• 11128
    acilen fiyat politikasını standarta bağlaması gerekiyor. böyle giderse iyice içinden çıkılmaz bir hal alacak maaşlar, bonservisler.

    burak yılmaz'ı severim, cidden iyi golcü. ama bu adamın yıllık 3 milyona yakın para alması almanya'da, ingiltere'de top oynayan futbolculara hakaret gibi bir şey. kaldı ki yurt dışında futbolculara %40 hatta daha fazla vergi kesilirken bizde çok cüzzi bir miktar vergi kesiliyor. selçuk için de aynı şekilde, bu parayı hak etmeyen futbolculardan biri. sinan bolat 1 milyon 200 bin euro alıyor mesela yedek kulübesindeki koltuğunu ısıtmak için.

    bir tane yönetim de çıkıp şu maaşları standartlaştırmadı. sene başında otur, hesabını, kitabını yap de ki benim yerli futbolcunun en iyisine verebileceğim maaş 1 milyon 800 bin euro. yabancı futbolcunun en iyisine de 3 milyon euro, bundan bir kuruş fazla vermem de. ne olacak ki? selçuk, burak ve diğerleri rest çekip biz bu maaşlara oynamayız mı diyecekler? bugün yurt dışına gitseler, gidemezler ama hadi diyelim gitseler 1.5 milyon euro'dan fazla para ceplerine girer mi? girmez. sen niye veriyorsun? kaldı ki senin ligin çok büyük yayın gelirleri olan, dünyanın her tarafından seyredilen bir lig de değil. çok iyi futbolcu olduğunu sanan yerlilere söylüyorum bunu, dışarıda kimse tanımıyor oğlum sizi. haketmiyorsunuz da zaten.

    sen çıkıp ortalama bir oyuncuya 3 milyon euro verirsen, milli takımların halini de sorgulamamak gerekir. yerli futbolcuya yaşarken cenneti yaşatıyoruz resmen. italya'dan bir çok konuştuğum arkadaşım var, arada futbol konuşuruz, konu galatasaray olunca yerlilerden bir tek burak'ı biliyorlar mesela. ona da yilmaz diyorlar, ona yilmaz değil burak diyoruz biz desem hayretler içinde kalır, bilgisi de o kadar yani. hal böyleyken bunlara avrupai düzeyde hatta onun da üstünde bir maaş vermek delilik. getir bir standart, 1 milyon 800 bin euro en baba yerliye veririm de, ondan sonra sinan bolat 1 milyon 200 bin euro kazanabiliyor mu bakalım, sen yerliye üst sınırı 3 milyon euro'dan çizersen, sinan da 1 milyon alır, engin baytar da alır, yekta kurtuluş da alır.

    ödediğimiz bonservis bedeli de aynı şekilde, her sene ne olup ne bittiğini anlamıyoruz. bir sene para saçarken bir sene transferin son gününü bekleyip elde kalmış futbolcuları ucuza almaya bakıyoruz. olmaz abi, cidden olmaz ya. seneye başlarken bir planın olur, bir bütçen olur, ona göre yaparsın transferini, ha o dönem içinde eldeki oyuncunu satarsan belirlediğin bütçenin üzerine eklersin kazandığın bonservisi. bu iş bu kadar basit.

    bir sene amrabat'a 8 milyon verip, diğer sene pandevle dzemaili'yi 2 milyona kapatmaya çalışıyorsan başarı, başarı, başarı vaadiyle gelmeyeceksin başkanlığa. sürdürülebilir bir olay değil çünkü senin yaptığın. ilk verdiğin başarı sözü olur, ikincisi olur, üçüncüsünde rezalete döner iş. daha önceki başarılarını da unutturur.

    duygun hoca'dan çok ümitliyim, en azından giderleri bu şekilde standartlaştırırsa önümüzü daha rahat görürüz. şu an bizi neyin beklediğini bile bilmiyoruz. ve umarım bir daha kulübün paralarını umarsızca hajroviclere, ontiverolara, selçuk'lara, burak'lara saçacak bir başkana sahip olmaz bu kulüp. 2 ileri 1 geri gitmekten mehter takımına döndük iyice.
App Store'dan indirin Google Play'den alın