23388
yazarlığım onaylandıktan sonra ilk entrymi türk futbolunun en büyük hocası ve tabii ki galatasaray’ımızın yaşayan efsanesi fatih terim hakkında yazacağım. öncelikle bu sezonun ilk yarısında yaşanan hayal kırıklığında hocanın etkisi tartışılmaz çok büyüktür. geçen sezon oynadığımız futbol bile tartışılırken kendisi bu yaz pasa dayalı bir futbol oynatmak istediğini belirtti ve bu plana göre transferlerimiz yapıldı. ffp kriterleri yüzünden kısıtlı imkanlara rağmen hemen hemen her bölgeye kaliteli takviyeler yapıldı. kendisinin içine sinmeden yapılan transfer sayısı en fazla 1 veya 2’dir. yönetimin son derece özverili çalışmaları sonucunda, hocanında direktifleri doğrultusunda sağlam bir kadro kuruldu.
sezon başlayıp haftalar ilerledikçe takımımızın futbol planının olmadığı, oyuncuların fiziksel olarak yerlerde olduğu, teknik ekibin yeteri kadar futbola odaklanmadığı ortaya çıktı. bunun baş sorumlusu teknik direktör ve yardımcılarıdır. 17 hafta boyunca ne oynadığımız belli olmayan bir kurgusuzluğa, formsuz ve kötü performans gösteren oyunculara hatta fizik ve mental olarak emekli olmuş sözde futbolculara ısrarla şans verdik. günün sonunda cl’de 6 maçta 1 gol atıp 3. bile olamazken ligde beklenenin çok altında kaldık. neyse ki rakiplerimizin puan kayıpları sayesinde hala yarışın içindeyiz diyebiliyoruz.
sahi 17 maç tam 1530 dakika koca galatasaray takımı ne yapmaya çalıştı hocamız hiç düşündü mü inanın bilemiyorum. 5 ay boyunca sakatlık, formsuzluk ve başaramadığımız yeni oyun düzenine karşı bir çözüm arayışına girdi mi buna hiç ama hiç inanmıyorum. fatih hoca bir devre boyunca bitkisel hayatta olan bir hasta misali dibe vuruşumuzu izledi.
bu sebeplerden ötürü hocaya ve takıma kırgınım ancak bazı renktaşlarımız yarım sezonluk ve muhtemelen sene sonuna kadar sürecek bir başarısızlıktan ötürü bir neslin galatasaraylı olmasını sağlayan, türk futbolunun avrupa’ya açılan kapısı olmamızı sağlayan hocamıza bırak git, istifa et minvalinde çağrılarda bulunuyor ve ben bunu kabullenemiyorum. yahu bir sezon başarısız olma hakkı yok mu bu adamın? bu mecrada ne hocalığı kaldı ne kariyeri kaldı. burada hepimiz elbette galatasaray’ımızın iyiliğini istiyoruz ancak bir hoca değişikliğinin bize kısa ve uzun vadede katkısının olacağını sanıyorsunuz? bu kulübe 1974’te imza atmış ve galatasaraylı fatih olmuş, 1996 sonrasında camianın lideri olmuş adama reva gördüğümüz en ufak başarısızlıkta kapıyı göstermek mi? evet bu sezon içinde bulunduğumuz durumun bir numaralı sorumlusu hocamızdır ama bırakın başarısızlığımızı bile onunla paylaşmayı deneyelim arkadaşlar. yıllarımızı prandeli, riekerink, tudor’la kaybedeceğimize hocamıza zaman verelim. senin benim gibi galatasaraylı olan adama bu haksızlığı yapmayalım...
sezon başlayıp haftalar ilerledikçe takımımızın futbol planının olmadığı, oyuncuların fiziksel olarak yerlerde olduğu, teknik ekibin yeteri kadar futbola odaklanmadığı ortaya çıktı. bunun baş sorumlusu teknik direktör ve yardımcılarıdır. 17 hafta boyunca ne oynadığımız belli olmayan bir kurgusuzluğa, formsuz ve kötü performans gösteren oyunculara hatta fizik ve mental olarak emekli olmuş sözde futbolculara ısrarla şans verdik. günün sonunda cl’de 6 maçta 1 gol atıp 3. bile olamazken ligde beklenenin çok altında kaldık. neyse ki rakiplerimizin puan kayıpları sayesinde hala yarışın içindeyiz diyebiliyoruz.
sahi 17 maç tam 1530 dakika koca galatasaray takımı ne yapmaya çalıştı hocamız hiç düşündü mü inanın bilemiyorum. 5 ay boyunca sakatlık, formsuzluk ve başaramadığımız yeni oyun düzenine karşı bir çözüm arayışına girdi mi buna hiç ama hiç inanmıyorum. fatih hoca bir devre boyunca bitkisel hayatta olan bir hasta misali dibe vuruşumuzu izledi.
bu sebeplerden ötürü hocaya ve takıma kırgınım ancak bazı renktaşlarımız yarım sezonluk ve muhtemelen sene sonuna kadar sürecek bir başarısızlıktan ötürü bir neslin galatasaraylı olmasını sağlayan, türk futbolunun avrupa’ya açılan kapısı olmamızı sağlayan hocamıza bırak git, istifa et minvalinde çağrılarda bulunuyor ve ben bunu kabullenemiyorum. yahu bir sezon başarısız olma hakkı yok mu bu adamın? bu mecrada ne hocalığı kaldı ne kariyeri kaldı. burada hepimiz elbette galatasaray’ımızın iyiliğini istiyoruz ancak bir hoca değişikliğinin bize kısa ve uzun vadede katkısının olacağını sanıyorsunuz? bu kulübe 1974’te imza atmış ve galatasaraylı fatih olmuş, 1996 sonrasında camianın lideri olmuş adama reva gördüğümüz en ufak başarısızlıkta kapıyı göstermek mi? evet bu sezon içinde bulunduğumuz durumun bir numaralı sorumlusu hocamızdır ama bırakın başarısızlığımızı bile onunla paylaşmayı deneyelim arkadaşlar. yıllarımızı prandeli, riekerink, tudor’la kaybedeceğimize hocamıza zaman verelim. senin benim gibi galatasaraylı olan adama bu haksızlığı yapmayalım...