8052
ne yazık ki galatasaray'ın gelmiş geçmiş en iyi başkanıdır. ne yazık ki diyorum çünkü takdir edersiniz ki ondan sonra gelen yönetimlerin hiç biri bir iş yapmadı. bazı arkadaşlarımız duygun yarsuvat üç kupa kazandı diyebilirler ama galatasaray'ın başarısı artık türkiye'de aldığı kupalarla ölçülmemeli.
ünal aysal takımın başına geldiğinde öyle işler yaptı ki;
bir kere galatasaray'ın evladı falan demedi çöplerin hepsini yolladı. -sabri hariç. ama onun içinde çok uğraştı.-
harika bir takım kurdu. elmander, eboue, melo, selçuk vs. bu oyuncuların çoğu hayatlarının futbolunu oynadı.
finansal açıdan ben takımı iyi yönettiğini düşünenlerdenim. bir kere kemer sıkarak değil marka değerini arttırarak borç kapatmaya çalıştı. kemer sıkmanın hiç bir faydası olmadığını göstermiş oldu.
takımın başkanlığını yaptığı sürece şikeyle mücadele etti. diğer başkanların diyemediklerini dedi. bana kalırsa bu sebepten ve geniş vizyondan dolayı destek bulmadı.
liseden çıkan biri olmasına rağmen lisecilik oynamadı.
taraftar ne istiyorsa o oluyor dedi ama bu sebepten salakça transferler yapmadı. dünya yıldızlarını getirdi takıma. sırf sneijder'i getirdi o bile yeter yaklaşımının sığ olduğunu düşünüyorum. muslera, drogba, telles, bruma, melo, eboue, riera gibi türkiye liginin çok üstünde oyuncuları bu takıma getirdi.
ve en önemlisi bu adam avrupada başarı alışkanlığını kazandırdı takıma.
ha, hiç mi eksik yanı yok. tabi ki var. türk oyunculara mecbur bırakılmasaydı bunların çoğunu görmeyeceğimizi düşünüyorum. bir şey hariç, oda çok demeç vermesi. ne yazık ki ünal başkan çok konuştu. sonunu getiren etkenlerden biride bu.
fakat, galatasaray tarihinin unutulmayacak maçları ünal başkan zamanında oynandı. schalke, real madrid, juve, man. utd. vs. bu maçlar kurduğu harika takım sayesinde hala aklımızda.
sonra fatih diye biri arkasından sövdüğü adamın kucağına sırf güç uğruna oturdu. bizde ünal başkanın kaidesine tenekeyi bağladık. ne yazık ki.
ünal aysal takımın başına geldiğinde öyle işler yaptı ki;
bir kere galatasaray'ın evladı falan demedi çöplerin hepsini yolladı. -sabri hariç. ama onun içinde çok uğraştı.-
harika bir takım kurdu. elmander, eboue, melo, selçuk vs. bu oyuncuların çoğu hayatlarının futbolunu oynadı.
finansal açıdan ben takımı iyi yönettiğini düşünenlerdenim. bir kere kemer sıkarak değil marka değerini arttırarak borç kapatmaya çalıştı. kemer sıkmanın hiç bir faydası olmadığını göstermiş oldu.
takımın başkanlığını yaptığı sürece şikeyle mücadele etti. diğer başkanların diyemediklerini dedi. bana kalırsa bu sebepten ve geniş vizyondan dolayı destek bulmadı.
liseden çıkan biri olmasına rağmen lisecilik oynamadı.
taraftar ne istiyorsa o oluyor dedi ama bu sebepten salakça transferler yapmadı. dünya yıldızlarını getirdi takıma. sırf sneijder'i getirdi o bile yeter yaklaşımının sığ olduğunu düşünüyorum. muslera, drogba, telles, bruma, melo, eboue, riera gibi türkiye liginin çok üstünde oyuncuları bu takıma getirdi.
ve en önemlisi bu adam avrupada başarı alışkanlığını kazandırdı takıma.
ha, hiç mi eksik yanı yok. tabi ki var. türk oyunculara mecbur bırakılmasaydı bunların çoğunu görmeyeceğimizi düşünüyorum. bir şey hariç, oda çok demeç vermesi. ne yazık ki ünal başkan çok konuştu. sonunu getiren etkenlerden biride bu.
fakat, galatasaray tarihinin unutulmayacak maçları ünal başkan zamanında oynandı. schalke, real madrid, juve, man. utd. vs. bu maçlar kurduğu harika takım sayesinde hala aklımızda.
sonra fatih diye biri arkasından sövdüğü adamın kucağına sırf güç uğruna oturdu. bizde ünal başkanın kaidesine tenekeyi bağladık. ne yazık ki.