9742
topu oyuna geç sokması konusunda en son suçlanacak kişi kendisidir. kalan 10 oyuncu kendisinden daha suçludur yani. hadi diyelim muslera bu işi beceremiyor, topu defans oyuncusuna verdiği zamanlarda neden kimse hızlı pas çıkaramıyor? bakın hızlı atak başlatmak demedim, pas çıkarmak. hatta çoğu zaman bu oyuncular muslera’ya geri pas atıyor oyun kumak yerine. sen dik degajı, sen uzun yolla. muslera senden daha avantajlı konumda değil, neden ona atıyorsun? çünkü boşa kaçan, top isteyen oyuncu yok.
takımız maalesef durgun oynuyor arkadaşlar. bu türk futbolunda genel bir hastalık halini aldı. sadece topun olduğu bölgedeki oyuncular biraz hareketli. gerisi izliyor, yürüyor. halşyle hızlı oyun kurma diye bir şey yok. faullerde bile hızlı kullanmaya kalktığımızda topu 4/5 oranla kaybediyoruz. çünkü atışı hızlı kullanmaya çalışandan başka hareketlenen yok. ben artık hızlı faul kullanana sövmeye başladım. alışkanlıkla bunu yapıyor ve kalan herkes leyla gibi yürüdüğü için 5 saniye içinde top kaybı yapıyoruz. millet aheste aheste yürüyorsa oyunu hızlı başlatman top kaybına yol açar, üzgünüm ama set için mevkilerine “yürümelerini” beklemelisin. muslera da bunu yapıyor.
daha bu maçta * bir pozisyonda muslera’ya atılan bir geri pasta rakip forvet kendisine pres yaparken defans oyuncusu açı yaratmak üzere kanada açılma işini koşmak yerine yürüyerek yaptığı için risksiz pas atılacak yeterli açı oluşmadı ve muslera topu biraz bekletip rastgele bir degaj dikti risk almamak için. halbuki sağ bek biraz hızlı boşa kaçsa muslera soldan gelen topu hızlıca sağa kazandıracak ve top kaybı olmayacaktı. yine bu maçta çok hızlı bir şekilde “3 rakip arasından” topu eliyle “yerden” oyuncumuzun koşu yoluna yuvarladı ve hızlı atağa çıktık. çünkü o oyuncu koşmaya karar vermişti. koşu yolu koşunca oluşur. kimse yürüyen/ sabit dikilen bir oyuncunu koşu yolunuza top atamaz, atsa da oyuncu topa yetişemez.
oyunun geç başlama sebebi takımın genelidir. muslera’nın buna özel bir katkısı yoktur.
takımız maalesef durgun oynuyor arkadaşlar. bu türk futbolunda genel bir hastalık halini aldı. sadece topun olduğu bölgedeki oyuncular biraz hareketli. gerisi izliyor, yürüyor. halşyle hızlı oyun kurma diye bir şey yok. faullerde bile hızlı kullanmaya kalktığımızda topu 4/5 oranla kaybediyoruz. çünkü atışı hızlı kullanmaya çalışandan başka hareketlenen yok. ben artık hızlı faul kullanana sövmeye başladım. alışkanlıkla bunu yapıyor ve kalan herkes leyla gibi yürüdüğü için 5 saniye içinde top kaybı yapıyoruz. millet aheste aheste yürüyorsa oyunu hızlı başlatman top kaybına yol açar, üzgünüm ama set için mevkilerine “yürümelerini” beklemelisin. muslera da bunu yapıyor.
daha bu maçta * bir pozisyonda muslera’ya atılan bir geri pasta rakip forvet kendisine pres yaparken defans oyuncusu açı yaratmak üzere kanada açılma işini koşmak yerine yürüyerek yaptığı için risksiz pas atılacak yeterli açı oluşmadı ve muslera topu biraz bekletip rastgele bir degaj dikti risk almamak için. halbuki sağ bek biraz hızlı boşa kaçsa muslera soldan gelen topu hızlıca sağa kazandıracak ve top kaybı olmayacaktı. yine bu maçta çok hızlı bir şekilde “3 rakip arasından” topu eliyle “yerden” oyuncumuzun koşu yoluna yuvarladı ve hızlı atağa çıktık. çünkü o oyuncu koşmaya karar vermişti. koşu yolu koşunca oluşur. kimse yürüyen/ sabit dikilen bir oyuncunu koşu yolunuza top atamaz, atsa da oyuncu topa yetişemez.
oyunun geç başlama sebebi takımın genelidir. muslera’nın buna özel bir katkısı yoktur.