34260
4. dönemi de sona eren efsanemiz.
olayın bu noktalara gelmesinde her iki tarafın da payı var. yönetim kanadının işi eline yüzüne bulaştırması çok ayrı bir olay, hele de yaşayan en büyük efsane takımın başındayken.
hocanın önceki dönemlerine göre en büyük yanlışı da inatçılığıydı bence. evet, kendisinin inatçılığı bu döneme özgü değil sadece, ama her seferinde bu inadından/yanlıştan bir şekilde geri dönerdi hocam.
hemen hemen her döneminde kafasındaki oyun planını ve kadroyu sahaya sürüp sonuç almaya çalışırdı. aklıma gelen en büyük örnek de spor toto süper lig 2011-2012 sezonu sezonu ilk maçında eboue’nin sol kanat oynaması, taktik diziliş vs.
7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçına kadar ittire kaktıra giden takım, fenerbahçe maçında hocanın yaptığı oyun/oyuncu değişiklikleriyle son yılların en dominant oyununu izletmişti bize, sonunda da şampiyonluk gelmişti.
ancak bu son döneminde, hoca bu oyun planında ve belli oyuncularda çok ısrarcı oldu. feghouli, babel gibi oyuncular hocanın hep kafasını karıştırıyordu sanki, acaba olur mu, belki bu sefer oynarlar diye sıklıkla onlara bel bağladığı maçlar oldu. kafasındaki planla, oyuncularla devam etmekte ısrar etti, düzeltmek için çok uğraşmadı gibi görünüyor. forvetin her hafta değişmesi de ayrı bir sıkıntıydı bana göre, orada da istikrar sağlanamadı. okan’ı kiralık gönderip, kulübüde ismail’i tutması da ayrı bir hataydı, onu da belirtmeden geçemiycem.
meşhur 3 yıllık planlama, hocanın kariyerinin son dönemiydi belki de saha kenarındaki. en rahat çalışacağını düşündüğümüz yönetimle, heralde kulüpteki en kısa sürede ayrılığı yaşamak zorunda kaldı hoca. ama twitter’dan bir kısa mesajla ayrılık olmamalıydı, hoca çok daha fazlasını hak etmişti.
bundan sonrası için ne olur bilinmez. allah sağlık, sıhhat versin hocama. her şey gönlünce olsun.
olayın bu noktalara gelmesinde her iki tarafın da payı var. yönetim kanadının işi eline yüzüne bulaştırması çok ayrı bir olay, hele de yaşayan en büyük efsane takımın başındayken.
hocanın önceki dönemlerine göre en büyük yanlışı da inatçılığıydı bence. evet, kendisinin inatçılığı bu döneme özgü değil sadece, ama her seferinde bu inadından/yanlıştan bir şekilde geri dönerdi hocam.
hemen hemen her döneminde kafasındaki oyun planını ve kadroyu sahaya sürüp sonuç almaya çalışırdı. aklıma gelen en büyük örnek de spor toto süper lig 2011-2012 sezonu sezonu ilk maçında eboue’nin sol kanat oynaması, taktik diziliş vs.
7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçına kadar ittire kaktıra giden takım, fenerbahçe maçında hocanın yaptığı oyun/oyuncu değişiklikleriyle son yılların en dominant oyununu izletmişti bize, sonunda da şampiyonluk gelmişti.
ancak bu son döneminde, hoca bu oyun planında ve belli oyuncularda çok ısrarcı oldu. feghouli, babel gibi oyuncular hocanın hep kafasını karıştırıyordu sanki, acaba olur mu, belki bu sefer oynarlar diye sıklıkla onlara bel bağladığı maçlar oldu. kafasındaki planla, oyuncularla devam etmekte ısrar etti, düzeltmek için çok uğraşmadı gibi görünüyor. forvetin her hafta değişmesi de ayrı bir sıkıntıydı bana göre, orada da istikrar sağlanamadı. okan’ı kiralık gönderip, kulübüde ismail’i tutması da ayrı bir hataydı, onu da belirtmeden geçemiycem.
meşhur 3 yıllık planlama, hocanın kariyerinin son dönemiydi belki de saha kenarındaki. en rahat çalışacağını düşündüğümüz yönetimle, heralde kulüpteki en kısa sürede ayrılığı yaşamak zorunda kaldı hoca. ama twitter’dan bir kısa mesajla ayrılık olmamalıydı, hoca çok daha fazlasını hak etmişti.
bundan sonrası için ne olur bilinmez. allah sağlık, sıhhat versin hocama. her şey gönlünce olsun.