578
ilk 15 dakika çok iyi bir oyun ortaya koymuşken sonra anlam veremediğim biçimde defansif anlayışa döndüğümüz maç oldu. bunun için de bir sebep yoktu oysa ki. zaten son 2 haftada edindiğin krediyle 4 puanlık bir avantajla çıkmışsın sahaya, tekmeyi basıp zirvedeki yerini sağlamlaştırma fırsatına sahipsin, bunun için de kazanman lazım. ama henüz 20. dakika bile olmadan tamamen kendi yarı sahana çekiliyorsun, kendi yarı sahana çekildiğin yetmezmiş gibi fener'in çok rahat top yapmasına imkan veriyorsun ve topa hiç baskı yapmıyorsun. emre, diego falan o kadar rahat dolaştılar, top alıp verdiler ki kalan dakikaların bu şekilde geçmeyeceği çok barizdi. hoca maç öncesi "kazanmaya geldik", maç sonunda da "kazanma azimlerinden dolayı oyuncularımı kutluyorum" dedi ama ben 70-75 dakika mahkum oynayan bir takım izledim sahada. kazanmaya gelen takım böyle oynamaz veya böyle oynarsan kazanamazsın. o dakikalarda senaryonun 12 mayıs 2012'deki maçla birebir aynı olacağını düşünmüştüm. gol yediğimiz dakikaya kadar da maçın görüntüsü tamamen aynıydı fakat o günden farklı olarak fener bu sefer golü buldu.
hoca da baya kötüydü maçta. çift forvetle başlamışken çift forveti ve sneijder'i eldeki en etkisiz kanat olan olcan ile besleyebileceğini düşünmesi ayrı hata, maç içinde oyunu izleyip hiçbir müdahale yapmaması ayrı hata. acaba beşiktaş'a yaptığının aynısını yapıp önce durdurup sonra vurmak mi istiyor diye de sordum kendime ama fener iç sahada durdurulabilecek bir takım değil. kaldı ki topa baskı yapmadan durduramazsın rakibi. tabii hakan balta'nın sakatlığı da olumsuz etkiledi savunma anlayışını fakat hoca'nın yaptığı ve yapmadığı hamleler çok daha büyük etki yarattı. mesela fener'in tek kale oynadığı uzun süre boyunca maçı izlemesi, mesela yasin'i 65'e kadar kenarda tutması, mesela yasin'i oyuna alırken takımın belki de en iyisi olan telles'i çıkarması, mesela umut'un 90 dakika sahada kalabilmiş olması diye uzar gider bu.
neyse karalar bağlamanın lüzumu yok. kredimizi bu maçta kullandık ve kalan haftalarda yardırmaya devam edebiliriz. lakin burak'ı gelecek hafta oynayacağımız başakşehir maçında aramayız umarım. çünkü kart sınırında olmasına rağmen o kadar gereksiz ve anlamsız bir pozisyonda kart gördü ki hiç gereği yoktu.
hoca da baya kötüydü maçta. çift forvetle başlamışken çift forveti ve sneijder'i eldeki en etkisiz kanat olan olcan ile besleyebileceğini düşünmesi ayrı hata, maç içinde oyunu izleyip hiçbir müdahale yapmaması ayrı hata. acaba beşiktaş'a yaptığının aynısını yapıp önce durdurup sonra vurmak mi istiyor diye de sordum kendime ama fener iç sahada durdurulabilecek bir takım değil. kaldı ki topa baskı yapmadan durduramazsın rakibi. tabii hakan balta'nın sakatlığı da olumsuz etkiledi savunma anlayışını fakat hoca'nın yaptığı ve yapmadığı hamleler çok daha büyük etki yarattı. mesela fener'in tek kale oynadığı uzun süre boyunca maçı izlemesi, mesela yasin'i 65'e kadar kenarda tutması, mesela yasin'i oyuna alırken takımın belki de en iyisi olan telles'i çıkarması, mesela umut'un 90 dakika sahada kalabilmiş olması diye uzar gider bu.
neyse karalar bağlamanın lüzumu yok. kredimizi bu maçta kullandık ve kalan haftalarda yardırmaya devam edebiliriz. lakin burak'ı gelecek hafta oynayacağımız başakşehir maçında aramayız umarım. çünkü kart sınırında olmasına rağmen o kadar gereksiz ve anlamsız bir pozisyonda kart gördü ki hiç gereği yoktu.