404
atilla türker'in ah şu futbolcular adlı kitabındahaşan şaş'ın anısında anlattığı büyük usta...
--- alinti ---
y. yozgatspor ile kendi sahamızda oynuyorduk. ligin yeni ekibi karşısında ilk yarıyı 1-0 önde kapadık. golü hakan ünsal attı... ikinci yarıya da aynı kadro ile çıktık. 60. dakikada hagi'nin sakatlığı nüksetti. oyuna devam edecek hali yoktu... hemen yedek kulübesine baktı, teknik direktör lucescu'ya işaret etti ve uyarıda bulundu: "sol dizim çok kötü, beni değiştirin..." sonra da saha kenarına yürüdü. lucescu tarafından oyuna sokulmak istenen faruk, yardımcı hakem münir takbak'ın yanına geldi. nitekim münir takbak da bayrağını kaldırarak hakem bülent uzun'u uyarmak istedi. ancak bülent uzun, yardımcısının bayrağını görmedi... haliyle oyun devam etti... işte ne olduysa bundan sonra oldu. topla buluşan ergün, hagi'ye pasını verdi. hagi aldı... topa bastı... beklemeye başladı. öyle ya, sakattı... isteksiz davrandı. sonra birden... topu önüne doğru attı... yuvarladı... başını kaldırdı... hızlandı... dripling yapmaya başladı. hızla rakip kaleye indi. sonra bir kez daha başını kaldırdı. kaleye baktı... kaleci gökhan 'ın ileri çıktığının farkına vardı. anında da gerekeni yaptı... sakat olan sol ayağı ile topun altına girdi... vurdu... adrese yolladı... lamba oldu... yani müthiş bir gol oldu. usta, ustalığını göstermiş oldu. herkes adeta küçük dilini yuttu. bu kadarla kalmadı... sanki bir şey yapmadı... golün sevincini yaşamadı... yürüdü... alkışlar arasında çizgiye yaklaştı... münir takbak'ın yanına geldi... değişikliği bir türlü gerçekleştiremeyen münir takbak'a elini uzattı... sıktı... teşekkür eder gibi kibarca sıktı... sonra da... çıktı... soyunma odasının yolunu tuttu... selam olsun sana büyük usta...
--- alinti ---
--- alinti ---
y. yozgatspor ile kendi sahamızda oynuyorduk. ligin yeni ekibi karşısında ilk yarıyı 1-0 önde kapadık. golü hakan ünsal attı... ikinci yarıya da aynı kadro ile çıktık. 60. dakikada hagi'nin sakatlığı nüksetti. oyuna devam edecek hali yoktu... hemen yedek kulübesine baktı, teknik direktör lucescu'ya işaret etti ve uyarıda bulundu: "sol dizim çok kötü, beni değiştirin..." sonra da saha kenarına yürüdü. lucescu tarafından oyuna sokulmak istenen faruk, yardımcı hakem münir takbak'ın yanına geldi. nitekim münir takbak da bayrağını kaldırarak hakem bülent uzun'u uyarmak istedi. ancak bülent uzun, yardımcısının bayrağını görmedi... haliyle oyun devam etti... işte ne olduysa bundan sonra oldu. topla buluşan ergün, hagi'ye pasını verdi. hagi aldı... topa bastı... beklemeye başladı. öyle ya, sakattı... isteksiz davrandı. sonra birden... topu önüne doğru attı... yuvarladı... başını kaldırdı... hızlandı... dripling yapmaya başladı. hızla rakip kaleye indi. sonra bir kez daha başını kaldırdı. kaleye baktı... kaleci gökhan 'ın ileri çıktığının farkına vardı. anında da gerekeni yaptı... sakat olan sol ayağı ile topun altına girdi... vurdu... adrese yolladı... lamba oldu... yani müthiş bir gol oldu. usta, ustalığını göstermiş oldu. herkes adeta küçük dilini yuttu. bu kadarla kalmadı... sanki bir şey yapmadı... golün sevincini yaşamadı... yürüdü... alkışlar arasında çizgiye yaklaştı... münir takbak'ın yanına geldi... değişikliği bir türlü gerçekleştiremeyen münir takbak'a elini uzattı... sıktı... teşekkür eder gibi kibarca sıktı... sonra da... çıktı... soyunma odasının yolunu tuttu... selam olsun sana büyük usta...
--- alinti ---