8316
(bkz: #2105381)
kendisi hakkında çaylak entry'imi paylaşayım önce yaptığı açıklamalar üzerine;
--- alıntı ---
başkanlığı döneminde bir tarz belirlemiştir. galatasaray'a marka olarak bakıp tüm şubeleri bu felsefeyle yönetmeye çalışmıştır. ürünü parlatmak üzerine yaptığı hamlelerini, kurumsal kimlik kazandırma çabalarını takdirle karşılıyorum.
"ben futboldan anlamam ama futboldan anlayandan anlarım." sözünün altında da bu yatıyor. kameranın cazibesine de ara sıra kapıldığını bu doğrultuda bazı çelişkiler yaşadığını da söylemek mümkün.
https://www.youtube.com/watch?v=RwNuSE8Ujtg
kendi başkanlığı döneminde sportif olarak, duruş olarak çok başarılı olmuştur. fakat yapmaya çalıştığı en önemli şeyi, kurumsallaşmayı, sağlayamamasından ötürü de başarısızlık yaşamıştır diyebiliriz. eğer istediğini gerçekleştirebilmiş olsa kendisi bıraktıktan sonra dahi bunun devam ediyor olması gerekirdi. her yönetim değişikliğinde farklı bir strateji olmamış olurdu. kendisi de bu konuda hayli üzgündür diye tahmin ediyorum.
sonuç olarak kendi dönemi başarılı olsa da kendinden sonra da bu başarının devam edemiyor oluşu onun kurumsal kimlik ve istikrar kazandıramayışına bağlanabilir. çünkü benim beklentim büyük başkanlardan söz etmek yerine büyük galatasaray'dan söz etmek gerektiği yönündedir.
bu çabanı unutmam ama sayın başkan! teşekkürler!
--- alıntı ---
galatasaray yine buhranda. akıl almaz yönetme sorunları yaşamaktayız. tek bir adamla bunların değişmesi, sadece dönemsel başarı getirir. ancak dediğim gibi yarıda kalmış bir kurumsal kimlik kazandırma girişimi oldu kendisinin. uzun vadeli projeleri yapabilecek bir anlayışı olduğu yadsınamaz. ben artık oturmuş, kişilere bağlı olmayan bir sistem istiyorum takımımda/kulübümde. bunu yapabileceğine olan inancım da hayli yüksek.
hajrovic filan diyerek yoluna taş koymak isteyenler olmasın lütfen. zira en azından transferleri faks makinesine takılmayacaktır!
koskoca bir camia mutsuz... bu iş teknik direktörle, selçuk inan'ın gönderilmesiyle, ite kaka şampiyonluk yaşamayla filan düzelecek şeyler değil. bir formata, kafaların yeniden resetlenmeye ihtiyacı var. yeni bir anlayışla, iyi bir sinerjiyle neden olmasın sayın başkan?
kendisi hakkında çaylak entry'imi paylaşayım önce yaptığı açıklamalar üzerine;
--- alıntı ---
başkanlığı döneminde bir tarz belirlemiştir. galatasaray'a marka olarak bakıp tüm şubeleri bu felsefeyle yönetmeye çalışmıştır. ürünü parlatmak üzerine yaptığı hamlelerini, kurumsal kimlik kazandırma çabalarını takdirle karşılıyorum.
"ben futboldan anlamam ama futboldan anlayandan anlarım." sözünün altında da bu yatıyor. kameranın cazibesine de ara sıra kapıldığını bu doğrultuda bazı çelişkiler yaşadığını da söylemek mümkün.
https://www.youtube.com/watch?v=RwNuSE8Ujtg
kendi başkanlığı döneminde sportif olarak, duruş olarak çok başarılı olmuştur. fakat yapmaya çalıştığı en önemli şeyi, kurumsallaşmayı, sağlayamamasından ötürü de başarısızlık yaşamıştır diyebiliriz. eğer istediğini gerçekleştirebilmiş olsa kendisi bıraktıktan sonra dahi bunun devam ediyor olması gerekirdi. her yönetim değişikliğinde farklı bir strateji olmamış olurdu. kendisi de bu konuda hayli üzgündür diye tahmin ediyorum.
sonuç olarak kendi dönemi başarılı olsa da kendinden sonra da bu başarının devam edemiyor oluşu onun kurumsal kimlik ve istikrar kazandıramayışına bağlanabilir. çünkü benim beklentim büyük başkanlardan söz etmek yerine büyük galatasaray'dan söz etmek gerektiği yönündedir.
bu çabanı unutmam ama sayın başkan! teşekkürler!
--- alıntı ---
galatasaray yine buhranda. akıl almaz yönetme sorunları yaşamaktayız. tek bir adamla bunların değişmesi, sadece dönemsel başarı getirir. ancak dediğim gibi yarıda kalmış bir kurumsal kimlik kazandırma girişimi oldu kendisinin. uzun vadeli projeleri yapabilecek bir anlayışı olduğu yadsınamaz. ben artık oturmuş, kişilere bağlı olmayan bir sistem istiyorum takımımda/kulübümde. bunu yapabileceğine olan inancım da hayli yüksek.
hajrovic filan diyerek yoluna taş koymak isteyenler olmasın lütfen. zira en azından transferleri faks makinesine takılmayacaktır!
koskoca bir camia mutsuz... bu iş teknik direktörle, selçuk inan'ın gönderilmesiyle, ite kaka şampiyonluk yaşamayla filan düzelecek şeyler değil. bir formata, kafaların yeniden resetlenmeye ihtiyacı var. yeni bir anlayışla, iyi bir sinerjiyle neden olmasın sayın başkan?
