7064
transferde doğruları da yanlışları da olan başka. ki normaldir, transfer işi böyle.
aysal'a olan kinlerinden gözleri dönmüş arkadaşlar gibi atıyorum süren'in, cansun'un, denizli'nin, gerets'in hatta herkesin çok iyi bildiği terim'in 2. dönemindeki neredeyse kulübü iflasa sürükleyen transfer hatalarını mı yazalım.
görüldüğü üzere her başkanın her td'ün transfer yanlışları var. ki aysal döneminde toplam yatırıma kıyasla küçük bi oranda yanlış yatırım yapıldı.
ama aysal'ın diğer başkan ve tdlerin yaptığı transferlerden şöyle bir "vizyon" farkı var. sneijder ve drogba transferleri dünya çapında ses getiren maddi manevi inanılmaz geri dönüşü olan, galatasaray taraftarının da ufkunu açmış çok çok iyi 2 yatırımdı. şampiyonluklar, cl zaferleri kadar kulübün dünya üzerindeki imajı ve marka değerine inanılmaz katkıları oldu. bugün hala dünyanın her yerinde bu yatırımın geri dönüşlerini yaşıyoruz, görüyoruz, okuyoruz. işte bunu galatasaray'da aysal'dan başka kim yapabilmiş, onu sormak lazım. bir tek hagi transferiyle faruk süren, onun dışında kimse. hayroviç-ontivero-burdisso yazanlarda azıcık vicdan olsa utanır bari sessiz kalırlar.
şimdi bırakıp kaçtı ama diyen arkadaşlar da çıkacaktır. o gün ben de çok kızdım. ama bugün geriye dönüp baktığımda şunu anlıyorum; varlığı galatasaray'a zarar vermeye başladıysa yokluğu da bi hizmettir. istifa şerefli bir kurumdur. ülkemizde böyle şeylere pek alışık değiliz tabi. koltuğa yapışan kalkmıyor.
galatasaray'a kazandırdıkları ( büyüme vizyonu, rekor düzeyde gelir artışı, cl ve lig başarılarındaki payı, şikeye ve şikecilere karşı dik duruşu ve daha bir sürü şey) kadar yapamadıkları ve başarısız olduğu (giderlerin kısılması ve paranın daha efektif kullanılması, türkiye şartları ve yerli kuralının yarattığı yeniçeri tayfasının reaksiyonunu düşünülmeden veya etkileri küçümsenerek italyan td lerin getirilmesi, kulüp içinde çöreklenip parmağını yalayan yiyici tayfayı atamaması ve benzeri şeyler) gibi konular vardı.
kendisine bütün hizmetleri için galatasaray taraftarı adına teşekkür ederim.
aysal'a olan kinlerinden gözleri dönmüş arkadaşlar gibi atıyorum süren'in, cansun'un, denizli'nin, gerets'in hatta herkesin çok iyi bildiği terim'in 2. dönemindeki neredeyse kulübü iflasa sürükleyen transfer hatalarını mı yazalım.
görüldüğü üzere her başkanın her td'ün transfer yanlışları var. ki aysal döneminde toplam yatırıma kıyasla küçük bi oranda yanlış yatırım yapıldı.
ama aysal'ın diğer başkan ve tdlerin yaptığı transferlerden şöyle bir "vizyon" farkı var. sneijder ve drogba transferleri dünya çapında ses getiren maddi manevi inanılmaz geri dönüşü olan, galatasaray taraftarının da ufkunu açmış çok çok iyi 2 yatırımdı. şampiyonluklar, cl zaferleri kadar kulübün dünya üzerindeki imajı ve marka değerine inanılmaz katkıları oldu. bugün hala dünyanın her yerinde bu yatırımın geri dönüşlerini yaşıyoruz, görüyoruz, okuyoruz. işte bunu galatasaray'da aysal'dan başka kim yapabilmiş, onu sormak lazım. bir tek hagi transferiyle faruk süren, onun dışında kimse. hayroviç-ontivero-burdisso yazanlarda azıcık vicdan olsa utanır bari sessiz kalırlar.
şimdi bırakıp kaçtı ama diyen arkadaşlar da çıkacaktır. o gün ben de çok kızdım. ama bugün geriye dönüp baktığımda şunu anlıyorum; varlığı galatasaray'a zarar vermeye başladıysa yokluğu da bi hizmettir. istifa şerefli bir kurumdur. ülkemizde böyle şeylere pek alışık değiliz tabi. koltuğa yapışan kalkmıyor.
galatasaray'a kazandırdıkları ( büyüme vizyonu, rekor düzeyde gelir artışı, cl ve lig başarılarındaki payı, şikeye ve şikecilere karşı dik duruşu ve daha bir sürü şey) kadar yapamadıkları ve başarısız olduğu (giderlerin kısılması ve paranın daha efektif kullanılması, türkiye şartları ve yerli kuralının yarattığı yeniçeri tayfasının reaksiyonunu düşünülmeden veya etkileri küçümsenerek italyan td lerin getirilmesi, kulüp içinde çöreklenip parmağını yalayan yiyici tayfayı atamaması ve benzeri şeyler) gibi konular vardı.
kendisine bütün hizmetleri için galatasaray taraftarı adına teşekkür ederim.