2021 yılının mayıs ayı geldiğinde, gazetelerde, televizyonlarda
2020-2021 sezonu şampiyonu galatasaray manşetlerini görebilmek için artık büyük bir kıvılcıma ihtiyaç duyan futbol takımımız. bunun için de en büyük ihtiyaç, beşiktaş'ın tökezlemesi. bu takımın hakemler tarafından özellikle kart görme konusunda müthiş kollanmaları ve galibiyetlerle devam etmeleri bizleri bu kadar geriyor. açıkçası,
7 mart 2021 galatasaray sivasspor maçında takımın oynadığı oyundan ve mücadelesinden memnun kaldım ben. maalesef
23 kasım 2020 galatasaray kayserispor maçında yaşadığımız "skoru alamama" durumu tekerrür etti.
bireysel olarak oyuncularımızı değerlendirmek gerekirse;
fernando muslera: kendisine çok iş düşmedi ancak yediğimiz ikinci golde taç atışı kullanılırken kaleyi biraz fazla terk etti ve savunmanın uzaklaştıramadığı topta gelen ani şutu normalde rahatça kontrol edebilecekken havuza sektirdi. sonucunda da maalesef top ağlara gitti.
martin linnes: galatasaray'a geldiği günden beri en kötü futbolunu oynadı. çabasına ve mücadelesine diyecek hiçbir şey yok ancak yedlin form tutmuşken kendisinin ilk 11 başlamasını anlamak mümkün değil. sakarlıkları sürekli canımızı yakıyor. ilk golde topu gradel'in önüne bırakırken ikinci golde muslera'dan seken topa, donk ile beraber, çok geç hamle yaptı. bunun haricinde, maç başında önünde babel oynadığı için sağ kanadın yol olacağını düşünüyorduk ancak gradel hakemle oynamayı tercih edince savunma anlamında kendisine pek iş düşmedi. hücumda ise çok çok etkisizdi.
ryan donk: mustafa denizli zamanı oynadığı savruk futboldan esintiler sunmaya devam etti.
10 şubat 2021 galatasaray alanyaspor maçında babacar ile yaşadığı pozisyondan hiç ders almamışçasına ne kademelerde ne hava toplarında rakibe zorluk çıkaramadı. berbat bir futbol oynadı.
christian luyindama: oyuna girdikten sonra defansif anlamda kendisine çok iş düşmedi. maçın sonunda hücuma katkı vermek için ceza sahası ve çevresine gittiği pozisyonlarda ayağı ve dar alan oyun görüşü iyi olsa başka senaryolar izletebilirdi. yine de bana göre oyuna girmesiyle birlikte fark yarattı. umarım sezonun geri kalanında tüm maçlarda 90 dakika sahada kalır.
marcao: yine takımın yıldızıydı. savunmada bulunduğu alanı parsellemesi, ters kademeleri, saracchi'ye yardımı, oyun kurulumuna katkısı derken bütün puanları topladı. kendisi ile ilgili olumsuz tek durum, muslera'nın sarı kart gördüğü pozisyonda gereksiz bir şekilde hakemin önüne atlayarak sarı kart görmesi oldu. nazar boncuğu diyelim.
marcelo saracchi: maalesef dün de bal yapmayan arıydı. hücum bindirmelerinden sonuç çıkarması artık elzem. çok kritik bir döneme giriyoruz ve bu dönemde tek bir oyuncumuz için bile "idare eder" deme şansımız yok maalesef.
taylan antalyalı: oynadığı her maçı hayretle ve huzurla izliyorum. ayağına top geldiğinde neredeyse hiç olumsuz kullanmıyor. sakatlığının etkisi ile bazen ikili mücadelelerde kendisini sakınmak zorunda kalıyor ama bunu yapmazsa maalesef uzun bir süre kendisinden mahrum kalabiliriz, bu sebeple durumu normal karşılıyorum.
younes belhanda: denediği yaratıcı paslar sonuca ulaşsa maçın yıldızı olabilecek performans gösteren ancak hem bu pasların sonuca ulaşamaması hem de orta sahada yaptığı basit top kayıpları sonucunda maalesef bizim adımıza takımın en zayıf halkasına dönen oyuncu.
gedson fernandes: saman alevi gibi oynamaya dün de devam eden futbolcu. maç içerisinde etkin olduğu süreyi arttırması gerekiyor.
sofiane feghouli: "artık tamam." diyen futbolcumuz. dün oyuna girerken bizlerde yarattığı beklentinin %1'ini bile verememiştir. uzaktan vurduğu iyi şut haricinde ne yaptığını asla anlayamadım. frikikte topun başına geçmesini de anlamlandıramadım. sorumluluk almak istemesi elbette çok güzel ama güzel günler gibi sen de geride kaldın maalesef soso. oyuna girmeseydi de bir şey fark etmezdi sanırım.
ryan babel: oyunda olduğu süre boyunca hücumda çok iyi işler yaptı. bir penaltı aldırdı, onyekuru'ya harika bir top attı. bunun haricinde de topu ayağına aldığında el freni modunda oynamadı ve hep hücumu düşündü.
henry onyekuru: yokları oynamaya devam ediyor. işin tuhaf tarafı oyunun içinde ve sürekli top alıyor, pozisyona giriyor. ancak bitiremediği zaman büyük sıkıntı yaşatıyor. ayrıca, "kuralların uygulandığı ülkelerde" rakibi on kişi bırakacaktı.
halil dervişoğlu: takımla 50 dakika civarı sahada kalmış bir oyuncuya göre saha içinde sırıtmadı ancak kaçırdığı net pozisyon onun adına talihsizlik oldu. açıkçası ben kaçırdığı pozisyon için kendisine kızmadım, üzüldüm. eline müthiş bir fırsat geçmişti, olmadı.
arda turan: oyuna neden girdiğini anlamadım. yerine emre kılınç girse daha iyi olacaktı diye düşündüm. çok fazla üzerine konuşulacak bir süre almadı.
kerem aktürkoğlu: yine oyunda bulunduğu sürede rakibi çok yordu. fizik olarak çok iyi bir seviyede. ancak fundamental olarak seviye atlaması ve yemeyip içmeyip bitiricilik çalışması gerekiyor.
radamel falcao garcia: geldiği günden bu yana en etkili oyununu oynadı. hava toplarında, top saklamada, pozisyona girme konusunda çok öndeydi. yeri geldi sağ beke, yeri geldi sol beke gelerek takım savunmasına katkı verdi. 2 gol attı, biri müthiş bir forvet golüydü. 100 dakika boyunca sakatlanmadan sahada kaldı. sezon sonuna kadar böyle devam edebilecek mi? göreceğiz.
sonuç olarak; maalesef 2 puan daha bıraktık ancak önümüzdeki 5 gün boyunca doğru analizler yapılırsa, önümüzdeki süreci çok daha farklı geçirebiliriz. dün oynanan futbol ve son haftalardaki oyuncu performanslarını baz aldığımızda, sezonun geri kalanında -ceza, sakatlık olmadığı sürece- muslera, yedlin, luyindama, marcao, saracchi, taylan, kerem, gedson, emre kılınç, arda, mostafa ilk 11'inin bozulmaması gerektiğini düşünüyorum.
(bkz:
7 mart 2021 galatasaray sivasspor maçı)