• 103
    1 gün sonra samandıra

    aragones yine düşünceliydi. "hmmmm... ulan biz nasıl bir hayat yaşadık anasını satayım? bir ayağımız çukurda. hmmm... hesap günü yakın. hak yedik mi yemedik mi? hmmm... cennet'e gider miyiz acaba? kazım kazım'ın hakkını mı yiyorum lan yoksa? yok lan o kadar da değil. hmmm en iyisi alex'i fırçalayım.".

    aragones - lan aleks!
    aleks - (noluyor lan gene, en iyisi duymamazlıktan gelmek.) pas at lan! lan büdü hiop kime diyorum. hala daa yan pas hala daha yan pas!
    aragones- (duymamazdan geliyor şerefsize bak!) lan aleks kime diyorum lan!?
    lugano- abi valla yan pas değil edi verir nasılsa diye şeyettim ben.
    aleks- (inatla çağırıyor herif) tamam lan tamam benim de halim yok zaten çaktırma.
    aragones- lan şerefsiz!!!
    aleks- (yapacak birşey yok) hocam pardon hocam oyuna dalmışım...
    aragones - (siktir lan oyuna dalmışmış) ha iyi bir daha olmasın. bak ne diycem!! gel hele...
    aleks- (anlat anlat ömrümü yedin) buyur hocam!
    aragones- bak evladım sene 1938 ben yeni doğmuşum o sırada iç savaş tüm hızıyla devam etmekte...
    aleks- (sıçtık) evet hocam...
    aragones- o zaman babam anlatırdı bizim bir juan sebastian varmış.
    aleks- (kim lan o) kimiş o hocam?
    aragones- juan sebastian kim mi!? juan sebastian kim miiiiii!!!!???
    aleks- topuk topuk!!!
    aragones- kadro dışısın ulen! juan sebastian'ı tanımıyor daha eşşek!!

    juan sebastian mı kim? arkası yarın...
App Store'dan indirin Google Play'den alın