• 41
    villarreal ile 4.sezonun devre arasına gelmek üzereyim. yaşadıklarımı anlatacağım izninizle.

    1.sezon:
    takım geçtiğimiz sezon bildiğiniz gibi uefa avrupa ligi şampiyonu olmuştu. yeni sezona da uefa süper kupası macerası ile başladım. kafamda juan foyth'un sağ stoper, pau torres'in sol stoper, merkezde de raul albiol'un olduğu bir 3'lü savunma kurmak vardı. aissa mandi haricinde bir tane daha rotasyona sol stoper eklemek istiyordum ve aramalarım sonucunda ülkemizde rakibimizin sol stoperi attila szalai'yi 8 milyon euro karşılığında kadroma kattım. bunun haricinde takımın 2 tane orta sahaya ihtiyacı vardı. (1 b2b, 1 hücumcu) bu transferlere bütçe yaratabilmek için bazı oyuncularla yollarımı ayrımam gerekiyordu ve ben de ruben pena'yı marsilya'ya 6,25 milyon euro, alberto moreno'yu da leeds'e 11,5 milyon euro karşılığında sattım. artık kasada para olduğuna göre transfer zamanıydı, ben de başladım araştırmaya. araştırmalarım sonucunda fransa'nın lens takımından seko fofana'yı 10 milyon euroya, aleksey miranchuk'u da 7,25 milyona kadroma kattım. artık takım uefa süper kupa maçına hazırdı.

    maçın zorlu geçeceği belliydi ve ben de 2-1'lik mağlubiyetle sahadan başı eğik bir biçimde ayrıldım. sezonun ilk yarısı biterken valencia, sevilla ve real betis ile 3.lük yarışında idim. üstümüzde de atletico ile real şampiyonluk yarışı vermekteydi. barcelona puan cetvelinin ortalarında takılıyordu.

    devre arası transfer dönemi geldiğinde de genç yıldızımız yeremy pino serbest kalma maddesine kurban gitti. 30 milyon euro bonservis karşılığında artık tottenham oyuncusu olmuştu. yolları ayrımak üzse de önümüze bakma zamanıydı artık. araştırmalar sonucunda barcelona'nın genç yıldız adayı alex collado'yu sezon sonuna kadar kiralamayı tercih ettim. yeremy pino haricinde manu trigueros da gitmek istediğini iletti ve 19,5 milyon euro karşılığında o da tottenham yolcusu oldu. bana ise yeniden orta saha aramanın yolları gözüktü. araştırmalar sonucunda takıma çabuk adapte olsun diye ispanyol orta saha olan marc roca'yı bayern münih'ten 6 milyon euroya kadroya kattım. sezon içinde saç baş yolduran paco alcacer'i de zenit'e 19,5 milyona sattım yerine de 2,2 milyona adı geçtiğimiz transfer dönemi galatasaray ile anılan erik botheim'i kadroya kattım. ayrıca transfer döneminde scoutlarım bana müthiş bir rapor sundu. 4. sezonda bile kadromun as oyuncusu olan anel ahmedhodzic 4,5 milyon euroya takımıma katıldı. ayrıca sözleşmesinin bitmesine 6 ay kalan serge aurier benimle sözleşme yenilemeyip yeni sezon başından geçerli olmak üzere everton ile sözleşme imzaladı. ben de onun yerine sözleşmesi sona erecek bir başka sağ bek olan kevin malcuit ile sözleşme imzaladım. ayrıca boubacar kamara'nın sözleşmesinin sona ereceğini görünce fırsatı tepmedim ve kendisi ile de 1 temmuzdan itibaren geçerli olmak üzere sözleşme imzaladım.

    transfer dönemim böyle geçtikten sonra lige odaklanma zamanıydı artık. sezon çok dramatik şekilde bitti. 35. hafta sonunda;
    3) real betis 64 puan
    4) valencia 63 puan
    5) ben 63 puanla
    6) sevilla 62 puan idi. 36. haftada önce valencia berabere kaldı, sonrasında da sevilla real betis'i yendi, en son ben de kazandım ve ligin bitimine 2 hafta kala 3.lüğe yerleştim. son hafta öncesi sevilla hariç hepimiz kazandık ve son haftaya girilirken şöyle bir tablo oluştu:
    3)villarreal-69p
    4)real betis-67p
    5)valencia-66p
    6)sevilla-65p
    son hafta fikstür rakibimi gösterdiğinde şoka uğradım. rakibim real madrid idi. ama sonrasında rahatlamıştım çünkü valencia da atletico ile oynayacaktı ve 4. bitirme ihtimalim hiç düşük değildi ta ki maç sonunda valencia'nın öne geçtiği golün bildirimini görene kadar. ben zaten mağlup durumdaydım ve tek ümidim atletico'ydu... olmadı.

    2.sezonda yaşadıklarımı da başka bir zaman anlatacağım. tüm heyecan bir anda bitmesin değil mi ;)
App Store'dan indirin Google Play'den alın