223
timur, şiraz'ı fethedince adet olduğu üzere halk vergiye bağlanmış ve hâfız da bu durumdan nasibini almıştı. maddî durumu iyi olmayan hâfız, üzerine düşen en az bir vergiyi bile kaldırabilecek durumda değildi. bu sebeple hâlini arz etmek için timur'un sarayına gitti. âlim ve sanatkârlara ilgisiyle bilinen timur, durumunu anlatan hâfız'a onun şiiriyle karşılık verdi:
"eğer o şirazlı türk gönlümüzü esir alırsa
yanağındaki siyah ben için semerkand ve buhara'yı bağışlarım"
kendi mısralarını timur'un ağzından duyan hâfız, biraz da şaşırmış hâlde bakarken timur kendisine şu soruyu sordu:
"yârinin bir beni için semerkand ve buhara'yı veren insan nasıl olur da fakir olur?"
hâfız şöyle cevap verdi:
"biz aşk yolunda bu kadar cömert olduğumuz için böyle fakir düştük hünkârım."
bu cevap timur'un çok hoşuna gitmiş ve hâfız'dan vergiyi kaldırmış.
"eğer o şirazlı türk gönlümüzü esir alırsa
yanağındaki siyah ben için semerkand ve buhara'yı bağışlarım"
kendi mısralarını timur'un ağzından duyan hâfız, biraz da şaşırmış hâlde bakarken timur kendisine şu soruyu sordu:
"yârinin bir beni için semerkand ve buhara'yı veren insan nasıl olur da fakir olur?"
hâfız şöyle cevap verdi:
"biz aşk yolunda bu kadar cömert olduğumuz için böyle fakir düştük hünkârım."
bu cevap timur'un çok hoşuna gitmiş ve hâfız'dan vergiyi kaldırmış.