10
galatasarayımızın ve fenerbahçe'nin uefa kupası'ndaki ilk maçlarında sırasıyla atletico madrid ve lille'e farklı yenilebileceğimizi düşünürek söyle demiş:
" en büyük isteğim ne biliyor musunuz? bugün maçların bizi rezil edecek bir sonuçla bitmemesi."
bizim yorumumuz: en büyük isteğim ne biliyor musunuz? türk futbol yorumcusunun artık akıllanması. gündem yaratmak adına, sivri konuşmak uğruna, reyting artırma motifiyle yaratıcı ve yapıcı eleştirilerden asla nasiplenmediği için gerçeğe aykırı yorumlar yapıp, karabasanlar, umacılar yaratmasın. amacı nasıl daha iyiye gideriz olmalı, yorumcunun tenkitçinin. ben haklı çıktım, dediğim çıktı mantığıyla eleştiri yapılmaz. eleştiri denilen şey adeta bazı kırıklardan oluşan çatıyı aktarmaya, kırıkların yerine sağlam kiremitlerin yerleştirilmesine benzer. kısacası eleştiri asla ve kesinlikle akan çatıyı balyozla dağıtıp yerle yeksan etmek değildir.
yazarlarımız, çizerlerimiz bunu bilmezler. ya da bilenler yazar çizer olarak televizyonlarda, medyanın çeşitli kulvarlarında yer almazlar. yaptıkları abes yorumlarla "rijkaard teknik direktör değil", "alex lider değil", "skibbe bu işi bilmiyor", "korkak gerets", "franco kaleci değil" yollu açıklamalarıyla uydurdukları karabasana, hayalete bu kez de kendileri inanıyorlar.
" en büyük isteğim ne biliyor musunuz? bugün maçların bizi rezil edecek bir sonuçla bitmemesi."
bizim yorumumuz: en büyük isteğim ne biliyor musunuz? türk futbol yorumcusunun artık akıllanması. gündem yaratmak adına, sivri konuşmak uğruna, reyting artırma motifiyle yaratıcı ve yapıcı eleştirilerden asla nasiplenmediği için gerçeğe aykırı yorumlar yapıp, karabasanlar, umacılar yaratmasın. amacı nasıl daha iyiye gideriz olmalı, yorumcunun tenkitçinin. ben haklı çıktım, dediğim çıktı mantığıyla eleştiri yapılmaz. eleştiri denilen şey adeta bazı kırıklardan oluşan çatıyı aktarmaya, kırıkların yerine sağlam kiremitlerin yerleştirilmesine benzer. kısacası eleştiri asla ve kesinlikle akan çatıyı balyozla dağıtıp yerle yeksan etmek değildir.
yazarlarımız, çizerlerimiz bunu bilmezler. ya da bilenler yazar çizer olarak televizyonlarda, medyanın çeşitli kulvarlarında yer almazlar. yaptıkları abes yorumlarla "rijkaard teknik direktör değil", "alex lider değil", "skibbe bu işi bilmiyor", "korkak gerets", "franco kaleci değil" yollu açıklamalarıyla uydurdukları karabasana, hayalete bu kez de kendileri inanıyorlar.