• 210
    öncelikle şiir gibi edebiyat sanatının en nadide parçalarından birinin, arapçada "büyü" anlamına gelecek kadar etkili bir sanat dalının kendine şair yakıştırması yapmış bilimum insan tarafından içinin boşaltıldığını ve boşaltılmaya devam edildiğini söylemek isterim. o yüzden çok adetim değildir şiir okumak ya da yazmak. zorlama, süslü ifadeler, yapış yapış aşk tasvirleri, kalıplara sıkışık bir düzen, konu çeşitliliğinin olmayışı gibi bir çok etken beni bu türden oldukça uzaklaştırdı. ama bana derseniz ki "şiir dünyasının en delikanlı adamı kimdir?" diye... o zaman diyebileceğim tek kişi var :

    --- alıntı ---
    ilim ilim bilmektir
    ilim ilim bilmektir
    ilim kendin bilmektir
    sen kendini bilmezsin
    ya nice okumaktır
    okumaktan murat ne
    kişi hak'kı bilmektir
    çün okudun bilmezsin
    ha bir kuru emektir
    okudum bildim deme
    çok taat kıldım deme
    eğer hak bilmez isen
    abes yere yelmektir
    dört kitabın ma'nisi
    bellidir bir elifte
    sen elifi bilmezsin
    bu nice okumaktır
    yiğirmi dokuz hece
    okursun uçtan uca
    sen elif dersin hoca
    ma'nisi ne demektir
    yunus emre der hoca
    gerekse bin var hacca
    hepisinden iyice
    bir gönüle girmektir

    yunus emre

    --- alıntı ---

    yunus emre... o yılışık aşk tasvirlerini allah aşkını anlatmaya çevirmiş, duygusal yönü kadar didaktik yönü de gelişmiş, dörtlük ve hece gibi belli kalıpların dışına çıkamasa da halkın içinden halka en samimi ve dolu dolu o yazmış bana göre. iyi ki de yapmış. bu güzel sanat dalından beni tamamen uzaklaştırmadığın için teşekkürler yunus emre, nurlar içinde yat...
App Store'dan indirin Google Play'den alın