27403
yarın itibariyle 18 aralık 2020 fatih karagümrük galatasaray maçı'nda gördüğü kırmızı kartın cezası açıklanacak olan efsanemiz. saha kenarından verdiği tepkiler nedeniyle eleştirilmesi de hasta taşıyan bir ambulansa neden hızlı gidiyorsun demek gibi bir şey. ne yaptı adam? küfür mü etti, bela mı okudu, hakaret mi etti? bazıları ağzını açsa ceza vermek için akbaba gibi dönüyor diye bir şeyler demesin mi? maç içinde her antrenörün verdiği tepkiyi verdi.
neyse bunlara maalesef alıştık ama değinmek istediğim asıl konu bu değildi. aslolan ceza ile ilgili verilecek kararı 23 aralık 2020 fenerbahçe başakşehir maçı'nda dönen acayip işlerden bağımsız yorumlamamak. bazı hususlara özellikle dikkat etmemiz gerekiyor; gerek biz taraftarlarca gerekse ve özellikle de yönetimimizce. fener maçında olanlar, belkide bu gece ile sınırlı kalan rutinleşmiş bir fenerbahçe maçı değildi. sadece fenerbahçe'nin ligden kopmaması için yapılan şeyler olmakla yetinilmemiş olabilir. daha düne kadar çağdaş atan'ın, sergen yalçın'ın sadece 1 maç ya da hiç maç ceza alması ortadayken fatih hocaya verilecek en ufak fazla ceza çok doğru okunmalı. birincisi takımımızı hocasız bırakarak maçlarda dezavantajlı duruma düşürmek istenilecek. bu zaten en saf hedefleri. asıl gözden kaçmaması gereken şey ise hoca ile yönetimi yine karşı karşı getirmek olacak. cezaya yönetimimiz tarafından hakkıyla verilmeyen her tepki taraftarlarımızın tamamını ve fatih hocayı çok rahatsız edecektir. millet aleni aleni küfür, hakaret eder ceza almaz ama hoca yazıklar olsun dedi diye 7 maçlar vs. havada uçuşacak. yine gözlere soka soka maçı bir takımdan alıp öbür takıma hediye edecekler ama galatasaray'ı en ufak tepkide hocasız bırakacaklar. yok öyle bir dünya... başakşehir maçı umarım sadece bu gece ile sınırlıdır. bizler 90 dakikada olanlara bakarken asıl amaçlar farklı değildir umarım. bunlardan her şey beklenir.
şimdiden mustafa cengiz'e büyük bir sorumluluk düşüyor. şu güne kadar birkaç husus hariç olumsuz düşünmediğim yönetimi hakkında hocanın cezası için yeterince tepki vermez ise bende ilk defa hayal kırıklığı yaratacaktır. galatasaray kimsenin planlarına alet edilemez, göz göre göre adaletsizliğe maruz bırakılamaz. en üst perdeden bağıra bağıra hakkımızı savunmalarını beklemek bizim yegane beklentimiz.
neyse bunlara maalesef alıştık ama değinmek istediğim asıl konu bu değildi. aslolan ceza ile ilgili verilecek kararı 23 aralık 2020 fenerbahçe başakşehir maçı'nda dönen acayip işlerden bağımsız yorumlamamak. bazı hususlara özellikle dikkat etmemiz gerekiyor; gerek biz taraftarlarca gerekse ve özellikle de yönetimimizce. fener maçında olanlar, belkide bu gece ile sınırlı kalan rutinleşmiş bir fenerbahçe maçı değildi. sadece fenerbahçe'nin ligden kopmaması için yapılan şeyler olmakla yetinilmemiş olabilir. daha düne kadar çağdaş atan'ın, sergen yalçın'ın sadece 1 maç ya da hiç maç ceza alması ortadayken fatih hocaya verilecek en ufak fazla ceza çok doğru okunmalı. birincisi takımımızı hocasız bırakarak maçlarda dezavantajlı duruma düşürmek istenilecek. bu zaten en saf hedefleri. asıl gözden kaçmaması gereken şey ise hoca ile yönetimi yine karşı karşı getirmek olacak. cezaya yönetimimiz tarafından hakkıyla verilmeyen her tepki taraftarlarımızın tamamını ve fatih hocayı çok rahatsız edecektir. millet aleni aleni küfür, hakaret eder ceza almaz ama hoca yazıklar olsun dedi diye 7 maçlar vs. havada uçuşacak. yine gözlere soka soka maçı bir takımdan alıp öbür takıma hediye edecekler ama galatasaray'ı en ufak tepkide hocasız bırakacaklar. yok öyle bir dünya... başakşehir maçı umarım sadece bu gece ile sınırlıdır. bizler 90 dakikada olanlara bakarken asıl amaçlar farklı değildir umarım. bunlardan her şey beklenir.
şimdiden mustafa cengiz'e büyük bir sorumluluk düşüyor. şu güne kadar birkaç husus hariç olumsuz düşünmediğim yönetimi hakkında hocanın cezası için yeterince tepki vermez ise bende ilk defa hayal kırıklığı yaratacaktır. galatasaray kimsenin planlarına alet edilemez, göz göre göre adaletsizliğe maruz bırakılamaz. en üst perdeden bağıra bağıra hakkımızı savunmalarını beklemek bizim yegane beklentimiz.