2215
lucescuya 2002 yılında ne eleştiriler getirildiyse şu anda aynen, aynı eleştiriler kendisine getiriliyor. tarihin tekerrürü en fazla bir olympias periyodu alıyor bu ülkede. aradan geçen süre ne ki?
2000 - 01 sezonundaki galatasaray kadrosunu hatırlayan var mı? yazayım:
taffarel - capone, bülent, popescu, hakan ünsal - hagi, emre, okan, suat - hasan, jardel
bu kadroyu şampiyon yapamadı lucescu. bugün herkesin ölüp bittiği, tek çare dediği, kapısında yattığı lucescu, 4 sene üst üste şampiyon olup uefa kupası kazanmış bu kadroyu ligde şampiyon yapamadı. "ahahaha ne beceriksiz ya, galatasaray kalibresinde değil. zaten çok yumuşak, türk oyuncular bu dilden anlamaz, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin. hem adam kayırıyor zaten, hagi ne derse onu yapıyormuş. oynattığı futbol da sıkıcı, o ne öyle on kişi kapanıyor takım. galatasaray dediğin bam bam bam önde basar."
gel gelelim, bu lucescu 2001 - 02 sezonunda şu kadroyu şampiyon yaptı:
mondragon - capone, bülent, emre, victoria - ümit davala, fleurquin, sergen, hasan - arif, ümit karan
bu adamların dördü, kadronun da çoğu kiralıktı. kimin ne olacağı belli olmayan bir takımı şampiyon yaptı, şampiyonlar liginde ikinci tura çıkardı ve ölüm grubunun tillahında son maçta ofsayttan gol yiyerek elendi. önceki senenin o saçma sapan eleştirilerine kulak asılsaydı lucescu kalmayacak, kim bilir kimle bu kiralık kadro kurulup o sezon berhava edilecekti.
"ahahaha ne beceriksiz ya, galatasaray kalibresinde değil. zaten çok yumuşak, türk oyuncular bu dilden anlamaz, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin. hem adam kayırıyor zaten, hagi ne derse onu yapıyormuş. oynattığı futbol da sıkıcı, o ne öyle on kişi kapanıyor takım. galatasaray dediğin bam bam bam önde basar." eleştirileri bitti tabii... nah bitti! o kadar obsesif, o kadar goygoycu bir taraftar kitlesine sahibiz ki, "galatasaraylıların gönlündeki hocayı getireceğim." lafını duyar duymaz lucescu yine itin mabadına duhul ettirildi.
galatasaraylıların gönlündeki goca geldi, geldi ve anamızı bir güzel belledi, gitti.
hamza hoca da bu açıdan lucescu ekolünden. ne yapsa beğenilmiyor. çünkü adı hamza, çünkü zamanında kafada "fatih terimin yancısı, sneijder düşmanı, yerli hayranı..." imajını oluşturmuş, sıttin sene o imaj bozulmayacak. tıpkı lucescunun "korkak köylü" imajı gibi.
peki lucescuyu hamzadan daha üstün kılan ne? şaktarda yaptıkları. peki sen, hamzaya o kadar şansı verdin mi? olmaz, galatasaray kalibresinde değil çünkü. bunu biz 4 ayda anladık. neden, oyuncusundan özür diliyormuş, umutu oynatıyormuş, olcanı oynatıyormuş. hayır size kalsa, prandelli sene başı olcanı oynatmıyor diye takıma ihanet ediyordu, ben anlamadım ki derdiniz ne? (anladım da, anlamazlığa vuruyorum işte.)
yahu arkadaş, umut bulut oynatılıyor diye bir insana nasıl "galatasaray kalibresinde değil" denir, bu nasıl bir şey? bu kadar mı kafayı yediniz? üslubu koruyayım koruyayım dedim de yeter yahu, yeter. kendince g.antepsporu analiz edip ona göre bir taktik oluşturmuş diye bir insana "galatasarayı kaldıramaz" demek nedir ya? iyi misiniz siz?
federasyonu, hakemleri, hatta maalesef galatasaray yönetiminin kendisi, taraftarı dahil herkes galatasarayın aleyhine çalışıyor. hamza hoca geldiğinden beri ve önce, en önemli rakibi fenerbahçenin hakemlerle aldığı puanın haddi hesabı yok. kadro planlaması rezaletimizi sağır sultan duydu, kör ozan gördü. her hafta stres, sinir katlanarak artıyor. üç takımın taraftarı, oyuncusu vs. artık iyice yüreği ağzında maçlar yaşıyor. hamzanın takımı ise kaç kere geri düşüp maç kazanmış, şu ortamda adam ilk büyük takım tecrübesinde almış takımı liderliğe oturtmuş, hem de ligin ortasında aldığı takımı; ama olcanla umutu oynatıyor diye "galatasaraya yetersiz."
sağı solu kırık, yelkeni yırtık, fırtınanın ortasında kalakalmış ve kaptanı ölmüş gemiye komuta ediyor, gemiyi fırtınadan çıkarmak üzere ama ilk defa bu durumla karşılaştığı için acemi hareketler yapınca "ı ıh, bundan kaptan olmaz" diye birbirini fiştekliyen mürettebatla uğraşıyor bir de.
"galatasarayı şampiyon yapsa da gönderilmeli." diyor adam, bu şartlarda bu takımı şampiyon yapan adam gönderilmeli diyor, umut bulutu oynattı diyeymiş. bu kadar karbohidrat yemeyin, kafa gitmiş sizin.
2000 - 01 sezonundaki galatasaray kadrosunu hatırlayan var mı? yazayım:
taffarel - capone, bülent, popescu, hakan ünsal - hagi, emre, okan, suat - hasan, jardel
bu kadroyu şampiyon yapamadı lucescu. bugün herkesin ölüp bittiği, tek çare dediği, kapısında yattığı lucescu, 4 sene üst üste şampiyon olup uefa kupası kazanmış bu kadroyu ligde şampiyon yapamadı. "ahahaha ne beceriksiz ya, galatasaray kalibresinde değil. zaten çok yumuşak, türk oyuncular bu dilden anlamaz, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin. hem adam kayırıyor zaten, hagi ne derse onu yapıyormuş. oynattığı futbol da sıkıcı, o ne öyle on kişi kapanıyor takım. galatasaray dediğin bam bam bam önde basar."
gel gelelim, bu lucescu 2001 - 02 sezonunda şu kadroyu şampiyon yaptı:
mondragon - capone, bülent, emre, victoria - ümit davala, fleurquin, sergen, hasan - arif, ümit karan
bu adamların dördü, kadronun da çoğu kiralıktı. kimin ne olacağı belli olmayan bir takımı şampiyon yaptı, şampiyonlar liginde ikinci tura çıkardı ve ölüm grubunun tillahında son maçta ofsayttan gol yiyerek elendi. önceki senenin o saçma sapan eleştirilerine kulak asılsaydı lucescu kalmayacak, kim bilir kimle bu kiralık kadro kurulup o sezon berhava edilecekti.
"ahahaha ne beceriksiz ya, galatasaray kalibresinde değil. zaten çok yumuşak, türk oyuncular bu dilden anlamaz, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin. hem adam kayırıyor zaten, hagi ne derse onu yapıyormuş. oynattığı futbol da sıkıcı, o ne öyle on kişi kapanıyor takım. galatasaray dediğin bam bam bam önde basar." eleştirileri bitti tabii... nah bitti! o kadar obsesif, o kadar goygoycu bir taraftar kitlesine sahibiz ki, "galatasaraylıların gönlündeki hocayı getireceğim." lafını duyar duymaz lucescu yine itin mabadına duhul ettirildi.
galatasaraylıların gönlündeki goca geldi, geldi ve anamızı bir güzel belledi, gitti.
hamza hoca da bu açıdan lucescu ekolünden. ne yapsa beğenilmiyor. çünkü adı hamza, çünkü zamanında kafada "fatih terimin yancısı, sneijder düşmanı, yerli hayranı..." imajını oluşturmuş, sıttin sene o imaj bozulmayacak. tıpkı lucescunun "korkak köylü" imajı gibi.
peki lucescuyu hamzadan daha üstün kılan ne? şaktarda yaptıkları. peki sen, hamzaya o kadar şansı verdin mi? olmaz, galatasaray kalibresinde değil çünkü. bunu biz 4 ayda anladık. neden, oyuncusundan özür diliyormuş, umutu oynatıyormuş, olcanı oynatıyormuş. hayır size kalsa, prandelli sene başı olcanı oynatmıyor diye takıma ihanet ediyordu, ben anlamadım ki derdiniz ne? (anladım da, anlamazlığa vuruyorum işte.)
yahu arkadaş, umut bulut oynatılıyor diye bir insana nasıl "galatasaray kalibresinde değil" denir, bu nasıl bir şey? bu kadar mı kafayı yediniz? üslubu koruyayım koruyayım dedim de yeter yahu, yeter. kendince g.antepsporu analiz edip ona göre bir taktik oluşturmuş diye bir insana "galatasarayı kaldıramaz" demek nedir ya? iyi misiniz siz?
federasyonu, hakemleri, hatta maalesef galatasaray yönetiminin kendisi, taraftarı dahil herkes galatasarayın aleyhine çalışıyor. hamza hoca geldiğinden beri ve önce, en önemli rakibi fenerbahçenin hakemlerle aldığı puanın haddi hesabı yok. kadro planlaması rezaletimizi sağır sultan duydu, kör ozan gördü. her hafta stres, sinir katlanarak artıyor. üç takımın taraftarı, oyuncusu vs. artık iyice yüreği ağzında maçlar yaşıyor. hamzanın takımı ise kaç kere geri düşüp maç kazanmış, şu ortamda adam ilk büyük takım tecrübesinde almış takımı liderliğe oturtmuş, hem de ligin ortasında aldığı takımı; ama olcanla umutu oynatıyor diye "galatasaraya yetersiz."
sağı solu kırık, yelkeni yırtık, fırtınanın ortasında kalakalmış ve kaptanı ölmüş gemiye komuta ediyor, gemiyi fırtınadan çıkarmak üzere ama ilk defa bu durumla karşılaştığı için acemi hareketler yapınca "ı ıh, bundan kaptan olmaz" diye birbirini fiştekliyen mürettebatla uğraşıyor bir de.
"galatasarayı şampiyon yapsa da gönderilmeli." diyor adam, bu şartlarda bu takımı şampiyon yapan adam gönderilmeli diyor, umut bulutu oynattı diyeymiş. bu kadar karbohidrat yemeyin, kafa gitmiş sizin.