645
adamın takımı mühendisliğindeki değerlendirme ölçütleri, zeytinyağı ile suyun birbirinden ayrılması misali, olabildiğince doğru yerlere temas ediyor. geldikleri günden bu yana olcan ve tarık'ın bu takıma neredeyse hiçbir faydası olmadı, ama gelen hiçbir hoca bu yaraya neşter vurmadı ve bu adamlar yerlerini garanti zannettiler. umut için durum daha farklı, ortalama 1,5 sezon olabildiğince faydalandık kendisinden, ama bu saatten sonra aldığı para/fayda açısından bakılacak olursa, takımdan acilen gönderilmesi gerekiyor. işte bu adam bunları adamcılık, grupçuluk yapmadan tespit edip, gereğini yapıyor.
tebrik ediyorum kendisini, çünkü hem kendisine ayak bağı olacak olan, hem de kulübü zerre ileri taşımayacak olan safralardan kurtarıyor bizleri. bu arada selçuk inan'ın da performansını yeterli görmediğini düşünüyorum, ama onun takımdan gönderilebilmesi daha zor olduğundan, ona yakın olan ve kötü performansı olanları gönderip, selçuk'u takım için daha faydalı hale getirmeyi de düşünüyor olabilir. çünkü bizler selçuk'u geldiği ilk sene ve ondan sonraki sene gösterdiği performans ile sevdik. ne zaman ki burak ve trabzon'daki arkadaşları takıma dahil oldu, o zaman kendisini kulüpten üstün görmeye başladı bu arkadaş. bu kararlar onun da galatasaray'daki geleceği için olumlu sonuçlar doğurabilir.
onun dışında sıradaki etap hocanın istediği futbolcuları takıma kazandırmaktır. ben düşüncelerini gerçekleştirebilirse, göze çok hoş gelen ve disipline edilmiş bir futbol takımı izleyeceğimizi düşünüyorum. hani şu avrupa'da kendi liginde orta sıralarda olmasına rağmen futboldaki hedeflerinden vazgeçmeyen, bizim ülkemizin takımlarıyla karşılaştıklarında da "adamlara bak be, ne de güzel takım oyunu oynuyorlar" dediğimiz türden bir takım. bu adam izlerken gıpta edilecek bir takım kuracak inşallah. ilk geldiği günden beri öyle hissediyorum.
tebrik ediyorum kendisini, çünkü hem kendisine ayak bağı olacak olan, hem de kulübü zerre ileri taşımayacak olan safralardan kurtarıyor bizleri. bu arada selçuk inan'ın da performansını yeterli görmediğini düşünüyorum, ama onun takımdan gönderilebilmesi daha zor olduğundan, ona yakın olan ve kötü performansı olanları gönderip, selçuk'u takım için daha faydalı hale getirmeyi de düşünüyor olabilir. çünkü bizler selçuk'u geldiği ilk sene ve ondan sonraki sene gösterdiği performans ile sevdik. ne zaman ki burak ve trabzon'daki arkadaşları takıma dahil oldu, o zaman kendisini kulüpten üstün görmeye başladı bu arkadaş. bu kararlar onun da galatasaray'daki geleceği için olumlu sonuçlar doğurabilir.
onun dışında sıradaki etap hocanın istediği futbolcuları takıma kazandırmaktır. ben düşüncelerini gerçekleştirebilirse, göze çok hoş gelen ve disipline edilmiş bir futbol takımı izleyeceğimizi düşünüyorum. hani şu avrupa'da kendi liginde orta sıralarda olmasına rağmen futboldaki hedeflerinden vazgeçmeyen, bizim ülkemizin takımlarıyla karşılaştıklarında da "adamlara bak be, ne de güzel takım oyunu oynuyorlar" dediğimiz türden bir takım. bu adam izlerken gıpta edilecek bir takım kuracak inşallah. ilk geldiği günden beri öyle hissediyorum.