• 222
    lisede makara olsun diye okulun panosuna astığımız bir şiir vardı. üstünden 7-8 sene geçmiş ama hala aklımda. şiirden önce hikayesini de verdim ki yanlış anlaşılma olmasın *

    --- alıntı ---

    aşağıdaki şiir, edebiyat tarihimizin saygın şahsiyetlerinden sümbülzade vehbi efendi’nin müstesna bir eseridir. şiirin hikayesi ise şöyle: bir gün padişah vehbi efendi’yi yanına çağırır ve: “bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin” der. ve işte sonuç aşağıda:

    azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,

    kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.

    * * *

    lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,

    parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.

    * * *

    eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?

    lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.

    * * *

    diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,

    bir gümüş ibrik ile destine ab-i revan.

    * * *

    salınarak giderken arkandan ben sokayım,

    ard eteğin beline, olmasın çamur aman.

    * * *

    kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,

    sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.

    * * *

    öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,

    düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.

    * * *

    eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,

    yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.

    * * *

    herkese vermektesin, bir de bana versene,

    avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.

    * * *

    sen her zaman gelesin, ben vehbi’ye veresin,

    esselamun aleyküm ve aleykümselam.

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın