377
polis-devlet-asker triosunun muzdaribi bir ailenin oğluyum yani kısacası azıcık marjinal oluyorum size göre,bir de bu taraftan dinleyin o zaman,
bak sevgili yazar ağabey (kardeş),kimsenin sizin ailenizle,babanızın onuruyla alıp veremediği yok,her meslekte olduğu gibi birçok onurlu ve onursuz insan var,kişilerin burada dem vurduğu nokta,neden bu denli ahlaksız ve yozlaşmış insan güruhunun bu meslekte kümelendiği,yoksa kimse kişilerin onurlarına laf etmiyor.senin baban da sokaktaki gösterici,tribündeki seyirci,boykottaki madenci,okuldaki öğrenci kadar halk ama sen bunun farkında değilsin.
fakat bunu polise taş atan hainler,banka soyan anarşikler düzlemine indirmek daha kolay çünkü öteki türlü varoluş sorgulamasına gireceksin,ki dostum bu pek alışık olduğun bir durum değil o yüzden hayin,zalım,paralel,düzenbozucu,anarşist diyerek olayın diğer boyutlarını ortadan kaldırmak denklemi çözülebilir kılıyor senin için.anlıyorum.
hayin evet..
peki şuna ne diyorsun?
günümüzde,türkiyedeki polislik kavramının,ciddi ciddi bir baltaya sap olamamış insan grubunun tekelinde olmadığını ya da üniversite veya lise sonrası geleceğe pek de umutlu bakamayan,genellikle 2.sınıf insan psikolojisine bürünmüş insanlar tarafından tercih edilen bir meslek olmadığını iddia edebilir misin ?
ya da şöyle mi dersin,hayır canım bu bir özgür tercih,bu ülkede herkes özgürce istediği mesleği,istediği futbol takımını,istediği ideolojiyi seçebilme hakkına sahiptir.
kime ne değil mi? üstelik bunu polis’e kızanlar savunuyor bir de.örneğin,polis göstericiyi hunharca dövebilir, amir canlı yayında sorgusuz sualsiz gazeteciyi tutuklayabilir, ali ismail gönül rahatlığıyla bir protesto gösterisine katılabilir,berkin ekmek almaya istediği saatte gidebilir.burası özgür bir ülke değil mi ? bir taraftar grubu,hükümeti devirme girişiminde(!) bulunabilir,evladını yitirmiş anneler her cumartesi mütemadiyen polis tarafından tartaklanabilir,yine evladını yitirmiş bir anne,kitlelerce yuhalayanabilir,ölüler bile diline,mezheplerine göre ayrıştırılabilir ve bütün bunları yapan/ yaptıran,bir iktidarın (devletin) kolluk kuvetlerine özgürce katılınabilinir.burası özgür bir ülkeydi sonuçta di mi.neyse efendim,ben de, devlet de diğerleri gibi özgür tercihlerle büyüdük çok şükür.ancak kimileri büyürken yalnızca “yaşını” dolduruyor.oysa biz de büyüyoruz zulüm de büyüyor. korkaklık da büyüyor, cesaret de büyüyor. kimileri köçekleşerek, kimileri devleşerek büyüyor. kimileri kürk için post için alçalarak, kimileri alçak gönüllülüğü kendine yol ederek büyüyor.
hayin dedi sanırım birisi? olsun. vatanseverlik onlarda, hayinlik yine bizde kalsın. gurur duyarız.öyleyse nazım’la bitirelim.
özgür bir tercihle:
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
bak sevgili yazar ağabey (kardeş),kimsenin sizin ailenizle,babanızın onuruyla alıp veremediği yok,her meslekte olduğu gibi birçok onurlu ve onursuz insan var,kişilerin burada dem vurduğu nokta,neden bu denli ahlaksız ve yozlaşmış insan güruhunun bu meslekte kümelendiği,yoksa kimse kişilerin onurlarına laf etmiyor.senin baban da sokaktaki gösterici,tribündeki seyirci,boykottaki madenci,okuldaki öğrenci kadar halk ama sen bunun farkında değilsin.
fakat bunu polise taş atan hainler,banka soyan anarşikler düzlemine indirmek daha kolay çünkü öteki türlü varoluş sorgulamasına gireceksin,ki dostum bu pek alışık olduğun bir durum değil o yüzden hayin,zalım,paralel,düzenbozucu,anarşist diyerek olayın diğer boyutlarını ortadan kaldırmak denklemi çözülebilir kılıyor senin için.anlıyorum.
hayin evet..
peki şuna ne diyorsun?
günümüzde,türkiyedeki polislik kavramının,ciddi ciddi bir baltaya sap olamamış insan grubunun tekelinde olmadığını ya da üniversite veya lise sonrası geleceğe pek de umutlu bakamayan,genellikle 2.sınıf insan psikolojisine bürünmüş insanlar tarafından tercih edilen bir meslek olmadığını iddia edebilir misin ?
ya da şöyle mi dersin,hayır canım bu bir özgür tercih,bu ülkede herkes özgürce istediği mesleği,istediği futbol takımını,istediği ideolojiyi seçebilme hakkına sahiptir.
kime ne değil mi? üstelik bunu polis’e kızanlar savunuyor bir de.örneğin,polis göstericiyi hunharca dövebilir, amir canlı yayında sorgusuz sualsiz gazeteciyi tutuklayabilir, ali ismail gönül rahatlığıyla bir protesto gösterisine katılabilir,berkin ekmek almaya istediği saatte gidebilir.burası özgür bir ülke değil mi ? bir taraftar grubu,hükümeti devirme girişiminde(!) bulunabilir,evladını yitirmiş anneler her cumartesi mütemadiyen polis tarafından tartaklanabilir,yine evladını yitirmiş bir anne,kitlelerce yuhalayanabilir,ölüler bile diline,mezheplerine göre ayrıştırılabilir ve bütün bunları yapan/ yaptıran,bir iktidarın (devletin) kolluk kuvetlerine özgürce katılınabilinir.burası özgür bir ülkeydi sonuçta di mi.neyse efendim,ben de, devlet de diğerleri gibi özgür tercihlerle büyüdük çok şükür.ancak kimileri büyürken yalnızca “yaşını” dolduruyor.oysa biz de büyüyoruz zulüm de büyüyor. korkaklık da büyüyor, cesaret de büyüyor. kimileri köçekleşerek, kimileri devleşerek büyüyor. kimileri kürk için post için alçalarak, kimileri alçak gönüllülüğü kendine yol ederek büyüyor.
hayin dedi sanırım birisi? olsun. vatanseverlik onlarda, hayinlik yine bizde kalsın. gurur duyarız.öyleyse nazım’la bitirelim.
özgür bir tercihle:
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.