.

    şimdi herkes sakin olsun lütfen!
    biz iyiyiz. önümüze kim gelirse ruhumuzla ve terimizle mücadelemizi ederiz.
    onlar kötü. aldıkları skandal kararlar ve tercihler kötü olduklarının kendilerince de tasdikidir.

    tepkimizi ortaya koyalım. hakemse hakem, mhk ise mhk, federasyonsa federasyon; en ağır tenkitleri edelim.

    ancak, şampiyonluk gitmiş gibi ortalığı ayağa kaldırmayalım. camianın direncini kıracak cümleleri etmeyelim. fener sahamızda kupa kaldıracakmışçasına kabullenmişlikten vazgeçelim. önümüzdeki maça odaklanarak sadece ama sadece saha dışı operasyonları taraftar gözüyle baskı altına almaya bakalım. aksi takdirde tükenmişlik kaçınılmaz olur.
  • 522
    17 mart 2023 konyaspor galatasaray maçının hatalar yüzünden 1 puandan vazgeçilmesiyle ortaya çıkmıştır. yangıncı mıdır yoksa eleştiri mi yapıyordur orada benim görüşüm ikincisinde. bu takım elinden geleni yapsa, her şey taktik teknik mantığında olsa zaten illa puan geliyor. futbol denen gerçeği unutup taktiğe sığmayan değişiklikler yapınca, 50-60 arası dağılan orta sahayı 80'de toparlayınca, yunus akgün'ü beke atınca kimine göre yangıncılar hortluyor, kimine göre hata yapan bir hocayı eleştirenler.

    merak eden olursa, o hocayı ben zamanında çoğu kişinin 1-0'la bile yetinmediği her maçtan sonra gelip savunmuştum.
    (bkz: #3482932)

    (bkz: 17 mart 2023 konyaspor galatasaray maçı)
  • 523
    benim dahil olduğum ekiptir. ben beraberlik yerine mağlubiyet tercih edilmesine dayanamıyorum. biz beşiktaş'a bir golle şampiyonluk verdik emre akbaba yüzünden. bu maçta kötüyken maçı tutmamız lazımdı, galibiyet olmuyorsa 1 puan olmalıydı. umarım haksız çıkarım ama rakibe moral vermek dışında bir şeye yaramadı bugün.(bkz: 17 mart 2023 konyaspor galatasaray maçı)
  • 525
    allah sayısını artırsın da edirne’nin ötesinde sıfır çeken, fizik kalitesi bitik futbolculara emekli ikramiyesi veren, vasat oyunlarla debelenen bir galatasaray’a zerre tahammülümüz kalmasın.

    17 mart 2023 konyaspor galatasaray maçının özelinde sözlükte bir tane bile kötü niyetli eleştiri okumadım. kendim dahil… bir kişi de haksızsınız desin mesela. saha içinde kalıp eleştiri getirmek ayıp değil. gözünün üstünde kaş var demiyoruz.

    1 puan seni şampiyon da yapar, şampiyonluktan da eder. küçümsenen 1 puanlarla kupalar kaçıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın