2722
daha ne yapacakti, ne diyecekti, agzina geleni soyleyip, sayip sovse miydi, silivri soguktur vs. gibi argumanlarla savunulan baskan.
mesela hic konusmayabilirdi. en azindan, baskani dinlemek icin ayirdigim 1 saati daha faydali bir is icin kullanabilirdim. burada konumuz baskanin bagirip cagirmasi, kufurler ve tehditler savurmasi degil. ama bi' zahmet "sayin fikret bey", "bunu da soyluyorum ama lutfen yanlis anlasilmasin" filan diye de kibarliktan kirilmasin yani. veya pinar argun dayanamayip; "ali koc kurgulanmis duzen", "fikret ormat tffye verdigimiz sure doldu", "rize baskani, silahim olsa hakemi vururdum" dedi, hicbiri ceza almadi diye araya girmek zorunda kalmasin mesela.
ya da cikip falcao'dan, 3'lu cektirmeyi nasil ogrendiginden, sampiyonlar ligi sampiyonlugu kazanirsak anca 9 milyon euro gibi bir senelik maliyeti olacagindan bahsetmesin.
3'luyu aslinda bjk bulmus, ozur dilerim ben bilmiyordum, ben bundan mutlu olurum filan demesin mesela.
ne yeri, ne de zamani...
ofkeni kontrol altinda tutmak, laflarini bilerek ve secerek kullanmak, acilan savasa sulh ile karsilik vermek bir taktik olabilir pekala. ama karsindaki insan bozuntulari saha icinde seni yenemeyecegini bildigi icin, savasi saha disina tasiyan namertler topluluguysa, her kurdugun cumleden sonra "yanlis anlasilmasin" deyip durma bi' zahmet be muslumanin evladi...
galatasaray turk futbolunun en buyuk markasidir ve taraftari bu ulkenin en buyuk, en kalabalik sivil toplum orgutur. galatasaray markasi turkiye'nin reklami demektir, taraftari ise azimsanamayacak boyutta bir secmen kitlesi.
mustafa cengiz'i geldiginden beri savundum. ffp ve kulubun genel mali yapisindan tutun da, gec de olsa dosta guven, dusmana korku salan bir kadro kurmus olduklarindan dolayi kendisine minnettarim.
ama galatasaray baskanlik makami oyle basit bir makam degil. kulubun mali yapisi ve transferler zaten profesyonellerin isi. senin baskan olarak gorevin ise camiayi birarada tutabilmek, 30 milyon taraftarin ve liseli, lisesiz, divan kurulu uyesi veya galatasaray'a gonul vermis kodamanlarin gucunu, galatasaray cikarlari icin dogru kanalize edebilmekten geciyor. bu guc dogru kullanildigi taktirde; ne hukumet, ne de camia icindeki muhalifler bu gucu karsisina almak ister.
velhasil kelam; dunku konusma bir son degil, sessizce yurutulecek bir operasyonun baslangici dahi olsa, benim gozumde ilk defa sinifta kalmistir.
ha ben kimim? hic kimse!
ama dunku konusma, fatih terim uzerinden galatasaray'in yalnizlastirilma ve otekilestirilme operasyonuna boyun egmektir.
ne demek "ben fatih hocayla konustum, hicbir kisi ve kurumu kastetmedigini soyledi" ne demek yahu? senin o koltukta kalmani saglayan adamin arkasinda durmak varken, kimse kusura bakmasin; ama kendi kurdugun her cumlenin ardindan soyledigin gibi "hoca yanlis anlasilmasin" demeye getiremezsin lafi.
mesela hic konusmayabilirdi. en azindan, baskani dinlemek icin ayirdigim 1 saati daha faydali bir is icin kullanabilirdim. burada konumuz baskanin bagirip cagirmasi, kufurler ve tehditler savurmasi degil. ama bi' zahmet "sayin fikret bey", "bunu da soyluyorum ama lutfen yanlis anlasilmasin" filan diye de kibarliktan kirilmasin yani. veya pinar argun dayanamayip; "ali koc kurgulanmis duzen", "fikret ormat tffye verdigimiz sure doldu", "rize baskani, silahim olsa hakemi vururdum" dedi, hicbiri ceza almadi diye araya girmek zorunda kalmasin mesela.
ya da cikip falcao'dan, 3'lu cektirmeyi nasil ogrendiginden, sampiyonlar ligi sampiyonlugu kazanirsak anca 9 milyon euro gibi bir senelik maliyeti olacagindan bahsetmesin.
3'luyu aslinda bjk bulmus, ozur dilerim ben bilmiyordum, ben bundan mutlu olurum filan demesin mesela.
ne yeri, ne de zamani...
ofkeni kontrol altinda tutmak, laflarini bilerek ve secerek kullanmak, acilan savasa sulh ile karsilik vermek bir taktik olabilir pekala. ama karsindaki insan bozuntulari saha icinde seni yenemeyecegini bildigi icin, savasi saha disina tasiyan namertler topluluguysa, her kurdugun cumleden sonra "yanlis anlasilmasin" deyip durma bi' zahmet be muslumanin evladi...
galatasaray turk futbolunun en buyuk markasidir ve taraftari bu ulkenin en buyuk, en kalabalik sivil toplum orgutur. galatasaray markasi turkiye'nin reklami demektir, taraftari ise azimsanamayacak boyutta bir secmen kitlesi.
mustafa cengiz'i geldiginden beri savundum. ffp ve kulubun genel mali yapisindan tutun da, gec de olsa dosta guven, dusmana korku salan bir kadro kurmus olduklarindan dolayi kendisine minnettarim.
ama galatasaray baskanlik makami oyle basit bir makam degil. kulubun mali yapisi ve transferler zaten profesyonellerin isi. senin baskan olarak gorevin ise camiayi birarada tutabilmek, 30 milyon taraftarin ve liseli, lisesiz, divan kurulu uyesi veya galatasaray'a gonul vermis kodamanlarin gucunu, galatasaray cikarlari icin dogru kanalize edebilmekten geciyor. bu guc dogru kullanildigi taktirde; ne hukumet, ne de camia icindeki muhalifler bu gucu karsisina almak ister.
velhasil kelam; dunku konusma bir son degil, sessizce yurutulecek bir operasyonun baslangici dahi olsa, benim gozumde ilk defa sinifta kalmistir.
ha ben kimim? hic kimse!
ama dunku konusma, fatih terim uzerinden galatasaray'in yalnizlastirilma ve otekilestirilme operasyonuna boyun egmektir.
ne demek "ben fatih hocayla konustum, hicbir kisi ve kurumu kastetmedigini soyledi" ne demek yahu? senin o koltukta kalmani saglayan adamin arkasinda durmak varken, kimse kusura bakmasin; ama kendi kurdugun her cumlenin ardindan soyledigin gibi "hoca yanlis anlasilmasin" demeye getiremezsin lafi.
