4533
14 ocak 2021 tarihinde yaptığı basın toplantısındaki açıklamamalarla aslında eleştirilerimizin ne kadar doğru olduğunu tekrar göstermiştir.
eleştirilerimizden bir tanesi, her haberin belirli basın yollarıyla medyaya aktarılması ve nabza göre şerbet verilmesi; aynı basın mensuplarının daha toplantı başlamadan transferlerde gelir gideri göstererek kendisini savunacak demesi ve dedikleri olması, eleştirilerimizin doğru olduğunu gösterir. basın toplantısının ilk maddesi buydu.
diğer eleştirimiz transferler. aslında başkan kendisini haklı göstermeye çalışırken, eleştirenlerin ne kadar haklı olduğunu gösterdi. transferde şimdiye kadar 64 milyon euro satış ve 46 milyon euro alış gerçekleştirmişiz. 18 milyon euro karda olmamıza rağmen cornellius'u yanlış hesaplamadan, çok cüzi ücretler yüzünden alamadık. bütün sezonlara ffp yüzünden eksik kadroyla girdik. diğer husus ki bence daha önemli, aldığı bu kadar oyuncudan sadece luyindama ve marcao'u kar ile satabiliriz. onu da becerebilirsek. çünkü sözleşmeleri bitmesine 1 yıl kalmış. daha da açık olmak gerekirse daha önce alınan oyuncular kar ile satılırken, kendisinin aldığı oyunculardan kar atmak çok çok düşük ihtimal. luyindama ve marcao 30 milyon'a gitse çoğu kişi göbek atar ve bu halde bile al-sat dengesinden yaklaşık 16 milyon euro zararda oluyoruz. yani çok çok kötü transfer stratejisi izlemiş. burada övünülecek ya da biz de çok oyuncu aldık denilecek bir durum yok.
göreve geldiklerinde 16 milyon tl borçlarının olduğunu ve onu ödediklerini bu sayede transfer tahtasının açıldığını söyledi. bu ödedikleri parayı geliştirdikleri proje ya da buldukları özel sponsorla değil, ndiaye'yi satarak yaptılar. bunu yaptıktan sonra da takıma oyuncu almadılar. yani şampiyonluğa oynayan takımın önemli parçasını satarak, aslında takıma ve gelecek şampiyonluğa en büyük keti kendileri vurdular.
maddi olarak ilk defa kara geçtik dedi ama hala inatla, ısrarla, niye borçların dernekte gösterildiğini anlatmadı. niye derneğin borçlarının bu kadar arttığını söylemedi. bizim merak ettiğimiz konu burası ama nedense görmezden geliniyor.
2020-2021 sezonu ara transfer dönemi için sponsor ve kaynak aradıkları söyledi. bu açıklamayı 14 ocak 2021 tarihinde yaptı. yani liglerin hala oynandığı, ligdeki takımların transferlerinin gol atmaya başladığı dönemde. üstelik sezona orta sahasız girmişken. biz de zaten hazırlık yapmadıklarını, sadece galatasaray adını kullanarak kendi işlerini yaptıklarını söylüyoruz ki bu açıklama bizi doğrular nitelikte. bu zamana kadar sen daha bu kaynağı oluşturamazsan bundan sonra zaten oluşturamazsın. niye bu kadar beklersin.
tff limitlerine takılacağımızı limitimizin olmadığını söyledi. öncelikle şu konuda hem fikir olalım. tff limitlerine uymamak, sadece tff ile alakalı bir konu. yani uymadığımız zaman tff'den başka yaptırım yapacak bir kurum yok. eğer rakiplerin bankalar birliği anlaşmasını kap'a bildirmeden limitini 100% aşıyorsa ve limitleri bilinmedik bir sebepten dolayı iki katına çıkartılıyorsa, buna rağmen ağdalı açıkladıkları giderleri limitlerin üstünde olmasına rağmen oyuncu alıyorsa, diyeceksin ki ben de umursamıyorum. en azından bunu bahane etmeyeceksin. kendi takımın için tabii ki bir sınırın, kendi belirlediğin bir limitin olur fakat tff limitlerini bahane etmek bana çok garip geliyor.
ben twitterı çok aktif kullanan biri olarak, şimdiye kadar mustafa cengiz yönetimi aleyhine ya da lehine hiç bir hashtag çalışmasına katılmadım. buna rağmen bir şekilde tepkilerini gösteren taraftarlara satılık demesi de hiç hoş değildi. tabi bunu aldığı terbiyeden dolayı diğer kulüp başkanları gibi satılık köpekler olarak demedi fakat demeye çalıştığı şey aynıydı.
bunların haricinde fatih terim'e hitap şekli ve söylediklerini kendi açımdan doğru buldum. arada bir kırgınlık var ise de en azından buzların biraz erdiğini düşünüyorum.
basın toplantısı öncesi fatih terimi görevden almasını beklemiyordum. insanlar bu beklentiye girerek, diğer dediklerini çok önemsemediler ama ben kendi açımdan şimdiye kadar yargısız infaz yapmadığımı, mustafa cengiz başkan'ın ağzından duyarak sağlamasını yaptım.
galatasaray çok daha iyi yönetilmeyi hak eden bir kulüp. bir başkanın iyiliği diğerlerinin kötülüğüyle karşılaştırılmaması gerekir. her zaman iyiyi isteyelim ki, safımız, amacımız belli olsun.
eleştirilerimizden bir tanesi, her haberin belirli basın yollarıyla medyaya aktarılması ve nabza göre şerbet verilmesi; aynı basın mensuplarının daha toplantı başlamadan transferlerde gelir gideri göstererek kendisini savunacak demesi ve dedikleri olması, eleştirilerimizin doğru olduğunu gösterir. basın toplantısının ilk maddesi buydu.
diğer eleştirimiz transferler. aslında başkan kendisini haklı göstermeye çalışırken, eleştirenlerin ne kadar haklı olduğunu gösterdi. transferde şimdiye kadar 64 milyon euro satış ve 46 milyon euro alış gerçekleştirmişiz. 18 milyon euro karda olmamıza rağmen cornellius'u yanlış hesaplamadan, çok cüzi ücretler yüzünden alamadık. bütün sezonlara ffp yüzünden eksik kadroyla girdik. diğer husus ki bence daha önemli, aldığı bu kadar oyuncudan sadece luyindama ve marcao'u kar ile satabiliriz. onu da becerebilirsek. çünkü sözleşmeleri bitmesine 1 yıl kalmış. daha da açık olmak gerekirse daha önce alınan oyuncular kar ile satılırken, kendisinin aldığı oyunculardan kar atmak çok çok düşük ihtimal. luyindama ve marcao 30 milyon'a gitse çoğu kişi göbek atar ve bu halde bile al-sat dengesinden yaklaşık 16 milyon euro zararda oluyoruz. yani çok çok kötü transfer stratejisi izlemiş. burada övünülecek ya da biz de çok oyuncu aldık denilecek bir durum yok.
göreve geldiklerinde 16 milyon tl borçlarının olduğunu ve onu ödediklerini bu sayede transfer tahtasının açıldığını söyledi. bu ödedikleri parayı geliştirdikleri proje ya da buldukları özel sponsorla değil, ndiaye'yi satarak yaptılar. bunu yaptıktan sonra da takıma oyuncu almadılar. yani şampiyonluğa oynayan takımın önemli parçasını satarak, aslında takıma ve gelecek şampiyonluğa en büyük keti kendileri vurdular.
maddi olarak ilk defa kara geçtik dedi ama hala inatla, ısrarla, niye borçların dernekte gösterildiğini anlatmadı. niye derneğin borçlarının bu kadar arttığını söylemedi. bizim merak ettiğimiz konu burası ama nedense görmezden geliniyor.
2020-2021 sezonu ara transfer dönemi için sponsor ve kaynak aradıkları söyledi. bu açıklamayı 14 ocak 2021 tarihinde yaptı. yani liglerin hala oynandığı, ligdeki takımların transferlerinin gol atmaya başladığı dönemde. üstelik sezona orta sahasız girmişken. biz de zaten hazırlık yapmadıklarını, sadece galatasaray adını kullanarak kendi işlerini yaptıklarını söylüyoruz ki bu açıklama bizi doğrular nitelikte. bu zamana kadar sen daha bu kaynağı oluşturamazsan bundan sonra zaten oluşturamazsın. niye bu kadar beklersin.
tff limitlerine takılacağımızı limitimizin olmadığını söyledi. öncelikle şu konuda hem fikir olalım. tff limitlerine uymamak, sadece tff ile alakalı bir konu. yani uymadığımız zaman tff'den başka yaptırım yapacak bir kurum yok. eğer rakiplerin bankalar birliği anlaşmasını kap'a bildirmeden limitini 100% aşıyorsa ve limitleri bilinmedik bir sebepten dolayı iki katına çıkartılıyorsa, buna rağmen ağdalı açıkladıkları giderleri limitlerin üstünde olmasına rağmen oyuncu alıyorsa, diyeceksin ki ben de umursamıyorum. en azından bunu bahane etmeyeceksin. kendi takımın için tabii ki bir sınırın, kendi belirlediğin bir limitin olur fakat tff limitlerini bahane etmek bana çok garip geliyor.
ben twitterı çok aktif kullanan biri olarak, şimdiye kadar mustafa cengiz yönetimi aleyhine ya da lehine hiç bir hashtag çalışmasına katılmadım. buna rağmen bir şekilde tepkilerini gösteren taraftarlara satılık demesi de hiç hoş değildi. tabi bunu aldığı terbiyeden dolayı diğer kulüp başkanları gibi satılık köpekler olarak demedi fakat demeye çalıştığı şey aynıydı.
bunların haricinde fatih terim'e hitap şekli ve söylediklerini kendi açımdan doğru buldum. arada bir kırgınlık var ise de en azından buzların biraz erdiğini düşünüyorum.
basın toplantısı öncesi fatih terimi görevden almasını beklemiyordum. insanlar bu beklentiye girerek, diğer dediklerini çok önemsemediler ama ben kendi açımdan şimdiye kadar yargısız infaz yapmadığımı, mustafa cengiz başkan'ın ağzından duyarak sağlamasını yaptım.
galatasaray çok daha iyi yönetilmeyi hak eden bir kulüp. bir başkanın iyiliği diğerlerinin kötülüğüyle karşılaştırılmaması gerekir. her zaman iyiyi isteyelim ki, safımız, amacımız belli olsun.