resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 27251
    türk futbol tarihinin en büyük hocası. canım hocam. öyle büyük hocadır ki bugün sahaya çıkan 11'e baksanız bu takım ne oynayacak, nasıl maç kazanacak diye soru işareti oluşturur kafada ama hocam varsa iş değişiyor. meziyet budur, hocalık budur. her halükarda onu eleştirenler çıkar o da her seferinde lafı ağızlarına sokar. böyle bir karaktere, böyle bir efsaneye sahip olduğumuz için çok ama çok şanslıyız.
  • 27253
    kafasındaki sistemi bulduğunda sahip olduğu cevheri parıl parıl parlayan imparator. daha doğrusu hem kendisi parlıyor, hem de etrafını parlatıyor.

    96-2000 yıllarını hatırlayalım... ekseriyeti genç oyunculardan kurulu takımı dizayn etmeye çalışırken sürekli sistem değiştirmiş, 0-4 biten fenerbahçe maçından sonra inönüde oynanan ve 4-0 yendiğimiz sarıyer maçıyla doğru formülü bulmuş ve fiorentinaya gidinceye kadar hiç değiştirmemiştir. o kadroya sonradan bir sürü genç oyuncu entegre olmuştur. kazandığımız başarılar malum...

    2011-2012 sezonunda da değişik sistemlerle lige başladık. nerdeyse sıfırdan kurulan bir takımdık ve oyuncuların alışma süresi falan derken sistem bulma süreci baya sancılı geçmişti. nihayet 0-1 kazandığımız gençlerbirliği deplasmanından sonra 4-4-2de karar kılmış, kanatları da orta saha orijinli oyuncular olan engin baytar ve emre çolak'a teslim etmeye karar vermiştir. deli gibi pres yaptığımız bir sezondu. elmander'den başlayan rakibi boğma taktiği o sezon tüm rakiplerin kabusu olmuştu. o sezon bir an bile takımımızın oyundan düştüğünü hatırlamıyorum. emre çolak ve semih kaya o sezonun genç oyuncu yönünden kazanımlardı. en zevk veren galatasaray oyunu ve unutulmaz kadıköy şampiyonluğunu tattık.

    2012-2013 sezonunda gerek transfer edilen drogba, burak, hamit, sneijder gibi oyuncuların etkisi, gerekse elmanderin uzun süreli sakatlığı sebebiyle yine sistem değişikliğine gitti. 4-3-1-2 gibi bir taktikle oynadık. real madrid deplasmanına bile çift forvetle çıktık. şampiyonlar liginde çeyrek final ve ligde en rahat şampiyon olduğumuz sezonu yaşadık. bu dönem genç oyunculardan çok futbol oynamayı bilen adamların üzerine takımı kurduk. dany - semih tandemiyle şampiyonlar liginde çeyrek final oynamak herkesin harcı değildir.

    2017-2018 sezonunda ilk defa sezon ortası bize geldi. o yüzden sahip olunan sisteme pek dokunmadı, dokunamazdı zaten. 14 kişilik bir futbol takımıydık. as takım ne kadar iyiyse yedeklerimiz yarı yarıya kötüydü. üstüne üstlük ndiaye de 16 milyona transfer oldu. buna rağmen yılmadı, gitti tudor'un çöpe gönderdiği donk'u çıkarıp takıma koydu. fernando'nun da sakatlanmasıyla birlikte 2016 sezonunda rezilleri oynayan takımın orta sahası olan selçuk donk ikilisine orta sahayı emanet etti. o sezon fenerbahçenin de beşiktaşın da başakşehirin de kadroları galatasaraydan daha derindi. bütün bunlara rağmen derbi galibiyetini yıllardır unutan takım ligin ikinci yarısı eze eze derbileri geçmeye başladı. sezon sonu şampiyon olduk. genç oyuncu kazanımı olmadı ama donk'u sayabilirim genç oyuncu olarak çünkü imparatordan önce hiç kullanılmadı..

    2018-2019 sezonunda da ffp'nin etkisiyle çok fazla kadro mühendisliği yahut sistem değişikliği yapamadı. mecburen geçtiğimiz sezonun sistemi üzerinden devam ettik. onyekuru, garry rodriguez'in yerine entegre oldu. forvetsiz lige başladık. dar kadronun etkisiyle lig, şampiyonlar ligi ve ztk gibi yoğun maç trafiğine takım alışamadı. ikinci yarı fikstür rahatlayınca ve forvet transferleriyle son yılların en iyi ikinci yarı performansını sergiledik. yine şampiyon olduk. genç oyuncu kazanımı ozan kabak oldu ama fazla bizde kalamadı, satmak zorunda kaldık.

    geçen sezon ise şu anki 4-1-4-1 sistemini düşündü. teoride onlara yönelik oyuncular alındı ama pratik işe yaramadı. gelen oyuncuların kiralık oluşu bunda etkiliydi. takımda asker nitelikli oyuncular yoktu. şampiyonlar liginde rezil bir sezon yaşadık. ligde de çok kötüydük. ligin ikinci yarısı saracchi ve onyekurunun gelmesiyle bambaşka bir takım olduk. 8de 8 yaptık. 20 senedir kazanamadığımız fenerbahçe deplasmanında fenerbahçeyi sürklase ettik. pandemi olmasaydı şampiyon olarak bitirirdik ama yapacak bir şey yok. genç oyuncu kazanımı yoktu ama ömer bayram gibi kadroda hiç düşünülmeyen bir adam kadronun değişmez ismi oldu.

    bu sezon ise ne olursa olsun yine kafasındaki sistemi oynatmaya çalıştı. geçen sezondan farklı olarak kiralık oyuncularla yola devam etmedi. hatta dikkat edin, basına sızan transfer hedeflerimiz bu sistemin değişmez parçaları olurdu ama maalesef parasızlık nedeniyle gerekli transferi yapamadık. almaya çalıştığımız futbolcuların nerelere gittiği malumunuz. yapacak bir şey yoktu, mecburen yaş olarak değil de tecrübe olarak genç yerlilerle yola devam ettik. yine 96-2000 yılında gördüğümüz yerli oyuncu ağırlıklı bir sistem oluşturdu. sıradan bir amc olan taylanı ön liberoya evriltti. şu an takımın kaleci haricinde defansif olarak sorunu yok, orta sahası savaşçı ve forveti gol atan tipte. feghouli gibi bi takım lideri, arda, babel gibi top tutmasını bilen adamlar var. sistemi oturttuğu için 9 eksikle oynasak bile hiç bir eksiklik hissetmedik. hatta dönmeseler de olur diyoruz şu an. bunların sebebi imparatordur arkadaşlar. bu adam sistem adamıdır. kafasındaki sistemi oturttuğu anda durdurulamaz bir adamdır. her sezon bir sihirbazlık yapar. olmayan bir şeyi var eder. genç oyuncularla arası her daim iyidir. özellikle yerli futbolcular arasında reputasyonu çok fazladır. yabancı futbolculara da aradıkları godfather figürünü sergiler. bunları yaparken de sisteminden vazgeçmez. yani çok uzatmayayım ama allah sağlık sıhhat verdiği sürece bastonla bile takımımızda olmasını istiyorum..

    iyi ki varsın hocam...
  • 27254
    terimball felsefesini ana planında yer almayan oyuncularla bize en iyi şekilde gösteren yaşayan efsanemiz. 3 haftadır galatasaray futbol takımının oynadığı oyun çok başarılı. diagne, feghouli ve 2 stoperi dışında her oyuncusu çok hızlı değiller ancak yerlerinde de durmuyorlar. bu sebeple de gerek topu kazanmada gerekse de hücumda doğru üçgenlerin kurularak organize ataklar hazırlanmasında çok başarılı oluyorlar. felsefe doğru elbet ancak kulüp ekonomisi bu oyunun bir üst seviye oyuncularla oynamasına izin vermiyor. bu sebeple de 3. bölgede hücumları sonlandıramıyoruz, oyuncuların beceri eksiklikleri ortaya çıkıyor. bize 3 maçtır güzel oyun gösteren oyunculara pek söylenecek bir şey yok, istekliler, arzulular ve galatasaray formasını ellerinden geldiğince terletiyorlar. yukarıda yazamadım, diagne dışında 2 stoperimiz ve feghoulide takımın beyin yükünü sırtlıyorlar ve hücuma akıl katıyorlar, diagne de maaşallah, golleri sıralıyor. ancak bu oyunu biz en yüksek maaş verdiğimiz oyuncularla oynayabilseydik keşke. feghouli, belhanda, falcao, diagne, babel, emre akbaba, linnes gibi isimler çok iyi maç çıkarsalar dahi o maaşları maalesef haketmiyorlar. falcao’yu bunlardan ayırmak gerekiyor, sahada kalamıyor kendisi ancak maaş bağlayıp skor beklediğimiz isimler galatasaray kariyerlerine baktığımızda sönük kaldılar.

    entry biraz olumsuza yöneldi ancak içimden de geçenler bunlar. linnes’in iyi niyeti ve son dönemdeki istikrarı, belhanda ve feghouli’nin farklı zamanlarda da olsalar takıma katkıları, diagne’nin son dönemki performansı umarım uzun soluklu olur ancak galatasaray’ın maaş yükünü kısması gerçeğinin de unutulmaması gerektiği açık.

    ligin devre arasına kadar olan süreci son 3 maça baktığımızda fazlasıyla pozitif. zevk veren oyun ve sonucunda galibiyetlerin geldiği bir galatasaray futbol takımını her hafta görmek dileğiyle. galatasaray kazanırken hepimiz mutlu oluyoruz, iyi oyunla o galibiyet gelirse çok daha fazla mutlu oluyoruz.
  • 27255
    hatayspor maçı sonundaki neşesini uzun zamandır görmemiştik. keyfi o kadar yerindeydi ki 3-1'lik kadıköy galibiyeti de en başta verilecek bi örnek olmak üzere, çok uzun zamandır hocanın yüzünde, antrenman fotoğrafları da dahil, net bi temkinlilik görülüyodu. gülüşlerinde bile. ama hatayspor maçı sonrası şakalı açıklamaları bana sadece tek bi şeyi düşündürdü; demek ki takım bundan çok daha iyi olacak. as kadromuzdan çok kişinin eksik olduğu maçlarda gençleri öne sürdü, hem maçı hem gençleri kazandı. teknik direktörlüğünde 1000. gol atıldı. o gülmesin de kim gülsün? sen gül, biz gülelim hocam. galatasaray gülsün.
  • 27259
    5 aralık 2020 galatasaray hatayspor maçı'nda 55. dakika ile 70. dakika arası galatasaray takımı defanstan topla çıkamadı. takim çok yorulmuştu. bu süreçte rakip takım baskı kurdu ve bir çok önemli pozisyon harcadı. ne zaman oyuncu değişiklikleri geldi galatasaray takımı rahatladı.

    oyun sırasında takımın durumunu önceden görüp oyuncu değişikliğine gitmesi gerekiyor. maalesef bu sürekli yaşanan bir durum ve çok geç kaliyor.
  • 27260
    vakti zamanında kendisi için "galatasaray kadrosu, fatih terim yönetiminde ne kadar performans gösterebiliyorsa, o takımın oynayacağı maksimum oyun odur. kim gelirse gelsin daha fazlasını veremez." demiştim, en ofsayt entrylerim arasında duruyor. :)

    kendisi galatasaray için şanstır. sadece saha içini değil, saha dışını da bilir. örnek: 5 aralık 2020 galatasaray hatayspor maçı'ndan sonra yaptığı playoff açıklaması.

    sağ ol, var ol hocam.
  • 27261
    galatasaray'i bir kaç maç iyi oynattı diye övmeyeceğim teknik direktör.

    ama 5 aralık 2020 galatasaray hatayspor maçı sonrası ettiği şu laf önemli;

    --- alıntı ---

    çok sevindim onların gol atmasına, özellikle kerem'in. oğulcan'a da sevindim. bir nesil, bir jenerasyon ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. daha önceleri yaptığımız gibi.

    --- alıntı ---

    yani selçuk inan'dan, arda'dan, babel'den, falcao'dan medet uman fatih terim üzerindeki ölü toprağını attıysa bu işleri değiştirir. çünkü ben vedat inceefe'yi 2. lig'den milli takımın ve galatasaray'ın ilk 11'ine alan fatih terim'i biliyorum. papen mustafa'yı, ümit davala'yı, hakan ünsal'ı, ergün penbe'yi yıldız yapan fatih terim'i yaşadım.

    hiç bir zaman fatih terim'i savunmak için herkesi suçlayacak kadar hafife almadım hocayı. formda değildi. yapabileceğinin en iyisinin o olmadığını çok iyi biliyorum. haliyle eleştirdim. benim nazarımda hala ovgüyü haketmedi çünkü henüz maharetini göstermedi, messi'yi iki yan pas yaptı diye övmeyeceğim gibi terim'i de sakatlıklar olmasa bulamayacağı doğru yüzünden övmem ama kim olduğunu hatırladığına işaret eden bazı hareketlerini gorüyorum. içindeki messi'yi serbest bırakırsa o zaman överim.

    umarım samimidir. umarım mağlubiyetlerden sonra da bu dinamik oyuncuların arkasında durur ve tekrar forma verir. umarım kenarda seri, taylan ve ömer varken 10 kişi kaldığımız maçta selçuk inan'ı oyuna sokan terim'den 16 yaşındaki emre belözoğlu'nu şampiyonlar liginde italya deplasmaninda ilk 11'e koyan, ligde beşiktaş'a karşı oynatan terim'e geri döner. o zaman 5. de olsa en azından teknik adamlığına destek veririm.

    bu kadronun üzerine koya koya, forma adaletine sıkı sıkı sarılarak devam...
  • 27262
    hocanın sene başından beri arayışta olduğu doğru sistemi sonunda bulması ve her geçen maç doğru oyun adına üstüne koyulması sürecini fazlasıyla 11-12 sezonuna benzetiyorum. o zaman da 4-1-4-1 ve 4-2-3-1 gibi tek santraforlu sistemleri takıma benimsetmeye çalışmıştı fakat elde elmander ve baroş gibi coşkulu iki forvet olduğu için 4-4-2 sistemine dönmüştü, nitekim emre çolak semih kaya gibi o zamanın taş gençlerini de kadroya monteledikten sonra o rüya gibi geçen 3 senenin temellerini atmış oldu. terimin de kendi ilkelerine paralel olan taktiksel anlayış buydu, hep de böyle olmalı. hocanın geçmişini hatırlaması bize geleceğimizi kazandıracak inşallah
  • 27263
    takım kötü oynarken gençlere şans vermeyen teknik direktör. genç oyunculara şans vermek için takımın iyi oynamasını bekliyor. kendisini çok eleştirdim ama yeni yeni anlamaya başlıyorum. genç oyuncuların kırılganlığının ve mental olarak tecrübeli oyunculara nazaran çabuk etkilenen yapılarının farkında. takım yeterince iyi oynamıyorsa genç oyunculara ağır bir yük vermek istemiyor. zorunluluğu olmadığı sürece de şans vermiyor. takım ne zaman bu genç futbolcuların açığını kapatabilecek düzeyde futbol oynuyorsa o zaman formayı veriyor. bu şartlar altında da oyunculara kendilerini göstermek için büyük bir fırsat doğuyor. hem oyuncular hem de takım kazanıyor. tersi durumda ise iki taraf da kaybediyor. bu konuda beni yanılttığını itiraf edebilirim. umarım saha içine motive olmaya devam eder ve istediğimiz noktaya ulaşabiliriz.
  • 27265
    fatih öztürk, donk, linnes, emre taşdemir, taylan, oğulcan, sakatlıklar sonrası en iyi dönemini yakalayamayan akbaba ve takımdan adeta kovulmuş ama kulüp bulunamadığı için kadroda kalmış diagne.

    bu 8 oyuncuyu kullanarak bir 11 hazırlayıp, 3 hafta üst üste rakibi ezen takımın hocasıdır.

    bu kadro ile maç içerisinde yüzde 76lara çıkan topla oynamaya ulaşmıştır.

    gerçekten müthiş bir başarı.

    inanılmaz bir teknik direktör, gerçekten tüm övgüyü fazlasıyla hakediyor.

    (bkz: 20-21 sezonu)

    beni en çok sevindiren şeylerden biri de, oyuna ardayı belhandayı alabilecekken ali yavuz, sekidika ve keremi alması. (bkz: 5 aralık 2020 galatasaray hatayspor maçı)
  • 27268
    türk futbol tarihine adını altın harflerle kazıyan galatasaray efsanesi.

    dikkatimi çeken bir konuda oyuncuların mevkilerini ve rollerini değiştirip çok iyi performans alabilmesi. örnek verecek olursak;
    2011-2012 sezonunda albert riera sol kanat olarak transfer olup istikrarsız bir görüntü çizerken, kariyerinde hiç oynamadığı sol bekte adeta kendini bulup o dönemki sol bek sıkıntımıza çare olmuştu.
    2017-2018 sezonunda mecburiyetten de olsa fernando fransisco regesi 8 numara olarak oynatıp en kritik maçlarda bile ofansif katkı yapmasını sağlamıştı.
    2019-2020 sezonunda ömer bayramın sol bekten orta sahaya çekti ve kötü geçen sezonda takımın yıldızı olmasını sağladı.
    bu sezon* ise önce hayatı boyunca ofansif orta saha olarak oynamış taylan antalyalının içinden neredeyse top class bir 6 numara çıkarması, birkaç sezon boyunca sivassporda hücuma yönelik kanat oyuncusu olarak oynayıp çok önemli skor katkısı yapan emre kılınçın football manager tabiriyle gezgin oyun kurucu rolüne evrilip adeta türk bernardo silva etkisi yaratması hayranlık uyandırıcı.

    bakalım hoca emekliye ayrılacağı güne kadar daha ne keşifler yapacak heyecanla bekliyoruz.
  • 27270
    5 aralık 2020 cumartesi günü hatayspor maç sonu...
    bu tarihi bir köşeye yazmak gerekiyor sanırım çünkü türk futbolunun en büyük figürü tekrardan kendisini en büyük yapan şeyi hatırlamıştır. maç sonu yaptığı açıklamadaki "ali yavuzlar, oğulcanlar, taylan, kerem" ile yeni bir jenerasyon buluyoruz açıklaması belki de en büyük transferdir, çok güzel şeylerin habercisidir. hoşgeldin hocam.
  • 27271
    kendisini 90'li yıllardan beri ilk defa bu kadar mutlu, enerjik ve pozitif gördüm. cok sevindirici bir gelisme. galatasaray sevenler tarafindan kendisine olan eleştirilerin hemen tamamı temposuz, yavas ve enerjisi düşük oyun-oyuncu tercihleriydi. ne zaman ki kendisine de artik bu negatif oyundan gına geldi, bildiğimiz terim futbolu sahaya yansimaya basladi. arda'dan ve benzeri oyunculardan kendisine bir hayır yok artik. 2020'lerdeyiz. kanı kaynayan, yerinde duramayan ateş gibi bir jenerasyon geldi arkamizdan. fatih hoca kişisel iletişim alaninda bir dünya markasi. bu özelliğini kendisiyle yaş farkinin iyice açılmış olduğu ve belki biraz da ön yargili ve mesafeli olduğu genç kuşağa da gösterdi. karsiliginda beklediginden de olumlu bir geri dönüş aldi.
    fatih hoca, sizin yaşınız büyüyor olabilir ama genç ruhunuz baki. hayatta ispatlamak istedikleri, kendini ifade etme arzuları, var olma mücadelesi cok olan gençler sizi hic üzmediler, hiç uzmeyecekler.
    fatih terim gibi insanlarin en büyük özelliklerinden birisi yaş farketmeksizin her jenerasyonla iletisim kurabilmeleri. üniversite veya lisedeki en sevdiginiz öğretmenlerinizi hatırlayin...

    çeşitli saplanti ve inatlarindan vazgectigi anda alaninda bir virtüoz, master, doğal kazanan.
  • 27273
    sepp piontek ve gheorghe hagi ile oluşturduğu mentor-hoca-futbolcu kartezyen çarpımı bu ülkenin muhtemelen görüp göreceği en yüksek futbol seviyesini temsil eden eski futbolcumuz, eski ve yeni teknik adamımız, yaşayan efsanemiz.

    her ne kadar saha içi-saha dışı önemli ekiplerin elde ettiği başarılar da olsa, türkiye a milli futbol takımının tarihinde 1954 dünya kupasından sonra ilk kez büyük turnuva finallerine katılma hakkı kazanarak euro '96 vizesi alması, euro 2000'e gidişi ve nispeten iyi sonuçlar alması, dünya kupası 2002'ye gidip bahtının da açık olmasıyla dünya üçüncüsü apoleti takması, roller coaster gibi geçen zorlu euro 2008'de yine üçüncü olması, imkansız gibi gözükmesine karşın euro 2016'ya katılmasındaki aslan payı ona aittir. sadece milli takım kariyeri kendisiyle karşılaştırılan teknik adamları solda sıfır bırakır.

    galatasarayımızda ise uzun süre forma giymesine rağmen futbolcu unvanıyla şampiyonluk kazanamamış olsa da, 2020 itibariyle teknik adam hüviyetiyle 4'ü üstü üste olmak üzere tam 8 lig şampiyonluğu ve 1 avrupa uefa kupasının alınmasında yine çok çok büyük pay sahibidir.

    fatih hoca, türkiye ve eşyapılı ülkelerde faaliyet gösterdiği alanda ismini kazıyan diğer önemli isimler gibi futbolculuğunda da hocalığında da agresif, kafasındakini alt üst fark etmeksizin kabul ettiren dominant yapıda, bu uğurda ağzını bozmaktan imtina etmeyen katı karakterde biridir. günümüzde globalleşmeyle birlikte hızla yayılan social justice warrior akımlarının da etkisiyle ünlü insanlar bir anda milyarların tepkisiyle karşılaşmaktan ölesiye kaçındıklarından sivri yanlarını büyük bir süratle törpülüyor ve ortak akıl, sağduyu, terbiye, saygı gibi kavramlar zoraki de olsa benimsenmek zorunda kalınıyor. ancak eski zamanda çok çetin orman kanunları geçerliydi. gelişmemiş toplumlarda sade vatandaş hâlâ bu kanunlara göre yaşar. beyefendilik, ağırbaşlılık, kibarlık sizin pasifliğiniz ve korkaklığınız olarak yansır ve toplumda var olmanıza katiyen izin verilmez. bundan dolayı fatih hoca'yı bu tür karakter özellikleri referans gösterip teknik ve beşeri becerilerini yok sayarak yerin dibine sokmaya çalışmak demogojik bir tür türkiye toplumu eleştirisidir. hocanın şahsına indirgenemez. bu yapının başka sonuçları siyasette de gözlemlenebilir. o konuya girmeye gerek yok.

    fenerbahçeliler kendisine gizliden gizliye hayrandır. fatih terim'in birebir kopyasının fenerli versiyonunun bir anda oluşmasını sağlayabilecek takaslı bir dilek hakkı olsa yüzde doksanı babasını satar. bu gizli hayranlıkları, bir yandan fatih hoca'ya ağza alınmayacak laflar ederken öte yandan kendi camialarından yeni bir fatih terim yaratmaya çalışmalarından anlaşılabilir. ama kopyalama konusunda çin seviyesine gelmelerine daha iki yüzyıl olduğundan kelli yanlış analizlerden kaynaklanan kötü hamleler onları hep olumsuz sonuçlara götürmekte, bu da onları deliye döndürmektedir. bugün (2020-21 sezonu) yeni fatih terim olmaya aday en yakın (tırnağı etmez yine de) kişi emre belözoğlu'dur ve halihazırda fenerbahçe'nin içerisindedir. daha önce hem fatih terim hem de hagi ile uzun süre çalışmış, onlardan çok şey öğrenmiştir. fakat fatih terim'i fatih terim yapan diğer donanımları hâlâ anlamadıklarından emre'yi kendini aşabileceği, çok iyi bir teknik adama dönüşebileceği ortamlara göndermek yerine takımı sirke çevirmesine, cin olmadan adam çarpmasına izin vermekteler. ne diyelim, hiç uyanmazlar inşallah.

    fatih hoca'nın taktiksel, teknik becerilerini analiz etmek bana düşmez. o kadar anlamam zaten. düzgün anlatılırsa anlarım. ancak kendisi zaman zaman "inat" yüzünden eleştirilir. bu eleştiriler belki haklı olabilir. çünkü geç kalan hamleleri bize bazen maçları, bazen de turları kaybettirmiştir. bazen bu inatlardan dönmesi şampiyonluk kazandırmış (örn. 1997-98 sezonu), bazense dönmemesi futbolcular, kupalar kazandırmıştır. kimsenin inanmadığı, büyük başarılar çok tekrar, çok revizyon, çok ısrar gerektirir. bu saydıklarım birbiriyle zaman zaman çelişir. zordur kombine etmek. futbol gibi hamleleri basit gibi gözüken fakat rakiple oynandığından çok karmaşıklaşan bir oyun (zira her oyun şablonunun bir antikoru vardır önlem alınamaz bir takım yaratmak bir yolculuktur) tek taraflı taktiklerle ilerleyemez. ben tüm bunlardan ötürü "fatih hocanın vardır bir bildiği" tarafında olacak kadar gerçekçilikten çıkmasam da, "fatih hoca çok yanlış yapar, ama sonunda da öyle bir doğru bulur ki mest oluruz" hissiyatıyla her maça başka heyecanla bakar, kaliteli oyunu sabırla beklerim kendisinden. ikinci dönemi hariç hiç de yüzümüzü kara çıkartmadı.

    böyle olduğuna inanmıyorum ama, fatih hocamın belki ağzı pistir. belki kaba bir adamdır. şahsen tanımıyorum, keşke tanısam. ama kalbi temizdir. takımı gol atınca, takımı şampiyon olunca çocuk gibi hesapsızca sevinir. futbolcusuna babasıymışçasına sarılır. başkasının hazırladığı cillop gibi takıma dışkı kalitesinde futbol oynatan birileri gibi içimizdeki irlandalılar muhabbetine girmez, yine aynı takımla tek büyük maç kazanmadan derece alıp başarıyı kendine yazan başkaları gibi sahte zımba yaptırmaz, kafasında tilki dolaştırmaz. yenilince de benim üzüldüğüm gibi üzülür, hatta 10 katı üzülür. candır fatih hocam. inşallah sağlığı el verdikçe de takımın başında kalır.
  • 27275
    transfer, hazır hocası degildir.

    bunu 2. terim döneminde de, 19-20 sezonunda da gördük.

    yaz aylarında okay ve mensah'ı istedi, alınmayınca taylan'ı parlattı.

    kanat istedi, alınmayınca oğulcan'ı, jesse'yi, kerem'i parlatıyor.

    3. döneminde de takımın çehresini değiştiren dokunuşlar emre çolak, engin baytar ve semih ile gelmişti.

    kısacası sen elini degdirmeden olmuyor hocam.

    "var bir hayalimiz" diyorsan buralara yıldız transferlerle değil yine kendi çocukların ve onlara babalık etmenle ulaşabiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın