6324
2000 yılından beri kulüpte görev yapmış en başarılı başkandır.
sportif olarak, maddi olarak, vizyon(söylem) açısından ve bence en önemlisi olan galatasaray başkanlık makamını hakkıyla temsil edebilmek açısından bu böyle. bunu kabul etmeyen arkadaşlar niye kabul etmiyor ya da kabul etmek istemiyor bilemiyorum. fatih terim'le geldi başarılı oldu yoksa olamazdı diyenler haklı olabilir. ama terim'i aysal getirdi bu değişmez heralde. şunu unutmamak gerekir aynı terim, adnan polat'ın teklifini kabul etmemişti. demek ki mesele salt terim'den ibaret değil. öyle ki sadece futbol için olay böyle. diğer spor dallarında kazanılan başarılar neden küçümseniyor ya da önemsenmiyor anlayabilmiş değilim. basketbolda kazanılan başarılar ortada. şu başlık altındaki en büyük sıkıntı şudur; ünal aysal kulübü inanılmaz bir borca soktu. yalan. aysal kulübümüzü son 15 yılda kendinden önce gelen hiç bir başkandan fazla borca sokmamıştır, veriler ortada. bunu iddia edenler ya yalan söylüyor ya da bilmiyor bu çok belli. borç olayı dolar cinsinden böyle tabiki, türk lirasına vurduğunuzda 1,5 katına çıkmıştır doğru. aysal geldiğinde dolar 1,6'ydı tabiki anlayana. fakat kulüp dolarla ve euro ile dönmekte arkadaşlar borcu da ödemeyi de böyle yapıyor kulüp. bunu anlamak için en basitinden kaç futbolcumuz döviz ile maaş alıyor bakmak yeterli. son genel kurul toplantısında da çıktı anlattı. hiç bir genel kurul üyemiz veriler için; öyle değildir aslında bakın şöyledir diyemedi. anlatılan en büyük hikaye şu; çok para kazandırdı ama hepsini yedi bitirdi. bu arkadaşlardan biri de çıksın bana anlatsın para harcamadan nasıl başarılı olunuyor. bir anlatın da ben de anlayayım. terim transfer yapmadı mı? mancini ve prandelli transfer yapmadı mı? hamzaoğlu yapmayacak mı? yapılan başarısız transferlerde en az suçu olan başkandır bence, çünkü alınacak oyuncuyu başkan belirlemiyor. bunun dışında en çok eleştirildiği noktalardan biri de selçuk ve burak'ın sözleşmesinin uzatılması. hataydı tabiki. fakat koskoca galatasaray 2 oyuncuya zam yapmakla batmaz arkadaşlar. yine söylüyorum hataydı tabiki. fakat hata yapmayan başkan var ise yarın bulun getirin kulübün başına geçirelim bizde kurtulalım galatasaray da arkadaşlar. terim sürecine hiç değinmek istemiyorum, zira herkes neyin ne olduğunu biliyor. futbol takımı için devraldığı kadroyu bir hatırlayın. çoğu arkadaşın deyimiyle bırakıp gittiğindeki kadro şimdi şampiyonluğa oynuyor, inşallah da şampiyon olacak. teknik direktör seçimlerinde ise son seçimi hariç başarılıydı bence başkan. mancini başarılıydı demiyorum fakat aysal o sene de istediğini aldı. bütün bu çerçevede bakarsak ben aysal'ı özlüyorum arkadaş. 2000 yılında kupa alındıktan sonra ünal aysal gelseydi kulübün yapacağı sıçramayı düşünemiyorum. o zamanki yönetim o kupayı bile pazarlayamadı, kullanamadı. koskoca şampiyon takımı bir asya turuna çıkarmak bu kadar mı zordu o dönem bilemiyorum.sonraki her yönetim borcu arttırarak gitti. kulübün borcunu en az arttıran aysal'dır. umarım kendisi gibi başka biri kazanır mayıs'ta seçimi. böyle adamlarla başarı gelir, başkalarıyla değil.
verdiği sözü tutan eski galatasaray başkanı;
(bkz: başarı,başarı,başarı)
sportif olarak, maddi olarak, vizyon(söylem) açısından ve bence en önemlisi olan galatasaray başkanlık makamını hakkıyla temsil edebilmek açısından bu böyle. bunu kabul etmeyen arkadaşlar niye kabul etmiyor ya da kabul etmek istemiyor bilemiyorum. fatih terim'le geldi başarılı oldu yoksa olamazdı diyenler haklı olabilir. ama terim'i aysal getirdi bu değişmez heralde. şunu unutmamak gerekir aynı terim, adnan polat'ın teklifini kabul etmemişti. demek ki mesele salt terim'den ibaret değil. öyle ki sadece futbol için olay böyle. diğer spor dallarında kazanılan başarılar neden küçümseniyor ya da önemsenmiyor anlayabilmiş değilim. basketbolda kazanılan başarılar ortada. şu başlık altındaki en büyük sıkıntı şudur; ünal aysal kulübü inanılmaz bir borca soktu. yalan. aysal kulübümüzü son 15 yılda kendinden önce gelen hiç bir başkandan fazla borca sokmamıştır, veriler ortada. bunu iddia edenler ya yalan söylüyor ya da bilmiyor bu çok belli. borç olayı dolar cinsinden böyle tabiki, türk lirasına vurduğunuzda 1,5 katına çıkmıştır doğru. aysal geldiğinde dolar 1,6'ydı tabiki anlayana. fakat kulüp dolarla ve euro ile dönmekte arkadaşlar borcu da ödemeyi de böyle yapıyor kulüp. bunu anlamak için en basitinden kaç futbolcumuz döviz ile maaş alıyor bakmak yeterli. son genel kurul toplantısında da çıktı anlattı. hiç bir genel kurul üyemiz veriler için; öyle değildir aslında bakın şöyledir diyemedi. anlatılan en büyük hikaye şu; çok para kazandırdı ama hepsini yedi bitirdi. bu arkadaşlardan biri de çıksın bana anlatsın para harcamadan nasıl başarılı olunuyor. bir anlatın da ben de anlayayım. terim transfer yapmadı mı? mancini ve prandelli transfer yapmadı mı? hamzaoğlu yapmayacak mı? yapılan başarısız transferlerde en az suçu olan başkandır bence, çünkü alınacak oyuncuyu başkan belirlemiyor. bunun dışında en çok eleştirildiği noktalardan biri de selçuk ve burak'ın sözleşmesinin uzatılması. hataydı tabiki. fakat koskoca galatasaray 2 oyuncuya zam yapmakla batmaz arkadaşlar. yine söylüyorum hataydı tabiki. fakat hata yapmayan başkan var ise yarın bulun getirin kulübün başına geçirelim bizde kurtulalım galatasaray da arkadaşlar. terim sürecine hiç değinmek istemiyorum, zira herkes neyin ne olduğunu biliyor. futbol takımı için devraldığı kadroyu bir hatırlayın. çoğu arkadaşın deyimiyle bırakıp gittiğindeki kadro şimdi şampiyonluğa oynuyor, inşallah da şampiyon olacak. teknik direktör seçimlerinde ise son seçimi hariç başarılıydı bence başkan. mancini başarılıydı demiyorum fakat aysal o sene de istediğini aldı. bütün bu çerçevede bakarsak ben aysal'ı özlüyorum arkadaş. 2000 yılında kupa alındıktan sonra ünal aysal gelseydi kulübün yapacağı sıçramayı düşünemiyorum. o zamanki yönetim o kupayı bile pazarlayamadı, kullanamadı. koskoca şampiyon takımı bir asya turuna çıkarmak bu kadar mı zordu o dönem bilemiyorum.sonraki her yönetim borcu arttırarak gitti. kulübün borcunu en az arttıran aysal'dır. umarım kendisi gibi başka biri kazanır mayıs'ta seçimi. böyle adamlarla başarı gelir, başkalarıyla değil.
verdiği sözü tutan eski galatasaray başkanı;
(bkz: başarı,başarı,başarı)