87
açıklanan fikstür ilk bakışta, "adamlar ne yapsın, şampiyonlar ligi'nde oynuyoruz ya, o yüzden iç sahadaki arka arkaya 5 maçımız cuma günü" şeklinde gayet de mantıklı bir şekilde düşündürebilir insanı.
lakin ben, işin içinde iş olduğuna inananlardanım. öncelikle şu gerçekleri bir hatırlamakta fayda var, şöyleki;
kabul, tüm şampiyonlar ligi maçlarımızın arefesinde sami yen'deyiz. yine de 3 maçımızın salı 3 maçımızın da çarşamba olacağını düşünürsek maçlarımızın en azından 3'ünün cuma olmasına hiç bir lafım olamaz (özellikle şampiyonlar ligi maçımızın salı olduğu haftalarda).
şunu da bir kenara not edelim, ki birazdan aşağıda lazım olacak; bence sanılanın aksine süper lig şampiyonluğunu getiren ana unsur takımların iç saha performansı.
zira, üç aşağı beş yukarı takımların dış saha performansları yakın, ligin sonuncusunu bile öyle eskisi gibi gidip deplasmanda yenmek kolay değil, bu nedenle içerde maksimum galibiyet, minimum puan kaybı şampiyonluğun kilit noktalarının başında geliyor.
e galatasaray'in iç saha performansı malumunuz, bunu da sağlamasının baş aktörü taraftarın oluşturduğu atmosfer.
hal böyleyken böyle bir takımı, şampiyonlar ligini de öne sürerek taraftar desteğinden (artı bunun getireceği maddi destek de cabası) olabildiğince mahkum etmeye çalışmaktır bu yapılan.
çünkü bunu düşünmeme neden olan unsurlar var;
1-) bildiğim kadarıyla* şampiyonlar liginde ilk oynayan biz değiliz, hiç uzağa gitmeden geçen yıl beşiktaş arka arkaya 5 maçını cuma oynadı mı? ya da daha önceki yıllarda giden takımlarımız? bilmiyorum, araştırmadım da ama olsaydı tantanası olmuş olacağından aklıma gelirdi sanırım.
2-) aynı mantıkla maçlarını perşembe oynayacak fenerbahçe'nin tüm dönüşlerde pazartesi oynamasını arıyor gözlerim fikstürde ama maalefef onu da göremiyor, belli miktarda pazartesi, biraz da haftasonu, dengeli bir dağılım söz konusu.
3-) en önemli unsurlardan biri, onu sona sakladım; (bkz: #2504518).
kısaca, salı maçlarımızdan önce cuma, çarşamba maçlarımızdan önce de pek tabi cumartesi (hatta cumartesi öğlen saatlerinde) oynayabilirdik.
özetle, masum bulmuyorum bu dost görünümlü fikstürü...
edit: imla, ekleme
lakin ben, işin içinde iş olduğuna inananlardanım. öncelikle şu gerçekleri bir hatırlamakta fayda var, şöyleki;
kabul, tüm şampiyonlar ligi maçlarımızın arefesinde sami yen'deyiz. yine de 3 maçımızın salı 3 maçımızın da çarşamba olacağını düşünürsek maçlarımızın en azından 3'ünün cuma olmasına hiç bir lafım olamaz (özellikle şampiyonlar ligi maçımızın salı olduğu haftalarda).
şunu da bir kenara not edelim, ki birazdan aşağıda lazım olacak; bence sanılanın aksine süper lig şampiyonluğunu getiren ana unsur takımların iç saha performansı.
zira, üç aşağı beş yukarı takımların dış saha performansları yakın, ligin sonuncusunu bile öyle eskisi gibi gidip deplasmanda yenmek kolay değil, bu nedenle içerde maksimum galibiyet, minimum puan kaybı şampiyonluğun kilit noktalarının başında geliyor.
e galatasaray'in iç saha performansı malumunuz, bunu da sağlamasının baş aktörü taraftarın oluşturduğu atmosfer.
hal böyleyken böyle bir takımı, şampiyonlar ligini de öne sürerek taraftar desteğinden (artı bunun getireceği maddi destek de cabası) olabildiğince mahkum etmeye çalışmaktır bu yapılan.
çünkü bunu düşünmeme neden olan unsurlar var;
1-) bildiğim kadarıyla* şampiyonlar liginde ilk oynayan biz değiliz, hiç uzağa gitmeden geçen yıl beşiktaş arka arkaya 5 maçını cuma oynadı mı? ya da daha önceki yıllarda giden takımlarımız? bilmiyorum, araştırmadım da ama olsaydı tantanası olmuş olacağından aklıma gelirdi sanırım.
2-) aynı mantıkla maçlarını perşembe oynayacak fenerbahçe'nin tüm dönüşlerde pazartesi oynamasını arıyor gözlerim fikstürde ama maalefef onu da göremiyor, belli miktarda pazartesi, biraz da haftasonu, dengeli bir dağılım söz konusu.
3-) en önemli unsurlardan biri, onu sona sakladım; (bkz: #2504518).
kısaca, salı maçlarımızdan önce cuma, çarşamba maçlarımızdan önce de pek tabi cumartesi (hatta cumartesi öğlen saatlerinde) oynayabilirdik.
özetle, masum bulmuyorum bu dost görünümlü fikstürü...
edit: imla, ekleme