15470
22 ekim galatasaray-trabzon maçından sonra yazılanları hayretle okuyorum. ya arkadaşlar biz nasıl iyi futbol oynadık anlamış değilim. kendimi şöyle açıklamaya çalışayım. 22 ekim galatasaray-trabzon maçında trabzon golü atana kadar biz ne yaptık. kendi sahamızda pas yaptık. sinir krizi geçirdim yemin ederim. bu takım sahaya yenmek için mi çıkıyor? yoksa yenilmemek için mi? adam gibi ileriye bir tane pasımız yok. daha sonra ne oldu trabzon golü attı. şimdi 25.dk dan sonra iyi oynadık deniliyor. yahu zaten 40000 kişinin önünde oynuyorsun. trabzon iyice gömülmüş adamların kontraya çıkacak hali bile yok kaldı ki kendi sahanda elbet bir reaksiyon vereceksin bunu her takım yapıyor. sen trabzon gibi gelen geçenin tokatladığı takıma 90 dk boyunca gol atamıyorsun kalkıp burada iyi oynadık diyorsun. her maça aynı mantıkla çıkıyoruz yeter artık ya ben bu takımın yana değil ileriye pas yapmasını istiyorum arkadaş. topu kaybetsek de ileriye pas yapın. takım hücum organizasyonumuz yok diye bağırıyor. attığımız gollere bir bakın. ya erenin yetenekleri ya da brumanın. bir tane hücum varyasyonumuz yok. bu mu iyi takım? riekerink çok sevdiğim bir kişilik sevdiğim bir insan, sezon sonuna kadar takımda kalmalıda. fakat gerçekten yetersiz bir teknik direktör. kendini acil olarak geliştirmeli. senin elinde bruma-poldi-eren-sneijder varken organize olmuş bir golün olmaması gerçekten çok üzücü. ve tolga-selçuk inan ikilisi. bravo selçuk tolgayıda kendine benzettin helal olsun sana. adam topu alınca artık yana fln oynuyor. bıktık artık senden. ya bırak git artık şu takımı. yahu şu adamı bir kesemedik. adamın varlığı resmen zarar. tolganın her maç pestili çıkıyor. bu yazdıklarım çoğu 22 ekim galatasaray-trabzon maçında ilk devreyle ilgili ve bundan önceki maçlarla ilgili. evet bundan önceki maçlarda öyle yada böyle gol bulduk ama bunlar sezon sonunda oynanması gereken maçlar şimdi değil.