1586
içinde yazar olup yazı yazarken bazı hususlara dikkat edilmesi gereken sözlük.
öncelikle edep,üslup ve anlayış ile başlarsak;
insanlar yıllar boyunca sahiplenme hissiyatına haiz olmuşlardır. bu hissiyatın insanda gelişmesinin temel sebebi çaba harcamaktır. insanlar uğruna çaba gösterdikleri ve tepki aldıkları şeyleri sahiplenirler. eğer ki karakter sorunu yoksa onun uğruna daha çok çaba harcayıp daha güzel hale gelmesi için emek harcarlar. bu sahiplenme olgusunun temel taşını oluşturur. bazen kibire varan bu duygu kimi zaman da mütevazılık ile baş gösterir insanoğlunda. bu iki kutup insanoğlunun karakteri ile ilgilidir ve bu konuda en sağlıklı yol dengede durmaktır.
çaba gösterdiğiniz şeyleri sahiplenmelisiniz. bunun yanında çaba gösterilen şeylerin de, sizden önce bir sahibi olmadığını unutmamanız gerekir. bu fikre istinaden; bir olgu üzerine en çok emek harcayan, o olguda en çok söz hakkı olandır.
tepki verme yöntemleri ve tepki konusunda aşırıya kaçılmaması hususu;
insanların emekleri konusunda hemfikirliğin olduğu yerde sahip olunması gereken ilk hissiyat saygı olmalıdır. daha sonra yan fikirler ekleme çabası ya da yapılan emeğin yeterli olup olmadığı konuda fikirler sunulabilir. yalnız bunu yaparken dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır. bu eleştirilere başlarken o olguyu yapan, emek harcayan insanın hangi psikoloji ile ve hangi şartlarda bunu gerçekleştirdiğini bilmek gerekir. aksi takdirde tepkiniz zıt yönde tepki ile karşılanbilir ki bu yüksek bir ihtimaldir. vereceğiniz tepki sırasında bu insanın anlık hissiyatları da çok büyük yön verir ikili ilişkilerinize. hatırlamanız gereken en önemli şey; insanları negatif yönde eleştirirken karşınızdaki insanın belli bir ölçüde kırılacağını bilmenizdir. bu sizi toplum gözünde ve eleştirdiğiniz insanın nezdinde olumlu bir etiket sahibi yapmaz. aksi takdirde tepkinize tepki toplarsınız.
yapılan eleştirilerde zaman olgusu;
eğer ki yapılan bir işe anında tepki verirseniz sağlıklı olmayabilir. yapılış amacı sizin ilk gödüğünüz ve düşündüğünüz sebepten farklı olabilir. eleştiriniz için belli bir zaman geçmesi en mantıklı hareket olacaktır. yapılan bir işi eleştirmek için en uygun zaman, o iş kadar harcanan zamanın geçmesinden sonra olandır.
bu yöntem sizi sağlıklı düşünceye yönlendirir ve böylece eleştirinizin altı boş kalmaz. siz de eleştirmek için çaba harcamış sayılırsınız.
bu paragrafların buraya kadar olan kısmını sıkılarak okuyarak arkadaşlar için üslup değiştirirsek;
eleştirirken insaflı olun kardeşim, sen ne biliyorsun işin iç yüzünü? hepiniz galatasaray yönetim kuruluna üye misiniz? her işin bizzat içinde bulundunuz mu?
sizin takımınız için her gün tonlarca yalan haber yapan medyaya inanıp mı eleştiri yapıyorsunuz?
lincoln'ün burada ne çektiğini kim biliyor? belki her gün ana avrat küfür ediyorlardı arkadaşları.
sağlık kurulunun ne yaptığını kim biliyor? belki sporcular kendine dikkat etmiyor? ya da kronik sakatlar o bölgeden.
rijkaard'ı ne kadar biliyorsun? belki adam gelirken konuştu ve ''ilk yıl benden beş kulvarda başarı beklemeyin kardeşim, ben uzun vadede başarı gösteren bir adamım ve planlarımı buna göre yaparım. ilk yıl benim için ölçüt değildir'' dedi ve yönetim kabul etti.
harry kewell'ı göndermek isteyip istemediğini kim biliyor? kalkıp uğruna yürüyüş düzenlemek istediğiniz adam bleki sizden habersiz bir çok proje için görüştü.
sizin eleştiri yapmak için elinizdeki veri nedir? hakkımızda sürekli yalan haber yapan bir medya mı?
onların etkilemeyi başardığı insanlardan mısınız siz de?
sizin siteniz galatasaray.org açıklamadığı sürece twitter lara, ercanlara, küçüklere mi inanacaksınız? eleştiri yaparken elinizdeki done bu mudur?
siz olay eleştirirken düştüğünüz yanlışa, fikir eleştirirken daha komik bir biçimde düşüyorsunuz.
insanların fikirlerini eleştirmek ne demektir? özgürlük bu muydu? yargıyı, yaftayı ve etiketi, fikir ile karıştıran insanlar eleştiri yaparken nasıl sağlıklı bir yorumda bulunabilirler?
yıllarca deplasmanlarda boy gösteren insanları, 55 saat otobüs yolculuğu ile diyarbakıra takımını desteklemeye giden bir grubu içinde yüzlerce masum insan varken ''serseri,maganda sürüsü'' diye eleştirmek kimin haddinedir?
hanginiz biliyor bugün o maganda sürüsü dediğiniz insanların genel koordinatörünün, eğitimli, kültürlü ve yurt içi ile yurt dışında saygın bir adam olduğunu? kaçınızın haberi var bu adamın kim olduğundan? kaçınız tribün liderleri ile birebir muhatap oldu da saydırmayı kendine yakıştırabiliyor? deplasmanda ve tribününde takımını desteklerken eksik-aksak husus tespit etmişsindir, buyur yaz. sebebini araştır, çözüm üret öyle yaz.
herkes yürüyedur ile ultraslan olayını çok iyi biliyor değil mi?
yürüyedur sadece ali sami yen stadında boy gösteren bir gup iken, ultraslan heryere giden ve her branşta destek veren bir gruptu. anlaşmazlıklar oldu ve bir şekilde sonuca ulaşıldı. iyi mi - kötü mü bilemeyiz. yorum yapabiliriz ama önce bilgi sahibi olmak gerekir.
toplayacak olursak;
eleştiri bir konunun hakkında fikir sahibi olmadan, yaşanmışlık olmadan yapılır ise içi boş laftan öteye gitmeyebilir.
herkesin eleştirme hakkı vardır ama saygı duyma zorunluluğu unutulmamalıdır.
''ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.''
okurken kendimizi, okuduğumuz şeyin içinde bir yerde bulduktan sonra eleştirmeye başlamamız gereken sözlüktür burası. işte o zaman eleştiri yaparken kendimizi daha ait hisseder ve daha az can yakarız.
not: örneklerin tümü farazidir. bunun üstünden eleştiri yapmak yazının bir kısmını algılamak, geri kalan bütününü hiçe saymak ile eş değerdir.
öncelikle edep,üslup ve anlayış ile başlarsak;
insanlar yıllar boyunca sahiplenme hissiyatına haiz olmuşlardır. bu hissiyatın insanda gelişmesinin temel sebebi çaba harcamaktır. insanlar uğruna çaba gösterdikleri ve tepki aldıkları şeyleri sahiplenirler. eğer ki karakter sorunu yoksa onun uğruna daha çok çaba harcayıp daha güzel hale gelmesi için emek harcarlar. bu sahiplenme olgusunun temel taşını oluşturur. bazen kibire varan bu duygu kimi zaman da mütevazılık ile baş gösterir insanoğlunda. bu iki kutup insanoğlunun karakteri ile ilgilidir ve bu konuda en sağlıklı yol dengede durmaktır.
çaba gösterdiğiniz şeyleri sahiplenmelisiniz. bunun yanında çaba gösterilen şeylerin de, sizden önce bir sahibi olmadığını unutmamanız gerekir. bu fikre istinaden; bir olgu üzerine en çok emek harcayan, o olguda en çok söz hakkı olandır.
tepki verme yöntemleri ve tepki konusunda aşırıya kaçılmaması hususu;
insanların emekleri konusunda hemfikirliğin olduğu yerde sahip olunması gereken ilk hissiyat saygı olmalıdır. daha sonra yan fikirler ekleme çabası ya da yapılan emeğin yeterli olup olmadığı konuda fikirler sunulabilir. yalnız bunu yaparken dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır. bu eleştirilere başlarken o olguyu yapan, emek harcayan insanın hangi psikoloji ile ve hangi şartlarda bunu gerçekleştirdiğini bilmek gerekir. aksi takdirde tepkiniz zıt yönde tepki ile karşılanbilir ki bu yüksek bir ihtimaldir. vereceğiniz tepki sırasında bu insanın anlık hissiyatları da çok büyük yön verir ikili ilişkilerinize. hatırlamanız gereken en önemli şey; insanları negatif yönde eleştirirken karşınızdaki insanın belli bir ölçüde kırılacağını bilmenizdir. bu sizi toplum gözünde ve eleştirdiğiniz insanın nezdinde olumlu bir etiket sahibi yapmaz. aksi takdirde tepkinize tepki toplarsınız.
yapılan eleştirilerde zaman olgusu;
eğer ki yapılan bir işe anında tepki verirseniz sağlıklı olmayabilir. yapılış amacı sizin ilk gödüğünüz ve düşündüğünüz sebepten farklı olabilir. eleştiriniz için belli bir zaman geçmesi en mantıklı hareket olacaktır. yapılan bir işi eleştirmek için en uygun zaman, o iş kadar harcanan zamanın geçmesinden sonra olandır.
bu yöntem sizi sağlıklı düşünceye yönlendirir ve böylece eleştirinizin altı boş kalmaz. siz de eleştirmek için çaba harcamış sayılırsınız.
bu paragrafların buraya kadar olan kısmını sıkılarak okuyarak arkadaşlar için üslup değiştirirsek;
eleştirirken insaflı olun kardeşim, sen ne biliyorsun işin iç yüzünü? hepiniz galatasaray yönetim kuruluna üye misiniz? her işin bizzat içinde bulundunuz mu?
sizin takımınız için her gün tonlarca yalan haber yapan medyaya inanıp mı eleştiri yapıyorsunuz?
lincoln'ün burada ne çektiğini kim biliyor? belki her gün ana avrat küfür ediyorlardı arkadaşları.
sağlık kurulunun ne yaptığını kim biliyor? belki sporcular kendine dikkat etmiyor? ya da kronik sakatlar o bölgeden.
rijkaard'ı ne kadar biliyorsun? belki adam gelirken konuştu ve ''ilk yıl benden beş kulvarda başarı beklemeyin kardeşim, ben uzun vadede başarı gösteren bir adamım ve planlarımı buna göre yaparım. ilk yıl benim için ölçüt değildir'' dedi ve yönetim kabul etti.
harry kewell'ı göndermek isteyip istemediğini kim biliyor? kalkıp uğruna yürüyüş düzenlemek istediğiniz adam bleki sizden habersiz bir çok proje için görüştü.
sizin eleştiri yapmak için elinizdeki veri nedir? hakkımızda sürekli yalan haber yapan bir medya mı?
onların etkilemeyi başardığı insanlardan mısınız siz de?
sizin siteniz galatasaray.org açıklamadığı sürece twitter lara, ercanlara, küçüklere mi inanacaksınız? eleştiri yaparken elinizdeki done bu mudur?
siz olay eleştirirken düştüğünüz yanlışa, fikir eleştirirken daha komik bir biçimde düşüyorsunuz.
insanların fikirlerini eleştirmek ne demektir? özgürlük bu muydu? yargıyı, yaftayı ve etiketi, fikir ile karıştıran insanlar eleştiri yaparken nasıl sağlıklı bir yorumda bulunabilirler?
yıllarca deplasmanlarda boy gösteren insanları, 55 saat otobüs yolculuğu ile diyarbakıra takımını desteklemeye giden bir grubu içinde yüzlerce masum insan varken ''serseri,maganda sürüsü'' diye eleştirmek kimin haddinedir?
hanginiz biliyor bugün o maganda sürüsü dediğiniz insanların genel koordinatörünün, eğitimli, kültürlü ve yurt içi ile yurt dışında saygın bir adam olduğunu? kaçınızın haberi var bu adamın kim olduğundan? kaçınız tribün liderleri ile birebir muhatap oldu da saydırmayı kendine yakıştırabiliyor? deplasmanda ve tribününde takımını desteklerken eksik-aksak husus tespit etmişsindir, buyur yaz. sebebini araştır, çözüm üret öyle yaz.
herkes yürüyedur ile ultraslan olayını çok iyi biliyor değil mi?
yürüyedur sadece ali sami yen stadında boy gösteren bir gup iken, ultraslan heryere giden ve her branşta destek veren bir gruptu. anlaşmazlıklar oldu ve bir şekilde sonuca ulaşıldı. iyi mi - kötü mü bilemeyiz. yorum yapabiliriz ama önce bilgi sahibi olmak gerekir.
toplayacak olursak;
eleştiri bir konunun hakkında fikir sahibi olmadan, yaşanmışlık olmadan yapılır ise içi boş laftan öteye gitmeyebilir.
herkesin eleştirme hakkı vardır ama saygı duyma zorunluluğu unutulmamalıdır.
''ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.''
okurken kendimizi, okuduğumuz şeyin içinde bir yerde bulduktan sonra eleştirmeye başlamamız gereken sözlüktür burası. işte o zaman eleştiri yaparken kendimizi daha ait hisseder ve daha az can yakarız.
not: örneklerin tümü farazidir. bunun üstünden eleştiri yapmak yazının bir kısmını algılamak, geri kalan bütününü hiçe saymak ile eş değerdir.