25698
yine transfer üzerinden gömülen hoca. gömenlerin şöyle bir tezi var. taraftar her zaman haklı çıktı. gelin hadi beraber bakalım. taraftar gerçekten her zaman haklı mı çıkmış.
ryan donk: ndiaye'nin satıldığı ocak ayında sözleşmesinin bitmesine 6 ay kalan donk'a antalyaspor maaşının %40 ını biz karşılayalım kiralayın diye teklifte bulundu. taraftar hocanın veto ettiğini fernando'nun sakat olduğu ndiaye'nin satıldığı ortamda donk'tan yararlanmak istediğini söyleyince hoca bunadın mı diye entryler giriyordu. sonuç; donk şampiyonluğun mimarlarından biri oldu. şuan takımın en sevilen saygı duyulan oyuncularından biri. hoca taraftarı dinlese 300.000 euro kazanacak, şampiyonluğu kaybedecektik.
yuto nagatomo: silinmediyse girin başlığına bakın. japon sabri, forma numarası bile aynı, istemeyiz dendi. sonuç nagatomo ligde ricardo quaresma, edin visca gibi ne kadar dominant sağ açık varsa hepsine ket vurdu. adım attırmadı. üzerine bir de beşiktaş maçında kilidi açan golün asistini yaptı. önünde babel ile oynayana kadar çok ciddi bir katkı verdi.
ömer bayram: herkes satılsın diye beklerken hoca mevkisini değiştirerek kadroda tuttu. pandemi dönemine kadar olan süreçte takımın en iyilerindendi.
adem büyük: hakkında yazmaya bile gerek olmadığını düşünüyorum. adem'in başlığı günah çıkartan entrylerle dolu.
ryan babel: beşiktaş'taki ve fulham'daki performansıyla herkesin transferine okey verdiği oyuncuydu. buna rağmen son saniyeye kadar onyekuru'yu kovaladık. onyekuru olmayınca bonservissiz babel'e mecbur kaldık. çünkü transfer dönemine zaten luyindama'nın zorunlu opsiyonu nedeniyle -5 milyon euro ile başlıyorduk. babel onyekuru olmayınca mecburiyet gibi olmuştu bizim için.
radamel falcao: önceki transfer döneminde istemediği 2 oyuncuyu 6 aydır forvetsiz oynayan takıma ara transferin son günü getirilerek kabul ettirilen mbaye diagne ve kostas mitroglou'dan sonra hocanın istemediği bir başka transfer. bu sefer transferi hocaya kabul ettirebilmek için bütün bir yaz oyuncuyu türlü türlü muhabirlere cilalatarak taraftar baskısı yarattılar ve hoca onay vermek zorunda kaldı. peki falcao'nun performansından memnun kalan var mı?
henry onyekuru: bir yaz sabahı kendisini everton'dan sessiz, sedasız kiralayıp getirene kadar sözlükte kaç yazar ismini biliyordu? ben söyleyeyim 20 ancadır.
adam 2 senedir 1 tane bile istediği gibi santrafor aldıramadı. luyindama-marcao ikilisi dışında hep ffpnin mecbur bıraktığı ya da yönetimin son dakika bunu alabiliyoruz dediği oyuncular alındı. şimdi burada çıkıp da hoca transferden anlamıyor, ya da bize kulak versin biz her zaman haklı çıktık demek komik. hatta donk, nagatomo, adem ve ömer olayından sonra çıkıp da biz her zaman haklı çıkıyoruz demek ego masturbasyonundan başka bir şey değil.
para yok abi, verin 50 milyon euro bütçe kursun luyindama tarzı marcao tarzı adamlarla kadroyu. ama para yok. bütçenin mecbur bıraktığı oyunculara yöneleceğiz işte. bunu anlamak bu kadar zor olmasa gerek.
ryan donk: ndiaye'nin satıldığı ocak ayında sözleşmesinin bitmesine 6 ay kalan donk'a antalyaspor maaşının %40 ını biz karşılayalım kiralayın diye teklifte bulundu. taraftar hocanın veto ettiğini fernando'nun sakat olduğu ndiaye'nin satıldığı ortamda donk'tan yararlanmak istediğini söyleyince hoca bunadın mı diye entryler giriyordu. sonuç; donk şampiyonluğun mimarlarından biri oldu. şuan takımın en sevilen saygı duyulan oyuncularından biri. hoca taraftarı dinlese 300.000 euro kazanacak, şampiyonluğu kaybedecektik.
yuto nagatomo: silinmediyse girin başlığına bakın. japon sabri, forma numarası bile aynı, istemeyiz dendi. sonuç nagatomo ligde ricardo quaresma, edin visca gibi ne kadar dominant sağ açık varsa hepsine ket vurdu. adım attırmadı. üzerine bir de beşiktaş maçında kilidi açan golün asistini yaptı. önünde babel ile oynayana kadar çok ciddi bir katkı verdi.
ömer bayram: herkes satılsın diye beklerken hoca mevkisini değiştirerek kadroda tuttu. pandemi dönemine kadar olan süreçte takımın en iyilerindendi.
adem büyük: hakkında yazmaya bile gerek olmadığını düşünüyorum. adem'in başlığı günah çıkartan entrylerle dolu.
ryan babel: beşiktaş'taki ve fulham'daki performansıyla herkesin transferine okey verdiği oyuncuydu. buna rağmen son saniyeye kadar onyekuru'yu kovaladık. onyekuru olmayınca bonservissiz babel'e mecbur kaldık. çünkü transfer dönemine zaten luyindama'nın zorunlu opsiyonu nedeniyle -5 milyon euro ile başlıyorduk. babel onyekuru olmayınca mecburiyet gibi olmuştu bizim için.
radamel falcao: önceki transfer döneminde istemediği 2 oyuncuyu 6 aydır forvetsiz oynayan takıma ara transferin son günü getirilerek kabul ettirilen mbaye diagne ve kostas mitroglou'dan sonra hocanın istemediği bir başka transfer. bu sefer transferi hocaya kabul ettirebilmek için bütün bir yaz oyuncuyu türlü türlü muhabirlere cilalatarak taraftar baskısı yarattılar ve hoca onay vermek zorunda kaldı. peki falcao'nun performansından memnun kalan var mı?
henry onyekuru: bir yaz sabahı kendisini everton'dan sessiz, sedasız kiralayıp getirene kadar sözlükte kaç yazar ismini biliyordu? ben söyleyeyim 20 ancadır.
adam 2 senedir 1 tane bile istediği gibi santrafor aldıramadı. luyindama-marcao ikilisi dışında hep ffpnin mecbur bıraktığı ya da yönetimin son dakika bunu alabiliyoruz dediği oyuncular alındı. şimdi burada çıkıp da hoca transferden anlamıyor, ya da bize kulak versin biz her zaman haklı çıktık demek komik. hatta donk, nagatomo, adem ve ömer olayından sonra çıkıp da biz her zaman haklı çıkıyoruz demek ego masturbasyonundan başka bir şey değil.
para yok abi, verin 50 milyon euro bütçe kursun luyindama tarzı marcao tarzı adamlarla kadroyu. ama para yok. bütçenin mecbur bıraktığı oyunculara yöneleceğiz işte. bunu anlamak bu kadar zor olmasa gerek.