5243
dünkü basın toplantısını şimdi izledim, izlemeden önce de buradaki entry'leri takip etmiştim. ben, bu basın toplantısında izlediğimle burada yazanların arasındaki fark yüzünden hayretler içerisindeyim. resmen kasıtlı olarak söyledikleri çarpıtılıyor, sistemli şekilde dezenforme ediliyor.
elbette benim gözümden kaçan birkaç söylemi olmuş olabilir ama yok ali koç övmüş, yok tff övmüş, yok fb bjk taraftarlarını övmüş falan, hayret ediyorum...
ali koç'la ilgili "evimize geliyor, futbol konuşmuyoruz gayet düzgün bir adam, ama adam konu futbola gelince bir tuhaf oluyor, karakteri değişiyor" dedi. sanırım övgüden kasıt bu!
konudan çok fazla uzaklaştığı ve olayı karmakarışık bir şekilde aktardığı doğru, cidden bazen dinlemesi yorabiliyor. hastalığının etkisinin çok büyük olduğunu düşünüyorum. ben şahsen evli olanlar bilir bazen beyaz yalan söylenir dediği kısmı duymadım. başkanken ölmek konusunda da 25 yıl sonra gibi afaki ve şakayla karışık olarak söyledi. burada ve twitter'da sanki bu seçimde de seçilip öyle öleyim demiş gibi yansıtıldı.
benim bir insanın söylediklerine değer vermem için bir tane önemli kıstasım var: sana yapılan her eleştiriye geçiştirmeden teker teker cevap vermeye çabalıyorsan, sen dürüstsündür. her insan gibi ben de çok tartışma içerisinde bulundum. ben tartışmalarda hep bana söylenen herşeyi teker teker açıklayarak cevap veririm ama benim yönelttiğim sorulara, karşı taraftan hep bir geçiştirme, hep başka bir konuya odaklanarak dikkat yönünü değiştirme gördüm. çünkü karşı taraf haksız ve sadece kendini haklı gördüğü noktaya odaklananılmasını istiyor. türkiye'de siyaset de bu şekilde yapılıyor zaten. ancak mustafa cengiz'in haksız olduğu konular da olmasına rağmen öteden beri kendisine yapılan her eleştiriye cevap verdi. şimdi teker teker saymak istemiyorum zaten dünkü basın toplantısında hepsi teker teker sayıldı ve cevaplandı.
kendisine genel kurulda farklı sebeplerle, taraftarlar arasında farklı sebeplerle bir kin var. genel kurullar özelinde pastadan payla ilgili bir kin güdüldüğünü düşünsem de bu konuda asacak kesecek kadar donanımlı olduğumu düşünmüyorum. ancak taraftardaki kinin tek sebebi fatih terim'in uzun zamandır cengiz'i basının önüne her şeyin sorumlusu olarak atması! bu savaşı başlatan mustafa cengiz değildi, zaten mustafa cengiz fatih terim'in çeyreği kadar bile güçlü değildi ki savaş açsın. ortada eğer bir savaş varsa, başlatan her zaman güçlü olduğunu düşünen taraftır. fatih terim özellikle bir basın toplantısında kullandığı "bir galatasaray başkanına yakışmayan ifadeler" sözleriyle adeta savaş açmıştı.
yönetim-hoca geriliminin en başında haksız olan net fatih terim'ken sırf güçlü olduğu için fatih terim'in tarafını seçti tabii ki güce tapan insanımız. neymiş? fatih terim efsaneymiş de mustafa cengiz kimmiş! yahu terim'in efsane olduğunu reddeden mi var? hakan şükür de yakın zamana kadar bu kulübün bir efsanesiydi. efsane olmak kimseye her istediğini yapma hakkını vermiyor! yüz küsür yıllık kulüp burası, dingo'nun ahırı değil!
neyse yakın zamanda seçim var ve hem terim'in hem terimcilerin uzun zamandır beklediği burak elmas seçimin açık ara favorisi görünüyor. olası bir fikir ayrılığında fatih terim'e direnebilmekten de en uzak aday da burak elmas zaten. gerçi kendi listesine bile söz geçirebileceği tartışmalı. güce ve başarıya tapan taraftarımızın dileği gerçek olacak. neler yaşanacağını göreceğiz...
elbette benim gözümden kaçan birkaç söylemi olmuş olabilir ama yok ali koç övmüş, yok tff övmüş, yok fb bjk taraftarlarını övmüş falan, hayret ediyorum...
ali koç'la ilgili "evimize geliyor, futbol konuşmuyoruz gayet düzgün bir adam, ama adam konu futbola gelince bir tuhaf oluyor, karakteri değişiyor" dedi. sanırım övgüden kasıt bu!
konudan çok fazla uzaklaştığı ve olayı karmakarışık bir şekilde aktardığı doğru, cidden bazen dinlemesi yorabiliyor. hastalığının etkisinin çok büyük olduğunu düşünüyorum. ben şahsen evli olanlar bilir bazen beyaz yalan söylenir dediği kısmı duymadım. başkanken ölmek konusunda da 25 yıl sonra gibi afaki ve şakayla karışık olarak söyledi. burada ve twitter'da sanki bu seçimde de seçilip öyle öleyim demiş gibi yansıtıldı.
benim bir insanın söylediklerine değer vermem için bir tane önemli kıstasım var: sana yapılan her eleştiriye geçiştirmeden teker teker cevap vermeye çabalıyorsan, sen dürüstsündür. her insan gibi ben de çok tartışma içerisinde bulundum. ben tartışmalarda hep bana söylenen herşeyi teker teker açıklayarak cevap veririm ama benim yönelttiğim sorulara, karşı taraftan hep bir geçiştirme, hep başka bir konuya odaklanarak dikkat yönünü değiştirme gördüm. çünkü karşı taraf haksız ve sadece kendini haklı gördüğü noktaya odaklananılmasını istiyor. türkiye'de siyaset de bu şekilde yapılıyor zaten. ancak mustafa cengiz'in haksız olduğu konular da olmasına rağmen öteden beri kendisine yapılan her eleştiriye cevap verdi. şimdi teker teker saymak istemiyorum zaten dünkü basın toplantısında hepsi teker teker sayıldı ve cevaplandı.
kendisine genel kurulda farklı sebeplerle, taraftarlar arasında farklı sebeplerle bir kin var. genel kurullar özelinde pastadan payla ilgili bir kin güdüldüğünü düşünsem de bu konuda asacak kesecek kadar donanımlı olduğumu düşünmüyorum. ancak taraftardaki kinin tek sebebi fatih terim'in uzun zamandır cengiz'i basının önüne her şeyin sorumlusu olarak atması! bu savaşı başlatan mustafa cengiz değildi, zaten mustafa cengiz fatih terim'in çeyreği kadar bile güçlü değildi ki savaş açsın. ortada eğer bir savaş varsa, başlatan her zaman güçlü olduğunu düşünen taraftır. fatih terim özellikle bir basın toplantısında kullandığı "bir galatasaray başkanına yakışmayan ifadeler" sözleriyle adeta savaş açmıştı.
yönetim-hoca geriliminin en başında haksız olan net fatih terim'ken sırf güçlü olduğu için fatih terim'in tarafını seçti tabii ki güce tapan insanımız. neymiş? fatih terim efsaneymiş de mustafa cengiz kimmiş! yahu terim'in efsane olduğunu reddeden mi var? hakan şükür de yakın zamana kadar bu kulübün bir efsanesiydi. efsane olmak kimseye her istediğini yapma hakkını vermiyor! yüz küsür yıllık kulüp burası, dingo'nun ahırı değil!
neyse yakın zamanda seçim var ve hem terim'in hem terimcilerin uzun zamandır beklediği burak elmas seçimin açık ara favorisi görünüyor. olası bir fikir ayrılığında fatih terim'e direnebilmekten de en uzak aday da burak elmas zaten. gerçi kendi listesine bile söz geçirebileceği tartışmalı. güce ve başarıya tapan taraftarımızın dileği gerçek olacak. neler yaşanacağını göreceğiz...