• 26807
    deplasmanda fenerbahçe'yi yenmenin yaramadığı takım.

    işin şakası bir yana, iki sezondur kadıköy'de yüzümüz gülüyor, hemen arkasından saçma sapan şekilde yarışta geri düşüyoruz. bu da ayrı bir lanet herhalde.

    gerçekten işler yolunda gitmiyor. zor maçlarda aldığımız galibiyetlerden dolayı mutluyduk fakat oyunumuz haftalardır alarm veriyordu. sonunda olacak olan yol kazası arka arkaya başımıza geldi* * ve birden -maç eksiğini kazanması durumunda- beşiktaş'ın beş puan gerisine düşüverdik. 12 maçımız var, her şey olabilir ama bu şekilde olmayacağını ben görebiliyorum.

    takımda istikrarlı olan hiçbir şey yok. 90 dakikanın içerisinde bile istikrar yok. fırtına gibi oynadığımız 15 dakikayı ızdırap gibi geçen 30 dakikalar 45 dakikalar sürekli takip ediyor. kadro seçiminde istikrar yok. sağ bek, stoper, sol bek, orta saha, kanatlar sürekli gerek sakatlıktan gerek yorgunluktan gerek cezalardan gerekse de genel olarak hocanın tercihlerinden dolayı farklı oyuncular tarafından dolduruluyor.

    bunun üzerine iç sahada mücadele etmek zorunda kaldığımız rezalet kelimesinin hafif kalacağı zemin, oyuncuların saçma sapan hataları da eklenince birden kendimizi bulduğumuz noktaya açıkçası çok şaşırmıyorum.

    galatasaray'ın, rakibi beşiktaş'a kıyasla en önemli eksisi skoru bulamadığı veya geriye düştüğü anlarda hiçbir şekilde golü atabileceğine, maçı çevirebileceğine inanan ve inandıran bir oyunu olmayışı. 0-0'ı kötü, geriye düştüğümüz skorları çok çok kötü oynuyoruz. aynı durum fenerbahçe için de geçerli. beşiktaş ise haldır huldur da olsa o golü bulacağını izleyen olarak şahsen bana hissettiriyor. kadro kalitesi olarak üç takım arasından genel olarak en zayıfı kağıt üzerinde net şekilde beşiktaş ama galatasaray ve fenerbahçe bu noktaya kadar belirli periyotlar harici kağıt üzerinde kaldılar.

    yapacak bir şey yok, iç sahada kalan 6 maçımızda o zeminde oynayacağız. hem de trabzonspor ve beşiktaş gibi ligin kaderini doğrudan etkileyecek iki maçı oynayacağız. bunun dışında 6 kez deplasmana gideceğiz, bu 6 deplasman arasında düşmeme mücadelesi veren ekiplerle ve çok dişli anadolu kulüpleriyle de oynayacağız. tabloya bakıyorum, işler olumlu giderse şampiyon olmamız için çok ekstra şeylere gerek yok. fatih hoca'nın dediği gibi yeter ki biz kazanalım. ama sahaya bakıyorum, çok ümitsizim. bu takımın bu oyunla 13 mart 2021 kayserispor galatasaray maçını rahat şekilde kazanacağını iddia edemiyorum. etmem gerekir, edemiyorum.

    23. şampiyonluk yolunda yara aldığımız 2 hafta geçirdik, 5 puan bıraktık. bazen bu kayıplar hayırlı olur. hayırlı olmasının tek şartı var gözümde, bazı derslerin alınmış olması. fatih hoca skor ne olursa olsun, oyuncular ne kadar kötü oynarsa oynasın neredeyse her maç inanılmaz geç değişiklik yapıyor. sahada uyumu, oyun planımızın ne olduğunu, geriye düştüğümüz senaryoda maçı çevirecek hırsı, şampiyonluk inancını göremiyorum. her şeyden öte hocanın basın toplantılarını dinlediğimde şaşırıyorum. bahaneler arkasına sığınacak biri olmadığını düşündüğümdendir bu şaşırmam. çözüm bekliyorum, değişim bekliyorum. buna saha dışında bahaneler aramak yerine saha içinde çözüm bulmasını bekliyorum ve bunu yapabileceğini biliyorum. bu yüzden çok şaşırıyorum.

    takımımız için dilerim yeni bir serinin başlangıcı olur artık. çok zor bir fikstürde 8/8 yapmamızın ardından olabilecek en kolay fikstürde bıraktık bu puanları ve kendi işimizi zora soktuk. yine zor bir fikstüre gireceğiz, yine uzun bir seri gelebilir ve hepimiz mutlu olabiliriz. keşke kendimizi zora sokmasaydık ama hata yapma şansı kalmadı takımın. kalan maçların tamamına yakınını kazanmamız, kaybettiğimiz maçlarda da kazanmayı hak ederek kaybetmemiz gerekiyor. dilerim bizi çok yanıltacak bir serinin başındayızdır da bu yazdığımı yerim ama mevcut durumuyla şampiyonlukta fenerbahçe ile şansı eşit olan bir takıma sahibiz. daha fazla değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın