176
şiddetle eleştirilen milli takımlar teknik direktörü. ''futbolcularla kişisel sorunlarını takıma yansıtıyor.'' deniliyor. söylenen doğru ise yaptığı yanlıştır tabi. ''oyuncu tercihleri yanlış'' deniliyor. bunu herkes eleştirebilir ama bence hiçbir önemi yoktur, çünkü kimi alırsa alsın, futbolun en önemli yönü sonuç olduğundan, başarısızlık sonrası kesinlikle eleştirilecektir. ceyhun gülselam'ı alsa mustafa sarpçılar , halil'i alsa semihçiler, sabri'yi alsa gökhan gönülcüler eleştirecektir. yani hep eleştirilecektir. kim şimdiye kadar ''ya ben de olsam bu kadroyla çıkardım, en iyisi bu ama yine de olmadı'' dedi? kimse! çünkü biz değelerimizi harcamaya alışmışız sebebini bilmediğimiz bir içgüdüyle. ''kasıntı'' diyorlar. evet kasıntı. kasıntı! ne olacak? bir teknik dirktörün şımarık, alçakgönüllü, duygusal olmasını nasıl eleştirebilirsinki? ya da neden eleştirirsin futbol izleyicisi olarak? sen, sokak aralarında bu adamın kazandığı başarılarla kasılıyorsan, bırak o da kasılsın biraz. hatta sen öyle övünürken o patlasın kasılmaktan! biri ''fatih terim bıraksın'' diyorsa eğer ve bu kişi ''onun yerine bir türk teknik adam gelsin'' fikrini taşıyorsa aynı zamanda, ben onun milli takımın başarısını düşündüğünden ziyade bu isteğini sadece, fatih terim düşmanlığına ve ona olan kastına bağlarım. bu kadar yerli yersiz eleştirinin olduğu bir yerde ferguson dahi dayanamaz, guardiola intihar ederdi. fatih terim'in devamlılığının * ve başarılarının * * * sırrı burada yatıyor işte. sağlam karakter ve sağlam psikoloji. yerine daha iyisini bulana kadar en iyisi bu. onun için eleştirmeye bir son verip sahip çıksak iyi olur. nasıl ki ömrünü yediğimiz hakan şükür * tarzı forveti mumla arıyorsak, fatih terim * gibi bir hocayı da yana yana arıyacağız. bu sebeple, biraz daha dikkat ve biraz daha destek lütfen.
