311
ne yazık ki taraftar olarak manipüle edilmeye fazlasıyla yatkın olduğumuzu gösteren taraftarlarız. herkes hatırlayacaktır; bir hafta önce, dinamo bükreş maçına -ki bu güne kadar hedeflerini daima avrupa'da başarı üzerine kurmuş, yani vizyonunu geniş tutmuş bir takımın* hedeflerine ulaşmasında çok önemli olmasa dahi* ileriye atılacak bir adım olduğu açıktır- sayılı günler kalmışken sözlükte daha çok fenerbahçe maçı, fenerbahçe maçında "maymuna dönecek fenerli oyuncular" ve bu minvaldeki şeyler konuşuluyordu. elbette her ne kadar hedefler büyük tutuluyor olsa da, kah fenerli taraftarlar, tanıdıklar, arkadaşlar ya da akrabalarımızın diline düşmeyi istemiyor olmamız, kah fenerbahçenin en nihayetinde bu ligdeki -ama genel anlamda değil- en büyük rakibimiz olması, kah medyanın genelde -özellikle fenerbahçe maçları arifesinde- üzerimize fazlaca oynuyor olması nedeniyle fenerbahçe maçının aslında hazi olmadığı bir öneme sahipmiş gibi görünmesi kaçınılmaz -biraz da doğal- bir hale gelmişti. ancak başta da dediğim gibi taraftar ve taraf olarak üzülerek görüyorum ki manipüle edilmeye fazlasıyla açığız. zira maçın* oynanmasına 1 gün kala, bu maçtan daha sonra oynanacak ve bir lig maçı olmaktan daha öteye gitmeyecek olan diyarbakırspor maçına gösterilen ilgi gösterilmekte. elbette hepimiz farkındayız dönen dolapların, şark kurnazlığının, bizim dışımızda herkesin "aman çıkın oynayın" feryatlarının ki bu da tepki göstermemizi kaçınılmaz ve gerekli bir hale getiriyor. ancak zaman konusunda bir problemimiz olduğu kanısındayım. ya da en azından konuşulanların dengeli gitmesi konusunda. zira sadece diyarbakırspor maçı konusuna gösterilen ilgi değil, diyarbakırspor, çetin sümer, diyarbakırspor maçı gibi birçok konu öyle fazla ön plana çıkmıştır ki, yarın oynanacak bir avrupa kupası maçı bir anda 3. hatta 4. plana kayabilmiştir. lütfen... tepkimizi gösterelim, ki tekrar söylüyorum, bunda herhangi bir hatamız yok; ancak zaman mefhumunu da göz önünde bulundurmayı unutmayalım.