5183
nüfusunun %99'unun erkek olduğuna inandığım bir sözlük burası (bunu tutan bir istatistik var mı acaba?), bu nedenle sizden sadece şu yazıyı okuyup biraz düşünmenizi ve hayatınızın geri kalanında bu konuda biraz daha düşünerek hareket etmenizi rica ediyorum:
"hepiniz o minibüsteydiniz
her sinirlendiğinizde amk derken
eşiniz, sevgiliniz istemediği halde onu cinsel ilişkiye zorlarken ya da isteyip istemediğini bile o sorgulayamaz olduğunda siz de sorgulamazken
bağırmak, kolundan tutup çekmek, cinsel ilişkide korunmamak vs. gibi ince, gündelik eylemlerinizin bir şiddet eylemi olabileceğini düşünmezken
kadınların flört etme isteklerinden, bedenlerinden ve cinselliklerini yasama keyfinden izinsiz ve zorla kendinize rol kaparken
yani o anda, belki canı istemediği için sadece o anda sizinle flört etmek istemediği halde tavrınızda ve bakışınızda ısrarcı olurken
evdeki o bulaşığı siz değil o yıkarken ve bunun gibi bir sürü iş bölümü her gün normalleşirken (bu da kendinize ayrıcalık tanıma değil nedir?)
bir kadın konuşurken siz onu dinlemez ve sıkılırken, onunla dalga geçerken (yani özgüvenini ayaklar altına alırken)
sizin öfkenizi, duygunuzu anında ve şiddetli ortaya koyma hakkınız varken ve doğduğunuz ilk andan itibaren bu konuda sizi sistematik olarak rol çalmaya iten bir hayat varken ve kadınlar ancak dolaylı yollarla bunu yapmayı, öfkelerini birbirine yönlendirmeyi öğrenmek zorunda kalıyorken
bir de yetmeyip üstüne kadınlık halleriyle dalga geçerken
ve bunlar için sadece suçluluk ve vicdan azabı duyup, özür dileyip, koruma-kollama yetkisini kendinize bahşedip, kendi cinsinize küfür!!!! edip rahatlarken ama kendinize dair içgörü kazanmaya ve değiştirmeye yönelik en ufak bir hamle yapmazken
hadi en iyi ihtimal hepiniz o minibüse el salladınız ya da her an içinde olabilirsiniz diyelim.
bedeninizdeki değil içinize bu toplum tarafından yerleştirilmiş ve sizin de kadınlığa yönelik her fırsatta sokarak kullandığınız erkeklik denilen şeyle bir yüzleşip onunla ne yapacağınıza karar verin öncelikle!"
kaynak: http://baslangicdergi.org/...z-o-minibusteydiniz/
"hepiniz o minibüsteydiniz
her sinirlendiğinizde amk derken
eşiniz, sevgiliniz istemediği halde onu cinsel ilişkiye zorlarken ya da isteyip istemediğini bile o sorgulayamaz olduğunda siz de sorgulamazken
bağırmak, kolundan tutup çekmek, cinsel ilişkide korunmamak vs. gibi ince, gündelik eylemlerinizin bir şiddet eylemi olabileceğini düşünmezken
kadınların flört etme isteklerinden, bedenlerinden ve cinselliklerini yasama keyfinden izinsiz ve zorla kendinize rol kaparken
yani o anda, belki canı istemediği için sadece o anda sizinle flört etmek istemediği halde tavrınızda ve bakışınızda ısrarcı olurken
evdeki o bulaşığı siz değil o yıkarken ve bunun gibi bir sürü iş bölümü her gün normalleşirken (bu da kendinize ayrıcalık tanıma değil nedir?)
bir kadın konuşurken siz onu dinlemez ve sıkılırken, onunla dalga geçerken (yani özgüvenini ayaklar altına alırken)
sizin öfkenizi, duygunuzu anında ve şiddetli ortaya koyma hakkınız varken ve doğduğunuz ilk andan itibaren bu konuda sizi sistematik olarak rol çalmaya iten bir hayat varken ve kadınlar ancak dolaylı yollarla bunu yapmayı, öfkelerini birbirine yönlendirmeyi öğrenmek zorunda kalıyorken
bir de yetmeyip üstüne kadınlık halleriyle dalga geçerken
ve bunlar için sadece suçluluk ve vicdan azabı duyup, özür dileyip, koruma-kollama yetkisini kendinize bahşedip, kendi cinsinize küfür!!!! edip rahatlarken ama kendinize dair içgörü kazanmaya ve değiştirmeye yönelik en ufak bir hamle yapmazken
hadi en iyi ihtimal hepiniz o minibüse el salladınız ya da her an içinde olabilirsiniz diyelim.
bedeninizdeki değil içinize bu toplum tarafından yerleştirilmiş ve sizin de kadınlığa yönelik her fırsatta sokarak kullandığınız erkeklik denilen şeyle bir yüzleşip onunla ne yapacağınıza karar verin öncelikle!"
kaynak: http://baslangicdergi.org/...z-o-minibusteydiniz/