7586
"galatasaray kulübü'nün 33. ve ibra olmamış tek başkanının röportajı..."
şuna çok güldüm. açıklamasına bu cümle ile başlıyor sayın başkan. ya galatasaray'dan uzak ya da eğlenme peşinde. adnan polat'ı seversin sevmezsin başka bir konu. bir eski başkandan başka bir eski başkana ithamda bulunulduğundan dolayı cevap vermek tabi ki hakkı ve hatta vermeli. bana göre adnan polat'ın gördüğü bildiği şeyleri söylemesi, ünal aysal'ın da kendini savunması elzem. çok kapalı bir dönem bu dönem. aydınlatılması gerekiyor.
ama ibra olmamış tek başkan deyip o oylamanın amacını saptırmasın kimse. adnan polat'tan rahatsız olan ve ünal aysal'ı başkanlığa getiren (bana göre işler karışıyor diye uyaran ve ünal aysal'ın gitmesini sağlayan da) kişiler, abiler ,ne derseniz artık, galatasaray tarihinde ilk ve tek bir şeye imza ataraktan yönetimsel ibra diye bir şey uydurdular. adnan polat'ı koltuğundan edip, ünal aysal'ı oturttular.
hiç kimse de gidip adnan polat'a dava açmadı. açamazdılar zira. başkanı indirmek için yapılan ve herkesin yediği bir oyundu bu. ama adnan polat hakkını aradı ve kazandı. ibra işleminin mali ve idari olarak ayrılamayacağı ortaya çıktı. şunu unutmasın sayın başkan adnan polat'ın elinde yönetimi düşürüp galatasaray başına tekrardan geçme gücü vardı, bu hak onda saklıydı kullanmadı... hatırlatayım...
sayın başkan sizin abileriniz, ablalarınız, devredaşlarınız hiç çekinmeden, utanmadan sırf aynı yatakhanede uyudu diye başkaları için el kaldırırken liseli ırkçılığı ile adanan polat'ı aşağılık bir şekilde komlo ile ibra etmediler. bunu unutmayınız.
tekrar ediyorum... sevilir, sevilmez... başarılıdır, değildir ben bunu tartışmıyorum. ama kimsenin böyle bir terbiyesizliği yapmaya ve galatasaray'a kara leke sürmeye hakkı yok. bizim çok adil taraftarımızda sırf sevmediği için bu lekeyi allayıp pullayıp, çiçeklerle güzelleştirmeye çalışıyor.
not: dikkat edin konuşmanın geri kalan kısmını inceleyemedim bile.
şuna çok güldüm. açıklamasına bu cümle ile başlıyor sayın başkan. ya galatasaray'dan uzak ya da eğlenme peşinde. adnan polat'ı seversin sevmezsin başka bir konu. bir eski başkandan başka bir eski başkana ithamda bulunulduğundan dolayı cevap vermek tabi ki hakkı ve hatta vermeli. bana göre adnan polat'ın gördüğü bildiği şeyleri söylemesi, ünal aysal'ın da kendini savunması elzem. çok kapalı bir dönem bu dönem. aydınlatılması gerekiyor.
ama ibra olmamış tek başkan deyip o oylamanın amacını saptırmasın kimse. adnan polat'tan rahatsız olan ve ünal aysal'ı başkanlığa getiren (bana göre işler karışıyor diye uyaran ve ünal aysal'ın gitmesini sağlayan da) kişiler, abiler ,ne derseniz artık, galatasaray tarihinde ilk ve tek bir şeye imza ataraktan yönetimsel ibra diye bir şey uydurdular. adnan polat'ı koltuğundan edip, ünal aysal'ı oturttular.
hiç kimse de gidip adnan polat'a dava açmadı. açamazdılar zira. başkanı indirmek için yapılan ve herkesin yediği bir oyundu bu. ama adnan polat hakkını aradı ve kazandı. ibra işleminin mali ve idari olarak ayrılamayacağı ortaya çıktı. şunu unutmasın sayın başkan adnan polat'ın elinde yönetimi düşürüp galatasaray başına tekrardan geçme gücü vardı, bu hak onda saklıydı kullanmadı... hatırlatayım...
sayın başkan sizin abileriniz, ablalarınız, devredaşlarınız hiç çekinmeden, utanmadan sırf aynı yatakhanede uyudu diye başkaları için el kaldırırken liseli ırkçılığı ile adanan polat'ı aşağılık bir şekilde komlo ile ibra etmediler. bunu unutmayınız.
tekrar ediyorum... sevilir, sevilmez... başarılıdır, değildir ben bunu tartışmıyorum. ama kimsenin böyle bir terbiyesizliği yapmaya ve galatasaray'a kara leke sürmeye hakkı yok. bizim çok adil taraftarımızda sırf sevmediği için bu lekeyi allayıp pullayıp, çiçeklerle güzelleştirmeye çalışıyor.
not: dikkat edin konuşmanın geri kalan kısmını inceleyemedim bile.