14
konuyla ilgili düşüncelerimizi sanırım defalarca ilettik. bir kere daha göz atmakta fayda var.
(bkz: #486009), (bkz: #1257536), (bkz: #1263377), (bkz: #1282392), (bkz: #1282399), (bkz: #1441790), (bkz: #1444656)
siyasetin bu denli sporun içinde olduğu bir ortamda elbette yorumların siyasetten izole bir şekilde olması mümkün değil. siyasetin spora bulaştığı her noktada zaten konunun sözlüğe taşınmasında herhangi bir engel yok. fakat salt siyasi entry'ler sözlük ilgi alanı dışında. bu sadece siyasete özgü bir kural değil. salt dini, sanatla ilgili, magazinsel, vb. diğer konular da sözlük ilgli alanı dışında. bunla beraber toplumun genelini ilgilendiren büyük toplumsal olaylarda da bir takım istisnalar uygulayabiliyoruz. ama her seferinde ne yazık ki olayın ikili tartışmalara ve daha sonra da nick altı savaşlarına döndüğüne şahit oluyoruz. bir anda spor sözlüğünün sol tarafında nicklerden ve onların altına yazılan hayat ve dünya görüşlerine yönelik yazılardan geçilmiyor. peşinen belirteyim; sözlük yöneticisi olmama rağmen şikayet olmadığı sürece hiçbirini merak etmiyor ve okumuyorum. zira ben galatasaray sözlük'ü bu amaçla kullanmıyorum.
peki sözlük kuralları bu kadar açık olmasına rağmen moderasyon neden müdahalede etmiyor ya da müdahalede geç kalıyor?
özellikle istisna uyguladığımız toplumsal olaylarda olayın önemine binaen sözlüğün en önemli kurallarından biri olan ilgi alanımız dışında kuralını yıkıyoruz. buradaki en önemli amaç tamamen kolektif bir şuur oluşturmaya yardımcı olmak. fakat bu ne yazık ki bir süre sonra tamamen amacının tersine hizmet etmeye başlıyor. insanların bütünleşmesi en azından kendi fikirlerini hür bir şekilde dile getirmeleri ve bir etkileşim sağlanması için istisna uyguladığımız konuda bir anda ikili tartışmalar, hakaretler ve nick altı atışmaları başlıyor. bu insanları bütünleşmiyor aksine çok kolay bir şekilde ayrıştırıyor. ne yazık ki amacına hizmet etmeyen bu tarz entry'lere müdahale etmek de sanıldığı kadar kolay olmuyor. zira insanlar birbirlerini çok kolay bir şekilde yaftalayıp aynı kolaylıkla da ötekileştirebiliyor. bu tartışmanın arasında hele hele sözlükte yazılı kuralları olmayan bir konuya yönetici olarak müdahil olmak oldukça zor. zira başkaları tarafından aynı kolaylıkta yaftalanabiliyorsunuz. bu da yöneticinin direncini kolaylıkla kırabiliyor. zira x sizi y olmak ile suçlarken y de sizi kolaylıkla x olmak ile suçlayabiliyor. olaya müdahil olmak isterken bir süre sonra ikili tartışmaların tam ortasındaki tek hedef olarak kalıyorsunuz. bir anda faşist ve sansürcü moderasyon olarak suçlanmanız da cabası. daha sonra yönetici, "spor sözlüğünde bu konulara müdahil olmak benim vazifem değil" diyerek devre dışı kalıyor ve sözlüğü kendi kaderiyle başbaşa bırakıyor. bu sözlükte defalarca tecrübe ettiğimiz bir durum.
tüm bunlara rağmen; herhangi bir ticari özelliği olmayan, herhangi bir ideolojiye hizmet etmeyen, laik cumhuriyetin değerlerini benimsemiş, atatürk ilke ve inkılaplarını bağlı ve tamamen galatasaray odaklı olarak kurulmuş bu sözlükte galatasaray'ı ve dolayısla galatasaray'ın ilintili olduğu konuları konuşmaya devam edeceğiz. aynı zamanda moderasyon olarak da ilgi alanımız ile ilgili kuralları da uygulamaya devam edeceğiz. geç kaldığımız noktalarda da gereken adımları atacağız. fakat tüm bu konularda yazarların da moderasyona yardımcı olması gerekiyor. sözüğün daha okunabilir daha yazınabilir bir yer olması için herkese büyük görevler düşüyor.
(bkz: #486009), (bkz: #1257536), (bkz: #1263377), (bkz: #1282392), (bkz: #1282399), (bkz: #1441790), (bkz: #1444656)
siyasetin bu denli sporun içinde olduğu bir ortamda elbette yorumların siyasetten izole bir şekilde olması mümkün değil. siyasetin spora bulaştığı her noktada zaten konunun sözlüğe taşınmasında herhangi bir engel yok. fakat salt siyasi entry'ler sözlük ilgi alanı dışında. bu sadece siyasete özgü bir kural değil. salt dini, sanatla ilgili, magazinsel, vb. diğer konular da sözlük ilgli alanı dışında. bunla beraber toplumun genelini ilgilendiren büyük toplumsal olaylarda da bir takım istisnalar uygulayabiliyoruz. ama her seferinde ne yazık ki olayın ikili tartışmalara ve daha sonra da nick altı savaşlarına döndüğüne şahit oluyoruz. bir anda spor sözlüğünün sol tarafında nicklerden ve onların altına yazılan hayat ve dünya görüşlerine yönelik yazılardan geçilmiyor. peşinen belirteyim; sözlük yöneticisi olmama rağmen şikayet olmadığı sürece hiçbirini merak etmiyor ve okumuyorum. zira ben galatasaray sözlük'ü bu amaçla kullanmıyorum.
peki sözlük kuralları bu kadar açık olmasına rağmen moderasyon neden müdahalede etmiyor ya da müdahalede geç kalıyor?
özellikle istisna uyguladığımız toplumsal olaylarda olayın önemine binaen sözlüğün en önemli kurallarından biri olan ilgi alanımız dışında kuralını yıkıyoruz. buradaki en önemli amaç tamamen kolektif bir şuur oluşturmaya yardımcı olmak. fakat bu ne yazık ki bir süre sonra tamamen amacının tersine hizmet etmeye başlıyor. insanların bütünleşmesi en azından kendi fikirlerini hür bir şekilde dile getirmeleri ve bir etkileşim sağlanması için istisna uyguladığımız konuda bir anda ikili tartışmalar, hakaretler ve nick altı atışmaları başlıyor. bu insanları bütünleşmiyor aksine çok kolay bir şekilde ayrıştırıyor. ne yazık ki amacına hizmet etmeyen bu tarz entry'lere müdahale etmek de sanıldığı kadar kolay olmuyor. zira insanlar birbirlerini çok kolay bir şekilde yaftalayıp aynı kolaylıkla da ötekileştirebiliyor. bu tartışmanın arasında hele hele sözlükte yazılı kuralları olmayan bir konuya yönetici olarak müdahil olmak oldukça zor. zira başkaları tarafından aynı kolaylıkta yaftalanabiliyorsunuz. bu da yöneticinin direncini kolaylıkla kırabiliyor. zira x sizi y olmak ile suçlarken y de sizi kolaylıkla x olmak ile suçlayabiliyor. olaya müdahil olmak isterken bir süre sonra ikili tartışmaların tam ortasındaki tek hedef olarak kalıyorsunuz. bir anda faşist ve sansürcü moderasyon olarak suçlanmanız da cabası. daha sonra yönetici, "spor sözlüğünde bu konulara müdahil olmak benim vazifem değil" diyerek devre dışı kalıyor ve sözlüğü kendi kaderiyle başbaşa bırakıyor. bu sözlükte defalarca tecrübe ettiğimiz bir durum.
tüm bunlara rağmen; herhangi bir ticari özelliği olmayan, herhangi bir ideolojiye hizmet etmeyen, laik cumhuriyetin değerlerini benimsemiş, atatürk ilke ve inkılaplarını bağlı ve tamamen galatasaray odaklı olarak kurulmuş bu sözlükte galatasaray'ı ve dolayısla galatasaray'ın ilintili olduğu konuları konuşmaya devam edeceğiz. aynı zamanda moderasyon olarak da ilgi alanımız ile ilgili kuralları da uygulamaya devam edeceğiz. geç kaldığımız noktalarda da gereken adımları atacağız. fakat tüm bu konularda yazarların da moderasyona yardımcı olması gerekiyor. sözüğün daha okunabilir daha yazınabilir bir yer olması için herkese büyük görevler düşüyor.