202
yukarıda bir arkadaş uzun uzun açıklamış aslında ama ben de birkaç ilave yapmak isterim. öncelikle galatasaray'ın bir spor kulübü değil de sıradan "kurumsal" nitelikli bir anonim şirket olduğunu varsaysak ve bu bilanço ile benim karşıma gelse, 10 tl para vermem. zaten çoğu banka, spor kulüplerinin bu borca batıklığından dolayı çalışmıyor spor kulüpleriyle.
bilançoya baktığınızda duran varlıkları şişkin, ancak kısa vadede gelir yaratamayan, kısa vadeli borçları inanılmaz meblağlara erişmiş (uzun vadeli borçların 1 yıl içerisinde ödenecek taksitleri dahil), müthiş bir faiz yüküne katlanan bir firma görürsünüz. galatasaray gibi bir spor markası, duran varlıklarıyla değil, dönen varlıklarıyla sürekli gelir elde etmeli. yatırım yapsın, arazi, arsa ya da bina gibi şeylere de yatırım yapsın ama bilançosunun güçlü yanı bu olmasın.
bakın türkiye'de büyük bir emlak balonu var. dutch disease denilen bir olgu var. ekonomi ile alakalı arkadaşlar açıp okuyabilir. zamanında hollanda'nın "curse of natural resources" sebebiyle başına gelen bu bela, kısa-orta vadede bizim "inşaat" sektörü sebebiyle başımıza gelecek. geçen gün çok büyük bir inşaat şirketiyle toplantıdaydım, ki bence türkiye'de bu işi layıkıyla en iyi, en kalifiye yapan firma, adam türkiye'de arsa fiyatlarının olması gerekenden 3 kat pahalı değerlendirildiğini, aslında bu kadar etmeyeceğini ve yakın zamanda bunun patlayacağını söyledi. hatta öyle ki adamlar 3-4 yıldır bunu fırsat olarak görüp beklediklerini söyledi.
bakın bugün inşaat firmaları, en baba dedikleriniz dahil, mallarını satamıyorlar. borçlarını ödeyemeyecek, taahhütlerini yerine getiremeyecek kıvama gelmiş durumda. kaldı ki mevcut konjonktürde ekonominin hiçbir dalında iyi gitmiyoruz. yaşanan son olaylar, bayan clinton'ın başkanlık sonrası yaşayacağımı sorunlar, suriye, şudur budur derken daha da kötü olacak.
bakın kurlar yükseliyor. usd için yıl sonu kapanış kur tahminlemesi 3,25. şu an kur farkı ve faiz giderimiz 40 milyonken seneye 50 milyon olmuş olacak.
bütün bunları neden anlattım. yukarı da dediğim gibi bugün 40 milyon eur olan faiz ve kur farkı giderimiz seneye 50 milyon olacak. üstelik galatasaray ürettiği 150 milyon euro'luk gelirini de alamıyor. çünkü bunlar da borca karşı temlikli. bilmiyorum 6 aylık bilançoları gördünüz mü ama galatasaray her zaman olduğu gibi yine zararda. belki yanlış hatırlıyorumdur ama 60 milyon tl gibi bir şeydi. (atıyor da olabilirim) bu daha 15 temmuz önceki bilançolar tabi.
şimdi bu bekleyelim değerlenir denilen riva var ya. değerlenmeyecek iki gözüm. olmayacak öyle bir şey. bugün reel değeri 500 milyon euro'ysa 5 sene sonra 750 milyon euro olmayacak. tam tersi 300 milyon euro olacak. kim derse ki 750 milyon euro olacak, asıl kazığı onlar atacak galatasaray'a. bu balon bir süre sonra patlayacak.
kimseye vermeyelim, arsanın üstünü biz değerlendirelim diyen arkadaşlar var. valla ben de çok isterim ama galatasaray'ın 10.5 tl'ye bir damacana su bile alacak nakit parası yok amk. millet musluktan arıtıp su içiyor. mecidiyeköy'de bir otel var bildin mi? 3-4 yıldır orada öyle beton olarak bekliyor. galatasaray daha o oteli bitiremedi. proje yapacak da o proje kaç yıla bitecek. 15 yıla anca bitirir. o zaman da tren çoktan kaçmış olur.
riva 5 senede 250 milyon euro değer kazanacak diyelim. e biz 5 senede toplamda 250 milyon euro kur farkı ve faiz ödeyeceğiz zaten. hiçbir işimize yaramaz. 5 yıl çektiğimiz o ekonomik çile ile kalırız. dediğim gibi tek derdimiz bu faiz değil, elde ettiğimiz gelirlerin kasamıza girmemesi. maalesef, dursun özbek'in de dediği gibi bu gelirler temlikli ve çok uzun bir süre de temlikli kalmaya devam edecek. 50 milyon eur'luk faiz yükünün yanında bir de her seneye elde edemediğimiz 50 milyon eur'luk geliri düşün. astarı, kumaşından pahalı.
şu an bu arsanın değeri 500 milyon mu? devlet sana 400 milyon mu verecek? ver abicim. borçlarını kapa, düzenli gelirine geri dön, finansman giderin olmayacağı için artıda kapat. zaten her sene düzenli gelir elde ettikçe bambaşka yatırımlara girecek fırsatın da olacak. belki o yatırımlar, projeler 10 sene sonra aynı riva gibi yine 400 milyon euro edecek.
kaldı ki bok gibi olan bu bilançoda allah korusun zora düşersek, yarın bir gün gerçekten de "iflas" konumuna gelirsek o zaman "aç satıcı" titriyle senden bunu en fazla 150 milyona alırlar.
dursun özbek'ten dinlemek lazım projesini. bana satılması mantıksız gelmiyor. çok eleştirdim ancak eğer gerçekten de mantıklı bir proje sunabilirse dursun özbek galatasaray'ın efsane başkanlarının arasına girer. hatta bu borç kapanırsa ali sami yen'den sonraki efsane olur. bakalım, göreceğiz.
bilançoya baktığınızda duran varlıkları şişkin, ancak kısa vadede gelir yaratamayan, kısa vadeli borçları inanılmaz meblağlara erişmiş (uzun vadeli borçların 1 yıl içerisinde ödenecek taksitleri dahil), müthiş bir faiz yüküne katlanan bir firma görürsünüz. galatasaray gibi bir spor markası, duran varlıklarıyla değil, dönen varlıklarıyla sürekli gelir elde etmeli. yatırım yapsın, arazi, arsa ya da bina gibi şeylere de yatırım yapsın ama bilançosunun güçlü yanı bu olmasın.
bakın türkiye'de büyük bir emlak balonu var. dutch disease denilen bir olgu var. ekonomi ile alakalı arkadaşlar açıp okuyabilir. zamanında hollanda'nın "curse of natural resources" sebebiyle başına gelen bu bela, kısa-orta vadede bizim "inşaat" sektörü sebebiyle başımıza gelecek. geçen gün çok büyük bir inşaat şirketiyle toplantıdaydım, ki bence türkiye'de bu işi layıkıyla en iyi, en kalifiye yapan firma, adam türkiye'de arsa fiyatlarının olması gerekenden 3 kat pahalı değerlendirildiğini, aslında bu kadar etmeyeceğini ve yakın zamanda bunun patlayacağını söyledi. hatta öyle ki adamlar 3-4 yıldır bunu fırsat olarak görüp beklediklerini söyledi.
bakın bugün inşaat firmaları, en baba dedikleriniz dahil, mallarını satamıyorlar. borçlarını ödeyemeyecek, taahhütlerini yerine getiremeyecek kıvama gelmiş durumda. kaldı ki mevcut konjonktürde ekonominin hiçbir dalında iyi gitmiyoruz. yaşanan son olaylar, bayan clinton'ın başkanlık sonrası yaşayacağımı sorunlar, suriye, şudur budur derken daha da kötü olacak.
bakın kurlar yükseliyor. usd için yıl sonu kapanış kur tahminlemesi 3,25. şu an kur farkı ve faiz giderimiz 40 milyonken seneye 50 milyon olmuş olacak.
bütün bunları neden anlattım. yukarı da dediğim gibi bugün 40 milyon eur olan faiz ve kur farkı giderimiz seneye 50 milyon olacak. üstelik galatasaray ürettiği 150 milyon euro'luk gelirini de alamıyor. çünkü bunlar da borca karşı temlikli. bilmiyorum 6 aylık bilançoları gördünüz mü ama galatasaray her zaman olduğu gibi yine zararda. belki yanlış hatırlıyorumdur ama 60 milyon tl gibi bir şeydi. (atıyor da olabilirim) bu daha 15 temmuz önceki bilançolar tabi.
şimdi bu bekleyelim değerlenir denilen riva var ya. değerlenmeyecek iki gözüm. olmayacak öyle bir şey. bugün reel değeri 500 milyon euro'ysa 5 sene sonra 750 milyon euro olmayacak. tam tersi 300 milyon euro olacak. kim derse ki 750 milyon euro olacak, asıl kazığı onlar atacak galatasaray'a. bu balon bir süre sonra patlayacak.
kimseye vermeyelim, arsanın üstünü biz değerlendirelim diyen arkadaşlar var. valla ben de çok isterim ama galatasaray'ın 10.5 tl'ye bir damacana su bile alacak nakit parası yok amk. millet musluktan arıtıp su içiyor. mecidiyeköy'de bir otel var bildin mi? 3-4 yıldır orada öyle beton olarak bekliyor. galatasaray daha o oteli bitiremedi. proje yapacak da o proje kaç yıla bitecek. 15 yıla anca bitirir. o zaman da tren çoktan kaçmış olur.
riva 5 senede 250 milyon euro değer kazanacak diyelim. e biz 5 senede toplamda 250 milyon euro kur farkı ve faiz ödeyeceğiz zaten. hiçbir işimize yaramaz. 5 yıl çektiğimiz o ekonomik çile ile kalırız. dediğim gibi tek derdimiz bu faiz değil, elde ettiğimiz gelirlerin kasamıza girmemesi. maalesef, dursun özbek'in de dediği gibi bu gelirler temlikli ve çok uzun bir süre de temlikli kalmaya devam edecek. 50 milyon eur'luk faiz yükünün yanında bir de her seneye elde edemediğimiz 50 milyon eur'luk geliri düşün. astarı, kumaşından pahalı.
şu an bu arsanın değeri 500 milyon mu? devlet sana 400 milyon mu verecek? ver abicim. borçlarını kapa, düzenli gelirine geri dön, finansman giderin olmayacağı için artıda kapat. zaten her sene düzenli gelir elde ettikçe bambaşka yatırımlara girecek fırsatın da olacak. belki o yatırımlar, projeler 10 sene sonra aynı riva gibi yine 400 milyon euro edecek.
kaldı ki bok gibi olan bu bilançoda allah korusun zora düşersek, yarın bir gün gerçekten de "iflas" konumuna gelirsek o zaman "aç satıcı" titriyle senden bunu en fazla 150 milyona alırlar.
dursun özbek'ten dinlemek lazım projesini. bana satılması mantıksız gelmiyor. çok eleştirdim ancak eğer gerçekten de mantıklı bir proje sunabilirse dursun özbek galatasaray'ın efsane başkanlarının arasına girer. hatta bu borç kapanırsa ali sami yen'den sonraki efsane olur. bakalım, göreceğiz.