1813
ödediği maaşların ayrı, kapattığı borçların ayrı, kulübü ffp kıskacından kurtarmasının ayrı "yanına" koyayım. ne demişti gündüz kılıç? "galatasaray hep aynı duyguları yaşayanların, aynı küreği çekenlerin kulübüdür. bir his takımıdır." dolayısıyla galatasaray spor kulübünde paranın örtemeyeceği, maddiyatla hesaplanamayacak değerler vardır ve bu değerlerden biri imparator sedat incesu'dur! sen gerekirse o paraları bizden isteyeceksin, bizim fedakarlık yapmamızı isteyeceksin ama bu insanlara mobbing uygulamayacaksın! 1990'dan sonra şubeyi ayağa kaldırıp diğer bir efsanemiz olan ergin ataman'a ortamı hazırlayan oktay mahmuti'yi, ülkenin en başarılı spor takımının antrenörü sedat incesu'yu küstürüp istifalarına sebep olmayacaksın! eğer bir sorun varsa bunu taraftarla, yani kulübün gerçek sahibiyle paylaşacaksın! istifa oldu ama taraftar huzursuz mu, çıkıp yapacaksın bir basın toplantısı ve teker teker şuyken şu oldu, buyken bu oldu diye anlatacaksın!
taraftarın dursun'dan bir an evvel kurtulma refleksini kullanarak geldin, ancak futbol dışındaki branşlarda, ki zaten futbolda da şimdiye kadar bir başarını göremedik, böyle kulübün efsanelerini küstürmeye devam edersen, amatör branşları sallamamaya devam edersen, kulübün uğradığı haksızlıkları böyle sineye çekmeye ve klasik divan kurulu üyesi pısırıklığıyla bizim avrupa'da ceza almamız için çalışan, en büyük efsanenin önce yüzüne gülüp arkasından "sokak kabadayısı" diyen klavye delikanlısı yalı bebelerine "ezeli rakibimiz, dostumuz, canımız ciğerimiz" demeye devam edersen, rakibine belki son darbeyi vurup anasının amına gönderebileceğin bir maçta takımını kesip biçip doğrayan hakeme düdük astıracağın yerde ricada bulunur gibi "bizim maçlarımızı izlememesini tavsiye ediyorum" tarzında abuk subuk cümleler kurmaya devam edersen bu taraftar seni de tıpkı selefin gibi göndermesini bilir!
artık sabrımı taşıran adımların baş aktörü olmuş sessiz sinema oyuncusu!
taraftarın dursun'dan bir an evvel kurtulma refleksini kullanarak geldin, ancak futbol dışındaki branşlarda, ki zaten futbolda da şimdiye kadar bir başarını göremedik, böyle kulübün efsanelerini küstürmeye devam edersen, amatör branşları sallamamaya devam edersen, kulübün uğradığı haksızlıkları böyle sineye çekmeye ve klasik divan kurulu üyesi pısırıklığıyla bizim avrupa'da ceza almamız için çalışan, en büyük efsanenin önce yüzüne gülüp arkasından "sokak kabadayısı" diyen klavye delikanlısı yalı bebelerine "ezeli rakibimiz, dostumuz, canımız ciğerimiz" demeye devam edersen, rakibine belki son darbeyi vurup anasının amına gönderebileceğin bir maçta takımını kesip biçip doğrayan hakeme düdük astıracağın yerde ricada bulunur gibi "bizim maçlarımızı izlememesini tavsiye ediyorum" tarzında abuk subuk cümleler kurmaya devam edersen bu taraftar seni de tıpkı selefin gibi göndermesini bilir!
artık sabrımı taşıran adımların baş aktörü olmuş sessiz sinema oyuncusu!
