• 5606
    biliyorum bu başlığı sol tarafta bu hengamede görüp açmayacaksınız bile. bizimle ilgili bir şey yazılmış, hemen hemen içinde her birinizi eleştiren cümle olacaktır diye hadi len ordan egosuyla okumayacaksınız. şu anda iki ön yargım var ve biri bu yazdığım, diğeri aşikar dursun hıyarı. hatta o ön yargıdan çıktı, içinden geçtik yargının.

    diyeceğim şu. belgesellerden izledim ben neuchatel maçlarını, arif'in manchester'a golünü, terim'in efsaneleştiği zamanları, fedakar yönetim insanlarını, derwall'i, kalli'yi... bu kadar başarıyı, zorluğu, şampiyonluksuz 14 seneyi görmüş galatasaraylı abileri, amcaları görünce biz ne kadar şımarığız diyorum. ne gördük oğlum biz benim yaşım 25. ben kendimi bildim bileli, galatasaray bir kaç sene haricinde ortalığın ... koymuş. benim başarısızlığa tahammülümün olmamasının normal olması lazım. buna okeyim.

    benim kendime ve siz akran ve kardeşlerime kızdığım, kudurduğum şey; hiçbir zaman doğruları zamanında görememe, görse de kıçını kaldırmama, transfer çılgını olma, fm sempatizanı olup gerçeği simülasyon olarak görme, elindeki oyuncunun ismini yüzünü eskitme, sabırsızlık, malına ağzıyla bile sahip çıkamama durumları.

    şu halimize bir bakalım, s.kmişim belhandayı abi, benim takımımı üst gömlek yapan oyuncular gitmiş, bu acıyla yaşarken, belhandayı eleştirmekle mi uğraşayım. ada'mın bir günahı da yok. hepimiz ordan burdan meslek sahibi olan insanlarız. yeni işimizde ortama baktığımızda demez miyiz, abi ne sikimsonik bir ortam la bu diye.

    belhanda maçı aldıracak sayıları bulsa ooo ne iyi topçuymuş ha diyecek miydik? diyecektik. işte burada saklıyız. bu zamana kadar günü kurtaran herkesi kral ettik. sneijder hep günü kurtarsın istedik, drogba akhisar'ı devirdiği gibi chelsea'yi, mancini her maçı alsın, aysal hep transfer yapsın istedik. her oyuncuyu bunlar doğrultusunda izledik, algısını yönettik, yapamayınca da linç ettik. şimdi belki bunu yazarken kendime de kızıyorum ama basiretsiz, yeteneksiz olduklarını göreve geldikten sonra anlayabildiğimiz adamları da bu doğrultuda izledik ve sonuç olarak onlar da yapamıyor. herkes değişti, herkes gitti, bunlar da gidecek. ama biz buradayız. ömrümüz yettiğince takım muhabbetlerinde başka takım mı var lan tutacak diyeceğiz. dolayısıyla o tribünler bir şekilde dolmalı, bi topu süremeyen, topa basamayan, topla koşmayı unutan oyunculara özgüvenini geri kazandırmamız gerekiyor. özlediğimiz günlere geri dönmek için, 90 dakikaları alt etmemiz gerekiyor. 1 sene avrupasızlık özgüvenli, düzgün olma yolunda bir takımı rahatlatır. varsın olsun bu akşam tvde en sevdiğiniz diziyi izlemeyin. yarın akşam izleyin. sabır abi!

    bizim malımızı satıyorlar, oyuncu alıyorlar. illa ki bir şey yapmak istiyorlar. bunlar gidene kadar sahaya çıkan 11+3 çocuğu meze etmeyelim. nefret ettiğim carole dahil, her maç yeniden kendilerini ıspat etmek için çıkacaklar. bu da var olmayan ama belki olur dediğim sistemimizin oyunda işlemesini geciktirecek, ekstrem hareketler ve çıkışlar yapmalarına neden olacak. bkz. sabri sarıoğlu...

    özetle ben bizi beğenmiyorum. 8yılda bir şampiyon olan takımın taraftarı başarısızlığa alışmıştı. tiner koktular. biz de naftalin kokmayalım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın