• 26739
    galatasaray, terim'in önderliğinde, bu sezonla birlikte dört senede, hiçbir zaman iyi futbol oynamadı. ancak genel toplama bakıldığında ligde hiçbir takım iyi bir futbolla tam bir sezonu geçiremedi. tüm takımlarımız mali olarak darboğazdan geçmekte ve ülke futbolu hızla geriye gitmektedir. kısaca diyorum ki: son altı yedi yıldır kim iyi oynuyor ki? bunu bir kenara yazalım.

    fatih terim, ilk iki sezon görece iyi bir kadroya sahip olduğu için takımını şampiyon yaptı. ancak yine de herkesi tatmin eden bir futbol ortaya koyamadı. geçen sezon zaten şampiyonluk kaybedildi. bu sezon halen şampiyonluğun en önemli ikinci adayıyız.

    bu noktada önümüzdeki sezonu düşünelim diyelim ki beşiktaş şampiyon oldu:
    aslında an itibari ile beşiktaş da iyi bir futbol ortaya koymuyor ama şansları ve hakem destekleri devam ederse şampiyon olabilirler. beşiktaş mali darboğazda ve şampiyonluk bile önümüzdeki sene onların arayı açacağı bir kadro kurmasına engel olacaktır. şampiyonlar liginde çok çok şanslı bir kura çekmedikçe bizim başımıza gelen gibi tel tel dökülmeleri ve ligde de sallanmaları oldukça muhtemel.

    fenerbahçe'nin şampiyon yapılması olasılığı:
    fenerbahçe, hakem iteklemesine rağmen hala futbolunu düzeltemedi, başakşehir ve trabzon maçlarında iki kere kurtarılan fenerbahçe'nin yarıştan kopması gayet olası. aynı şekilde konya'da bir daha kurtarılmaları ve beşiktaş maçında yapılacak bir manevrayla şampiyon olmaları da olası. yoksa fenerbahçe'nin bu oyun ile trabzon'dan bile daha az şampiyonluk şansı var. bu nedenle fenerbahçe şampiyon olursa demiyorum, fenerbahçe şampiyon yapılırsa olay bambaşka noktalara gidecektir. birincisi fenerbahçe'nin sözde şampiyonluklarının sayılacağını ve ortamın iyice gerileceğini düşünüyorum, ikincisi ise fenerbahçe şampiyon yapılırsa ali koç'un kulübe tarihte görülmemiş bir servet aktarımında bulunacağını öngörüyorum. şampiyon yapılmazlarsa ortalık zaten çok karışacak ancak şampiyon yapılsalar, hatta iki üç sene daha şampiyon yapılsalar, bile ali koç ardından bir enkaz bırakacak. bunu da uzun vadeli düşüncelerimiz için bir kenara yazalım.

    şimdi dönelim kulübümüze galatasaray'da neredeyse kulübün tapusunu verdiğimiz sözleşmeler dönemi yavaş yavaş kapanıyor. eğer yönetim bir hata yapmazsa diagne, falcao ve feghouli dışında çok büyük ve verimsiz sözleşme kalmayacak. finansal fair-play durumumuz da bitiyor. fatih terim'in kötü futbol oynattığına sonuna kadar katılıyorum. hatta şampiyonlar ligi maçlarında oynanan oyunla büyük utançlar yaşattığını da düşünüyorum. kafasında bir oyun tarzı var ve bu oyun tarzını ben hiç beğenmiyorum. terim'in oturtmaya çalıştığı oyun anlayışı, son dört yılda, orta sahada büyük boşluklar vermek, efektif ve hızlı oynayamamakla sonuçlandı. ancak ne olursa olsun terim, son dört sene içinde eli rahat bir şekilde kadro kuramadı, forvetsiz kaldığı dönemler, transfer için yönetimle kavgaları dün gibi aklımızda. bu nedenle terim, istediği oyun sistemine uygun bir kadroyu kurma şansını, geçmiş başarılarını da göz önüne alarak, sonuna kadar ve son kez hak ediyor. burada bir şerh düşeyim saçma sapan harcamalar yapmadan ve kendi sözleriyle oyuncuların geçmişine değil geleceğine yatırım yaparak. (evet, son kez çünkü artık beşinci bir fatih terim dönemini kimse istemez sanırım. karikatürize bir duruma dönüştü bu olgu.)

    yönetim ya da gelecek yönetim, saçma harcamalar yapmazsa, genç oyunculara yatırım yapılırsa, türk futbolunun darboğazından güçlenerek çıkma şansı olan tek büyük takım şu anda galatasaray'dır. olaylara geniş çerçeveden bakarsak futbolun azizlerinden, derwall'in kurduğu takım bile üçüncü senesinde şampiyon oldu ve özellikle ilk sene doğru düzgün futbol oynayamadı. bu seneyi göz önüne aldığımızda vicdanlarınıza sesleniyorum, bir penaltımızın ya da rakibe verilecek bir kırmızı kartın olmadığı kaç maç hatırlıyorsunuz. bir elin parmaklarını geçmez. ekstra zor, ekstra ahlaksız bir dönemden geçiyoruz. bu dönem hem ahlaki açıdan hem de ekonomik açıdan türk futbolunun "büyük buhranı"dır. tüm kulüplerimiz uçurumun kenarındadır. fenerbahçe ise uçurumdan düşmüş, son gayretle bir dala tutunmuş, yardım beklemektedir.inanın aradan yirmi yıl geçtiğinde bu döneme bakıp çok farklı değerlendirmelerde bulunacağız.tüm bunlara rağmen fatih terim, bu sene hakem hataları yapılmasa şu anda ligi kopartmıştı. bu çok açık. oynanan berbat futbola rağmen, parasızlığa rağmen. sadece bu durum, benim terim'e ve onunla gelecek başarıya dair umutlarımı diri tutmamın nedenidir.

    bu noktada net fikirlerimi belirtirsem;
    bu sene şampiyon olur ve doğru harcamalar yaparsak son yirmi beş yıl olduğu gibi türk futbolunun gelecek on yılı bizimdir.
    beşiktaş'ın şu anda şampiyon olması, bizim ikinci olmamız kötünün iyisi bir senaryodur. bizi endişeye , çılgınca transfer harcamalarına itmemelidir.
    bu sene fenerbahçe'nin şampiyon yapılması ya da ali koç'un birkaç sene daha fenerbahçe'de kalması, fenerbahçe için felaketin ertelenmesinden başka bir şey değildir. yine bu durum da bizi endişeye sürüklememelidir, ancak hedeflerimize ulaşmada daha çetrefilli bir yolun önünü açacaktır. doğru işleri yapmamız, sabırlı ve uyanık olmamız gerekecektir. bundan dolayı yönetim değişikliği şart olacaktır.
    doğru bütçe planlamasıyla, fatih terim'e avrupa'da göze hoş gelecek futbol şartıyla son iki sene daha sabredilmelidir. önümüzdeki iki sene şampiyon olunursa ancak avrupa'da utanç verici futbol devam ederse terim'le yollar ayrılmalıdır. sene başında abuk subuk adamlara yapılacak transfer harcamaları ise benim için terim döneminin, iki sene beklenilmeden, bitişi olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın