16366
en temel sorunu ofansif olan takım. bu takımın defansif olarak sorunu olmasının nedeni ilerde top tutamaması, rakibi baskı altına alamaması ve atakları sonlandıramamasıdır. orta sahada ve hücumda kaptırılan topların ani kontralara dönüşmesi nedeniyle sıkıntı yaşıyoruz biz. defanstaki oyuncuların rezilliğini bir kenara bırakıyorum. çünkü zaten defolular ve sürekli rakiple karşı karşıya kalıyorlar. bu durum defolarını daha çok ortaya çıkartıyor. aynı durum fenerde de mevcut. fenerin defansif hattına bakın. taş gibi. bizde olsa şampiyonduk belki de. ama fenerin de sorunu hücum. bizim de. galatasaray gibi oyunu açık alanda ve kazanmaya oynayan takımların defansları bu kadar çok rakiple karşı karşıya bırakılmaz. bunun çözümü de orta sahaya 2 tane çapa koymak da değildir. aksine orta sahaları ve stoperleri öne çıkartarak rakibi baskı altına almaktır. biz ofsayt taktiğini bizim ceza sahası çizgisi çevresinde deniyoruz. böyle saçma iş olur mu? resmen gömülüyoruz.
biz çok gol attığımız için sorunu defansta arıyoruz. halbuki bizim sorunumuz gol atmak değil. gol atıyoruz ama hücum edemiyoruz. attığımız golleri izleyin. 10 gol atıyorsak belki 1 tanesi organize bir hücum sonucu gerçekleşmiş. set hücumuna dair en ufak planımız yok. takım olduğu yerde bekliyor. topu eveleyip geveliyoruz. rakip hata yaparsa da gol atıyoruz. bu kadar.
bu takımın orta sahada çift yönlü oyunculara, pivot ve golcü bir forvete, skorer kanat oyuncularına ihtiyacı var. pivot derken uzun boylu anlamasın kimse. pas istasyonu olacak forvetten bahsediyorum. karıştırılıyor ne yazık ki bu iki kavram.
elbette stoper lazım. orası kaçınılmaz. ama bu takımın hücum sorununu çözmeden defans sorunu çözülmez. ataklarımız sonlanmalı. takım dinlenmeli ve pozisyonunu alabilmeli. illa gol olacak diye bir şey yok. olamaz da zaten. gol olur, korner olur, aut olur, taç olur, faul olur, ofsayt olur, olur da olur. ama oyun durmalı. top durmalı. takım yerleşebilmeli. bizde bu yok. biz hücum ederken topu rakibe veriyoruz neredeyse.
yahu hücuma çıkıyoruz, stoperler bizim ceza sahası çizgisinde, orta sahalar bizim sahanın ortasında. sneijder ve kanatlar da top almaya geri gelince rakip sahada 2-3 kişi kalabiliyoruz maksimum. böyle hücum mu olur? o zaman da ne rakibe baskı kurabilirsin ne de kendi sahandan rahat çıkabilirsin.
durağanlık. sorun bu. takımda herkes duruyor. herkes istiyor ki top kendisine atıldığında bir şeyler yapsın. selçuk, de jong, tolga; hiç biri topla mesafe kat edemiyor. yahu chedjou bunların üçünden daha iyi dikine gidiyor topla. ama gidince de bakıyor ki herkes bizim yarı sahada. böyle saçma iş mi olur?
biz çok gol attığımız için sorunu defansta arıyoruz. halbuki bizim sorunumuz gol atmak değil. gol atıyoruz ama hücum edemiyoruz. attığımız golleri izleyin. 10 gol atıyorsak belki 1 tanesi organize bir hücum sonucu gerçekleşmiş. set hücumuna dair en ufak planımız yok. takım olduğu yerde bekliyor. topu eveleyip geveliyoruz. rakip hata yaparsa da gol atıyoruz. bu kadar.
bu takımın orta sahada çift yönlü oyunculara, pivot ve golcü bir forvete, skorer kanat oyuncularına ihtiyacı var. pivot derken uzun boylu anlamasın kimse. pas istasyonu olacak forvetten bahsediyorum. karıştırılıyor ne yazık ki bu iki kavram.
elbette stoper lazım. orası kaçınılmaz. ama bu takımın hücum sorununu çözmeden defans sorunu çözülmez. ataklarımız sonlanmalı. takım dinlenmeli ve pozisyonunu alabilmeli. illa gol olacak diye bir şey yok. olamaz da zaten. gol olur, korner olur, aut olur, taç olur, faul olur, ofsayt olur, olur da olur. ama oyun durmalı. top durmalı. takım yerleşebilmeli. bizde bu yok. biz hücum ederken topu rakibe veriyoruz neredeyse.
yahu hücuma çıkıyoruz, stoperler bizim ceza sahası çizgisinde, orta sahalar bizim sahanın ortasında. sneijder ve kanatlar da top almaya geri gelince rakip sahada 2-3 kişi kalabiliyoruz maksimum. böyle hücum mu olur? o zaman da ne rakibe baskı kurabilirsin ne de kendi sahandan rahat çıkabilirsin.
durağanlık. sorun bu. takımda herkes duruyor. herkes istiyor ki top kendisine atıldığında bir şeyler yapsın. selçuk, de jong, tolga; hiç biri topla mesafe kat edemiyor. yahu chedjou bunların üçünden daha iyi dikine gidiyor topla. ama gidince de bakıyor ki herkes bizim yarı sahada. böyle saçma iş mi olur?
