5068
hastalandıktan sonra rezalet bir yönetim göstermektedir, savunulacak hiçbir tarafı yok. ama bu kulübün 60 yıllık taşınmazlarını devlete peşkeş çeken dursun isimli şahsı ibra etmiş bir genel kurul mustafa cengiz'e bir tek laf söyleyemez. liseli abilerimiz sırf kendi adamları diye dursun efendiyi senelerce o koltukta oturtmasalardı, türkiye'nin batıya açılan kapısı olarak verdikleri binlerce mezun arasından dursun'un karşısına koyacak bir tane eli yüzü düzgün adam çıkarsalardı mustafa cengiz'e zaten hiç ihtiyaç kalmayacak, o koltuğa oturma fırsatını bulamayacaktı.
ama liseli abilerimiz o kadar açgözlülerdi, o kadar ahlaksızlardı ki galatasaray taraftarının dişinden tırnağından artırıp kulübe aktardığı kaynağı yemek için dursun gibi bir adamı kullanmaktan bile utanmadılar, "tamam biz yiyeceğimizi yiyoruz ama başkan koltuğunda oturan adamın da şu kulübe birazcık faydası olsun bari" demediler. sırf kendi arpaları kesilmesin diye galatasaray'ın göz göre göre bir anadolu kulübüne dönüştürülmesine göz yumdular. mustafa cengiz 80 oy farkla seçimi kazanıp bunların çarkını kırmasaydı şimdi ortada ne sportif başarı vardı, ne başarı olsa bile uefa organizasyonlarına katılma hakkımız vardı, ne de gayrimenkullerimiz vardı.
ha, mustafa cengiz bu kulüpten ihrac edilmeyi hak etmiş midir? belhanda'yı bu takımdan kovduğu dakikada sonuna kadar hak etmiştir. ama mustafa cengiz'in ihraç edildiği bir adalet terazisinde, dursun denen adamın destekçisi olan liseli abilerle beraber kulübü uğrattığı bütün zararlar için dava edilip donuna kadar tazminat ödemesi gerekir. ama başkan adaylarına bakıyorsun, dursun gibi bir haine ağam paşam çekerken, mustafa cengiz liseli değil diye "onu şöyle ihraç edeceğiz, böyle cezalandıracağız" diye aslan kesiliyorlar. neden? çok basit, dursun'un ipini tutan el bunların ipini de tutuyor çünkü.
böyle bir camiadan hiçbir halt olmaz.
ama liseli abilerimiz o kadar açgözlülerdi, o kadar ahlaksızlardı ki galatasaray taraftarının dişinden tırnağından artırıp kulübe aktardığı kaynağı yemek için dursun gibi bir adamı kullanmaktan bile utanmadılar, "tamam biz yiyeceğimizi yiyoruz ama başkan koltuğunda oturan adamın da şu kulübe birazcık faydası olsun bari" demediler. sırf kendi arpaları kesilmesin diye galatasaray'ın göz göre göre bir anadolu kulübüne dönüştürülmesine göz yumdular. mustafa cengiz 80 oy farkla seçimi kazanıp bunların çarkını kırmasaydı şimdi ortada ne sportif başarı vardı, ne başarı olsa bile uefa organizasyonlarına katılma hakkımız vardı, ne de gayrimenkullerimiz vardı.
ha, mustafa cengiz bu kulüpten ihrac edilmeyi hak etmiş midir? belhanda'yı bu takımdan kovduğu dakikada sonuna kadar hak etmiştir. ama mustafa cengiz'in ihraç edildiği bir adalet terazisinde, dursun denen adamın destekçisi olan liseli abilerle beraber kulübü uğrattığı bütün zararlar için dava edilip donuna kadar tazminat ödemesi gerekir. ama başkan adaylarına bakıyorsun, dursun gibi bir haine ağam paşam çekerken, mustafa cengiz liseli değil diye "onu şöyle ihraç edeceğiz, böyle cezalandıracağız" diye aslan kesiliyorlar. neden? çok basit, dursun'un ipini tutan el bunların ipini de tutuyor çünkü.
böyle bir camiadan hiçbir halt olmaz.