• 797
    genelde iş yoğunluğundan dolayı haftasonlarına yaklaşırken veya gün içerisinde işlerin yoğun olmadığı anlarda hatırladığım ve sinirlendiğim, ancak geçen perşembe baro takımı antrenmanında tarak kemiğimi kırarak eve hapsolmam ve sürekli bilgisayar başında oturmam nedeniyle aralıksız takip ettiğim ve artık hakikaten kabak tadı vermiş dönemdir.

    ya koskoca galatasaray markasının 2 transfer döneminde forvet alamamasının bir açıklaması olamaz.

    başkan çıkıp “maliyeti düşük ahklakı yüksek adam arıyoruz” diyor. ya hacı kalmış 48 saat sen halen arıyorsan ciddi bir problem var.

    gelelim bugün patlayan diagne meselesine. 12 m euro bonservis alan topçuya 3 m eurodan az maaş vereceklerini sanmıyorum. bu mudur ekonomik transfer anlayışı? madem 12 m euroyu tek adama gömecek paramız vardı, bu parayı ozan satılmadan da (fiilen satılmadan) kullanmak üzere anlaşma yaparak ozan gittikten 1-2 gün sonra bir sürü forvet arasından bir tane alabilirdik.

    ey yönetim!
    bu camia sizleri 1 sene gözümüzün içine baka baka yapamayacağınız işleri taahhüt etmeniz ve sonrasında turgay ciner’in kucağına otururken. galatasaray markasını tüm anadolu kulüplerinin ağzına sakız etmeniz için mi oturttu?

    bir an önce bitmesini temenni ettiğim, yönetimin şartlar ne olursa olsun mart ayında gidici olduğunu, daha önemlisi galatasaray’ın yarınları için gidici olması gerektiğini gösteren transfer dönemi olmuştur. zira gördük ki başkana iyi para verseler pegasus tribündeki taraftarları psgye, doğu tribündeki taraftarları city’e satar, sonrasında boş tribünlere oynatır takımı.

    edit: imla
App Store'dan indirin Google Play'den alın